ÇÄ°TANIN SONU VE RUH ALTI ETKÄ°LERÄ° Bugün çok kötü bir ÅŸey yaptık. Ev arkadaÅŸlarımla ben evimizin en eski üyelerinden birini acımadan sokaÄŸa attık. Hem

Güncelleme Tarihi:

ÇİTANIN SONU VE RUH ALTI ETKİLERİ Bugün çok kötü bir şey yaptık. Ev arkadaşlarımla ben evimizin en eski üyelerinden birini acımadan sokağa attık. Hem
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 29, 2000 00:00

ÇİTANIN SONU VE RUH ALTI ETKÄ°LERÄ° Bugün çok kötü bir ÅŸey yaptık. Ev arkadaÅŸlarımla ben evimizin en eski üyelerinden birini acımadan sokaÄŸa attık. Hem de pencereden…YemyeÅŸil kocaman gözleri ÅŸu an hayalimde bana acı acı bakıyor. VahÅŸi, dediÄŸimdedik tavırlarını özlüyorum ÅŸimdiden. Salına salına odaya giriÅŸi aklıma geliyor, fena oluyorum. Ama artık o burada deÄŸil. Güven ve sorumluluk kavramları tekrar tekrar beynimde uÄŸulduyor. Her ÅŸeyden önce vicdan azabı…Vicdan içinizdeki kurttur. EÄŸer onu uyandırırsanız, acımadan kemirir sizi. Hiçbir ÅŸey bunun önüne geçemez. Benim kendi yarattığım felsefemde piÅŸmanlığa yer yoktur. PiÅŸmanlık; piÅŸkin ve yaÅŸlı birinin timsah göz yaÅŸları olabilir ancak. Ama ne kadar reddederseniz reddedin, bazı ÅŸeylerin varlığı acımasızca yakalar sizi. Suç ortaklarım bile rahatlatamıyor beni. Suç üçe bölünmüyor, üçle çarpılıyor. Biz onu kendi evinden attık. GüvendiÄŸi insanlardan ayırıp, hiç bilmediÄŸi bir dünyanın sert kanunlarına karşı yapayalnız bıraktık. Tüm bunların üstüne ben hala kendimi rahatlatma peÅŸindeyim. Hiç deÄŸilse Lea dinleyecektir beni. PaylaÅŸtıkça atarsınız yükünüzü. Biz onu hiç anlayamadık. Birincisi çok asabiydi. Ä°kincisi çok asiydi. Sahiplenici, ve bencildi. Birkaç parça kuralımızdan hiçbirine uymadı. Ama sevgi bunların hepsini aÅŸması gereken bir hoÅŸgörü vermeli, öyle deÄŸil mi. Ama öyle olmadı. Metafizik bir kader yönlendirmesi tezim vardır. Buna göre paradoksal bir biçimde diyebilirim ki: Belki de o bir gün atılacağını bilerek böyle davranıyordu. Ä°leride başına geleceklerin güçlü sezgilerine ulaÅŸmasından doÄŸan bir asiliÄŸi, bir baÅŸkaldırısı vardı. GüvensizliÄŸinin nedeni buydu ve bu yüzden de korktuÄŸu başına acı bir biçimde geldi. Korkunun ecele faydası olmadığı gibi, sizi an-be-an korktuÄŸunuza biraz daha yaklaÅŸtırır.Biz onu kendimizden farklı görmezdik. Her yolu denedik düzelmesi için ve yine bana ait olan iyi niyet tezi bu sefer yürümedi. Ä°yi yaklaşımla bütün kötü karakterler düzelir, güven verdiÄŸinde herkes dize gelir yaklaşımım sonuç vermedi. Ä°yi niyet tezime baÄŸlı olarak ortaya çıkan eksik noktayı doldurma çabası da fayda vermedi. Ona bir eÅŸ aldık, yemeksiz kalmamasını saÄŸladık, istediklerini yerine getirdik ama yine bağırdı, yine hırsızlık yaptı, yine her yeri kirletti ve yine zarar verdi bize. Gülü seven dikenini baÄŸrına basar diyorsunuz, biliyorum ama dikenlerden gül görünmez olmuÅŸtu. Onun için aldığımız eÅŸi, yumuÅŸakbaÅŸlılığı, sevgi dolu tavırları, uysallığıyla bu tezatı iyice görünür kıldı. EÅŸ hamile kalıp, doÄŸurması yaklaÅŸtığında da Çita'ya yol gözüktü. O'na çita adını vermemizin nedeni vahÅŸiliÄŸi, hızı ve güzelliÄŸiydi. Evde kendi cinsinden birinin varlığına tahammülü yoktu. Hem yavrularına zarar vereceÄŸini düşünerek, hem evi kendi mekanı olarak belirlemek için bıraktığı kokuların tüm apartmana yayılarak dayanılmaz hale geldiÄŸine kanaat getirerek attık onu. Halbuki eve gelen postacı bize avukattan gelen hayvanların tahliye edilmesi ile ilgili ihbarnameyi getirdiÄŸinde; yöneticiye köpeÄŸimizin ve kedilerimizin bizim çocuklarımız olduÄŸunu anlatan, onların elimizden alınmasının bizi cinayete sürükleyeceÄŸi tehdidini içeren, kendilerinin doÄŸa ve hayvan sevgisinden anlamadığını iddia eden ve hayvan düşmanlarının gizli faÅŸistler olduÄŸunu öne süren sert içerikli ancak nazik biçimli bir mektup yazmıştık. Hatta hayvanları koruma derneklerinin kapısını aşındırmış, ve Türkiye'de derneklerin bir çoÄŸunun doÄŸru dürüst iÅŸlemediÄŸine, toplantılarının ev hanımlarının günlerine benzediÄŸine bir kez daha ÅŸahit olmuÅŸtuk. (Bunda suçu kendimizde aramalı ve hemen bu konuda bir ÅŸeyler yapmaya baÅŸlamalıyız. Bu arada Tüketici Koruma DerneÄŸini bunun dışında tutuyorum, ve zor zamanlarınızda can kurtaran gibi yetiÅŸeceklerini belirterek, sizi onlara baÅŸvurmak için cesaretlendirmek istiyorum) Åžaşırtıcı biçimde onlar davalarından vazgeçtiyse de; koku artık bizi de fenalaÅŸtıran bir hal aldı. Hayvanlarımızı kısırlaÅŸtırmaya da hiçbir zaman niyetimiz olmadı. Kısır hayvanların, varlıkları anlamını yitirmiÅŸ, ÅŸiÅŸman, hantal ve hiçbir yaÅŸam ibaresi taşımayan otsu mahluklar haline geldiÄŸini biliyorduk. Yapacak tek bir ÅŸey kalmıştı. Onunla son defa vedalaÅŸtık. Gerçek hayatı tanımasının onun için çok faydalı olacağını ona anlattık ve mutluluklar diledik. Yavrularına çok iyi bakacağımıza emin olmasını söyleyerek, onu üçüncü kattan acımasızca fırlattık ki, böyle bir darbeyle gerçek hayata alışması kolay olsun ve bir daha dönmeye çalışmasın! Kendimizi de sakinleÅŸtirdik. Bunun doÄŸa kanunu olduÄŸunu, her dediÄŸine inandığımız Discovery Channel'ın da böyle söylediÄŸini, yavruların büyüyünce atıldığını hatta kendi ailelerimiz bizi bırakmak istemediÄŸi için ne zor durumlarda kaldığımızı hatırlattık birbirimize. Anneler hiç bir zaman çocuklarını atmak istemez, çocukları artık atılmak için yalvarsa da; onlar hep aynı hatayı yaparak korumaya devam etmek isterler onları. Ve bomboÅŸ kaldığını düşündüğümüz evi temizledik. Artık parçalanmış bir aile olmanın hüznüyle acıklı acıklı oturup, Çita'nın yavrularını beklemeye koyulduk. O'nu sokaÄŸa deÄŸil de baÅŸka birine vermenin yolu yoktu. Çünkü bizden baÅŸka herkese saldırıyordu -arada sırada bize de.Ben de tezlerimi tekrar gözden geçirmek zorunda kalacağımın burukluÄŸuyla, bu tezler hayvanlar da bile sökmüyorsa çok daha karışık olan insan tabiatında hiçbir iÅŸe yaramayacağı düşüncesiyle ve zorluk çıkaranı atarız zorbalığının belki bizlerden birine de vuracağını bilmenin güvensizliÄŸiyle kaderimi korkuyla beklemeye koyuldum, tertemiz ve hayat yerine deterjan kokan evimde... Ä°lkay Sevgi ÇOPUR - 29 Mart 2000, ÇarÅŸamba Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!