Banu TUNA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2007 00:00
Amerikalı Winter, işi gücü bıraktı kahve kahve dolaşmaya başladı. Oturup kahve içtiği Starbucks şubelerinin sayısı 10 yılda 7504 oldu. Siz bu yazıyı okuyana kadar geçen sürede daha arttığı kesin. Söylediğine göre Türkiye’ye de gelecek.
ABD’li Rafael Antonio Lozano, Chicago’da doğdu, Houston’da büyüdü. Üniversitede bilgisayar programcılığı okudu. Sonra ilk işi için Dallas’a taşındı. Yıl 1997’ydi. Bir gün işe giderken, mantar gibi çoğalan Starbucks kahve restoranlarını fark etti. Aklına birden tuhaf bir fikir geldi: Tüm Starbucks’ları tek tek dolaşacaktı. Önce işiyle bir arada yürütebileceğini düşündü. "Sabah işe giderken, öğle yemeği arasında ve akşam birkaç şubeye uğrarım" diyordu. Olmadı, Lozano’yu Starbucks hırsı bastı. Gerekirse dünyanın öbür ucuna gidecek, aylarca yollara düşecekti.
Bu arada, çok sıkıcı bulduğu adını, mahkeme kararıyla Winter (Kış) yaptı. Starbucks ziyaret etme rekorunu kırmak için işinden istifa etti. Sekiz ay çalışıp, dört ay gezebileceği bir iş buldu. Seyahatte otel faturaları bütçeyi sarsınca, otomobilinde yatmaya başladı. Yeni bir şube açılacağını öğrenince ilk müşteri olmak için hemen kapısına koşuyor. Bugüne kadar 10 şubenin ilk müşterisi olmayı başardı. 1999’da starbuckseverywhere.net’i açtı. 2003’ten beri bu adreste gezdiği tüm Starbucks fotoğraflarını yayınlıyor, başından geçenleri yazıyor. Şu ana kadar tam 7504 Starbucks şubesini ziyaret etti. Bunların 7047’si ABD’de, 457’si ise çeşitli Amerika, Avrupa ve Asya şehirlerinde. Arkadaşlarının söylediğine göre, artık teri ve çişi bile kahve kokuyor.
Amerikan basını akıl sağlığını tartışadursun, Winter’ın hayatı 2005’te Bill Tangeman’ın belgeseline konu oldu. Winter (35) ile 99 günlük bir seyahatten Houston’a döndüğü sırada telefonla görüştük. Pek çok Starbucks açıldığını bildiği Türkiye’ye de en kısa zamanda geleceğini söyledi.
Politik amacım olduğunu sandılar
Yıllar sonra, hayatınızın önemli bir bölümünü Starbucks’ları kovalayarak geçirmiş olmaktan dolayı pişmanlık duymaktan korkmuyor musunuz?
- Hayatımın son 10 yılıyla ilgili pişmanlığım yok. Seyahatlerimi daha iyi planlasam biraz para biriktirebilirdim belki, ama başka bir şeyle ilgilensem de aynı durumda olabilirdim. Hayatta her şeyin daha iyisini yapmak mümkün. Ben de daha iyi Starbucks gezmeyi öğreniyorum.
Rekor denemesi sosyal hayatınızı etkilemiyor mu?
- Hayır. Çünkü önceden de sosyal hayatım pek hareketli değildi. Çoğunlukla yalnızım. Çok az yakın arkadaşım var. Aslında tüm ilişkilerim telefonda veya internette devam ediyor. Tek etkilenen şey işim. Sürekli şehir değiştirdiğimden ancak sözleşmeli iş bulabiliyorum. Bu da yakın ilişkiler kurmamı engelliyor.
Starbucks şirketiyle herhangi bir bağınız var mı?
- Hayır, bağım yok. Bir kez, o da politik bir amacım olup olmadığını anlamak için bağlantı kurdular. Böyle bir amacım olmadığını söyledim.
Starbucking adlı belgeselden öğrendiğimize göre psikoloji öğrencileri hakkınızda çalışma yapmış. Kimi manik depresif, kimi obsesif kompülsif, kimi de narsisist olduğunuzdan şüphelenmiş.
- Öğrencilerin benden neden şüphelendiğini anlayabiliyorum. Ama araştırmanın sonunda da gördükleri gibi, bu rahatsızlıkların hiçbirini çekmiyorum.
10 YIL ÖNCE BAŞLADIM
Dallas’ta yaşıyordum ve Starbucks’ların sayısı hızla artmaktaydı. Ben de yeni açılan şubelerini ziyaret etme alışkanlığı edindim. O sıralarda 25 yaşındaydım. Başka zincir restoranlar da var ama ben Starbucks’ı seçtim. O zaman 1500 Starbucks şubesi vardı ve hepsini görebileceğimi düşündüm. Her gün sabah uyanıyorum ve sıradaki Starbucks’a gidiyorum. Ve sonra diğerine, diğerine... Yatma vakti gelene kadar bu böyle devam ediyor. 10 yıl önce günde 4-8 kısa espresso içerdim. Anksiyete, uykusuzluk ve çarpıntı gibi sorunlarım oldu. Doktorum kafeini kesmemi söyledi. Yine de fazla içtiğimde kaşıntı basıyor.
VAZGEÇMEYİ HİÇ DÜŞÜNMEDİM
Yapmak istediğim başka şeyler de var hayatımda. Hayatım ile Starbucks’ın büyüme hızı arasında bir denge kurmaya çalışıyorum. Her yurtdışına çıktığımda birkaç ülkeyi birden gezmeyi planlıyorum. Seyahatlerimi karşılayabilmek için çalışmak zorundayım. O yüzden çoğunlukla işte oluyorum. Yılda dört ay yollardayım.
LEZZET DEĞİL, SKOR ÖNEMLİ
Starbucks ziyaretlerimin asıl amacı içeri girip, en az 120 gram kahve içmek. Başka bir amacım yok. Şubeler arasında kıyaslama filan da yapmıyorum. Her dükkanda genellikle aynı rutini takip ediyorum. Olağandışı bir şey varsa not alıyorum ve blog’umda bundan bahsediyorum. Bir de her şubenin dışarıdan fotoğrafını çekiyorum. Eğer çalışanlardan veya müşterilerden beni tanıyan çıkmazsa, içeride fazla zaman harcamıyorum. Beni tanıyanlar projemle ilgili soru soruyor. Bazen fotoğraf çektirmek, imzamı almak istiyorlar. Avrupa’daki restoranlar daha ilginç bence, çünkü çoğu eski yapıların içinde bulunuyor.