‘Çırak’ sayesinde evlilik izni çıktı

Eğitime çok önem verdikleri için bugüne kadar Akçınar ailesinin karşısına çıkamayan Ahmet Işık, kendisini ilk kez televizyonda görüp tanıyan aileden evlilik onayını almayı başardı.

Bu aşk nasıl başladı, nasıl tanıştınız?Ahmet Işık: Beş yıldır süren bir ilişkimiz var. Bir arkadaş vasıtasıyla tanıştık. O sıralar ben Ankara’daydım. Telefonla uzun süre sürdü ilişkimiz. Sonunda da aileyle tanıştık.

Şebnem Akçınar: Biz ilişkimizi iki sene kadar telefonla yürüttük. Daha sonra Ahmet, İstanbul’a taşındı ve birkaç yıl İstanbul’da kaldı. Daha sonra tekrar Ankara’ya döndü. Ardından da yarışmaya katıldığı için çok fazla görüşemiyorduk.

- Beş yıl gibi uzun bir süre ilişkinizi gizli tutmak zor olmalı...

Ahmet Işık: Her şey saygı çerçevesinde devam etti bizim için. Birbirimize saygı duyduk. Birbirinizi seviyorsanız ve ciddi bir ilişki yaşıyorsanız, saygı duymanız gerekiyor. Her ailenin kendisine göre görüşleri ve belli kuralları var. O kurallara da saygı duymak zorundasınız. Biz de bunları düşünerek zamanını bekledik. Bu 10 yıl sonra da olsa beklerdik. Önemli olan onların karşısına çıkabilecek durumda olabilmekti.

EN GÜZEL AŞK ZOR OLANDIR

- Çırak yarışması galiba bu süreci kısalttı...

Ahmet Işık: İş hayatıma Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birinde devam etmek benim için çok önemliydi. Üzerinde yoğunlaştığım sadece iki düşünce vardı. Biri geleceğimi şekillendirecek iş hayatım, diğeri de sevdiğim insanla bir arada olabilmek...

Şebnem Akçınar: Benim ailem için maddiyat değildir önemli olan. Babam eğitime aşırı derecede önem verir mesela... Ona gidip de ‘Doktor ama ayda 300 milyon alıyor’ deseydim kabul ederdi. Onlara her şeyin eğitim olmadığını anlatmam kolay değildi. Yanlarına gidip ‘Lise mezunu, ama çok kültürlü. Her şey eğitim değil’ deseydim, çok zorlanabilirdim. Çok yorulacaktık. Zaten yeterince yorulmuştuk beş yıl içinde. Ahmet’i ekranda ilk gördüklerinde konuşmalarını, duruşunu, tavırlarını, cümle kuruşunu, yani her şeyini süzdüler. Birçok üniversite mezununu da solladığı için çok kolay oldu kabullenmeleri. Önyargıları Çırak’la birlikte kırdık. Seneler boyunca Ahmet üniversite sınavına girdi ve kazandı. Ama maddi imkansızlıklardan dolayı okuyamadı. Ailemin karşısına ‘Üniversitede okuyorum’ diye çıkabilmek için çabalıyordu. Kısmet böyleymiş, sonuçta bir şekilde ilan edebildik. Sonuçta en güzel aşklar zor olanlarmış. Çok emek vermek ve sabretmek gerekiyor.

- Ailene ne zaman söyledin?

Şebnem Akçınar: Ailemin yarışma devam ederken hiçbir şeyden haberi yoktu. Final günü, 22 Haziran’da ailemin yanına Adana’ya gittim. Birlikte izlemek istedim. Onlara söylemeyi planlamıştım. Anneme önce ‘Evlenmeye karar verdim’ dedim. Sonra da oturdum ‘Çırak’ı izleyeceğim’ dedim. Bana ‘Bahsettiğin çocukla bunun alakası var mı’ diye sordu. ‘Evet, biz evlenmeye karar verdik’ dedim. Annem kalkıp babama haber verdi. Babam benim hayatta en değer verdiğim insandır, hiçbir zaman üzülmesini istemem. O da ‘İyi kızım, hayırlı olsun. Tebrik ederim’ dedi. Çok şaşırdım bu cevaba. Annem ‘Sormayacak mısın ne mezunu, ne iş yapıyor, kaç yaşında’ diye üsteledi. Babam da ‘Sormayacağım. Benim kızım karar verdiyse doğrudur’ diye kapattı konuyu. O anda beş yıl boşuna mı sakladık ilişkimizi herkesten diye düşündüm. Birlikte televizyonu izlemeye başladık. Haluk Levent’in organizasyonu vardı. Bizimki başardı, öbürleri uğraşıyor diye gururlandı bile babam. Ertesi gün abime de söyledik. O zaten yarışmayı izliyormuş. ‘Başka birini söyleseydin, ne olursa olsun hayır derdim. Ama Ahmet’in efendiliği dikkatimi çekmişti’ dedi. Yani babamla abim çok destekledi bizi.

Ahmet Işık: Bu arada abisi yarışmada daha tanımadan beni tutuyormuş.

- Sen neler yaşadın bekleme sürecinde?

Ahmet Işık: Bende hem final heyecanı hem de aile tepkisinin heyecanı vardı. Haber bekledim. İnanılmaz sancılı bir süreçti. Sonunda Şebnem bir arkadaşına mesaj atmış. O beni arayıp ‘Olumluymuş’ dedi. Yine de Şebnem’le konuşmadan içim rahat etmedi. Nihayet aileyle tanıştım ama en az kurul odası kadar heyecanlıydı!

Şebnem Akçınar: Biz beş yıl bekledik. Ahmet bana hiçbir zaman ‘Ailen beni kabul etmezse, onları çiğne bana gel’ demedi. Bana ‘Giderim babanın yanına, kendimi anlatırım. Bir yerimi eksik bulursa iki yıl daha çalışır, eksiklerimi tamamlar, yine karşısına çıkarım. Sen hiç üzülme, ben kendimi kabul ettirene kadar, ömrümün sonuna kadar da olsa uğraşırım’ dedi. Bu sözler bana çok güç verdi.

ARALARINA YİNE AYRILIK GİRECEK

- Evlilik için tarih belirlendi mi?

Ahmet Işık: Şebnem bir yıl yok. İngiltere’ye gidecek ve orada master yapacak. Geldiğinde de Allah nasip ederse bir yıl içinde evleneceğiz.

- İlişkinizde hep mesafe olmuş?

Ahmet Işık: Evet, belki onlar da bağlıyor insanı birbirine. Uzak mesafelerde bile ilişkinizi yürütebiliyorsanız, demek ki bir şeyler var. Uzakta olup da bozulmadan bir ilişkiyi yürütebilmek çok önemli. Zor bir ilişkiydi ama Şebnem’in dediği gibi zor olan aşk her zaman daha güçlü.

- Yarışma sırasında Ahmet’i izlerken neler hissediyordun?

Şebnem Akçınar: İşe gittiğim halde günde üç saat uyuyordum. Çünkü sabaha kadar psikolojisi bozulmasın diye dua ediyordum. İzlerken çok heyecanlanıyor, kimseyi konuşturmuyordum. Çok özledim yarışmadayken. Ama sabır bizim ilişkimizde çok önemli oldu her zaman.

- Zor mu başladı peki ilişkiniz?

Ahmet Işık: Yok, ikimiz de birbirimizi gördüğümüzde etkilenmiştik. Kısa bir arkadaşlık döneminden sonra başladık.

Şebnem Akçınar: Bir hafta içinde başladı. Ben çok uğraştırmadım.

- Sen nerede okudun?

Şebnem Akçınar: Yeditepe Üniversitesi Hukuk Bölümü’nden mezun oldum. Artık avukatım. Mesleğimi yapıyorum ama yurtdışına gideceğim diye izne ayrıldım. Sekiz senedir İstanbul’da yaşıyorum.

ÖNCE KARİYER SONRA ÇOCUK

- Çocuk sahibi olmak gibi planlarınız var mı?

Ahmet Işık: En az beş tane çocuğumuz olsun istiyorum. Şu aşamada kariyerlerimiz öncelikli olsa da insan istedikten sonra çocuk sahibi de olabilir. Ben Şebnem’in hem başarılı bir iş kadını olup hem de iyi bir anne olabileceğini biliyorum.

Şebnem Akçınar: Ahmet çocuklara çok düşkün. Ama önce kariyer.

- Anadolu Holding’teki görevin ne olacak?

Ahmet Işık: Kia grupta, Çelik Motor’da operasyonel kiralama bölümünün başında olacağım. Gelişen bir sektör ve çok hızlı ilerliyor Kia. Ben de otomobil sektörünü çok istiyordum. Ülkenin ekonomisinde büyük bir çark. Bana yabancı dil için imkan sağlayacaklar. Bir ay boyunca en iyi şekilde İngilizce öğrenebileceğim kursları araştıracağım. Bir yılın sonunda İngilizcem yeterli düzeye geldiğinde, puanım da tuttuğunda Harward Business School’a gönderecekler. Orada bir sertifika programına katılacağım. Daha sonra üniversite sınavına gireceğim.

- Tüm hayaller bir bir gerçekleşiyor yani...

Ahmet Işık: Çırak’la birlikte gerçekleşti bütün hayaller. Anadolu Grup çok büyük bir şirket. Bir sene sonra da orada kalmak istiyorum. Bunun için tüm gücümle çalışacağım.

Film gibi evlilik teklifi

- Evlilik için önemli adımlar atılmış, teklif yapıldı mı peki?

Ahmet Işık: Evet, ailenin onayını aldıktan sonra ben de beklediğim teklifi ettim. Hep hayalimdi güzel bir teklifte bulunmak. Ağva’ya gittik, orada tekne buldum ve güzel bir yemek ayarladım. 200 tane de saksılarda çiçek satın aldım. Teknenin her kenarında çiçekler vardı. Akordeon eşliğinde ‘Kapat gözlerini kimse görmesin. Yalnız benim için bak yeşil yeşil’ söylenirken evlenme teklif ettim. Süleyman Gelibolu’nun sahibi olduğu Adıyok’un bahçesinde o çiçeklerden bir bahçe yaptık. Özellikle saksı çiçeği seçtik, çünkü bize ait bir bahçe olsun istedik. Ektiğimiz çiçeklerden oluşan bahçeye aşk bahçesi adını verdik. Ailenin uygun gördüğü zamanda istemeye gideceğiz.

Şebnem Akçınar: Bizim ilişkimiz evliliğe giden bir ilişkiydi. Her zaman geleceğe yönelik planlarımız vardı, ama evlenme teklifi beni inanılmaz mutlu etti. Ahmet o kadar güzel hazırlık yapmıştı ki...

Müzik, şarkı, çiçekler... Her genç kız bunu hayal eder sanırım. Sevdiğin insandan bu kadar romantik bir evlenme teklifi almak inanılmaz hoş... 7 Temmuz’da saat 07.00’de evlenme teklif etti. Çok güzeldi.