Cipi olan adam sevmem
Güncelleme Tarihi:
Ekin Türkmen’in yıldızı her geçen gün biraz daha parlıyor. Son olarak “Küçük Kadınlar”ın Elif’i olarak karşımıza çıkan oyuncu, bu arada Milli Eğitim Bakanlığı’nın himayesinde hayata geçirilen “Bir Damla Gelecek” projesinin de yüzü oldu. Çevreye duyarlı, paraya gereğinden fazla önem verenlere ise tepkili olduğunu söyleyen Türkmen, “Ben manik-depresifim biraz. Alaturkayım. Fütursuzum. Biraz da deli sayılırım” diyor
Oyunculuk; bir çocukluk hayali mi, aniden gelen bir heves mi, yoksa tamamen şans eseri mi oldu?
- Oyunculuk, benim yetiştiğim yerde, ortamda ve zamanda heveslenilmemesi gereken bir şeydi. Daha ciddi işler yapılmalıydı. Dolayısıyla, çocukken istediğim ve hayallerimi süsleyen bir meslek olmadı hiç. Ancak bu amaçla olmasa da, ortaokuldayken belediye tiyatrolarında ders almıştım. ılk kez o zamanlar sahneye çıkmıştım. şansım ya da şanssızlığım, 19 yaşında Osman Sınav’la tanışmam, ardından okula başlamamdır!
18 yaşındayken katılmış olduğunuz “Best Model of Turkey” yarışmasından bahsediyorsunuz değil mi?
- Evet, yarışmada Osman Sınav’ın dikkatini çekmişim. Böylece “Ekmek Teknesi” dizisi için bir oyunculuk şansı sunuldu.
İnsan neden böyle bir yarışmaya katılmak ister? Ün, şan, şöhret, para, saygı... Sizin sebebiniz neydi?
- İzmir’de modellik yapıyordum o zamanlar. Daha fazla saygı duyulmak ve profesyonel olduğumun kanıtı olarak Best Model yarışmasının doğru bir adım olduğunu düşünmüştüm. Bazı mesleklerde profesyonelliğin kanıtı biraz zor, okulu yok ki bu işin...
Defilelerde görünmüyorsunuz. Modellik şu an nerede duruyor?
- Cepte! Manken standartlarında değilim artık. Son olarak şehit polis çocukları yararına bir defileye katılmıştım.
“KÜÇÜK KADINLAR”DA GÜLMEYİ UNUTTUM
“Bir Damla Gelecek” projesinden de biraz söz eder misiniz?
- Bir Damla Gelecek, su tasarrufuna dikkat çeken bir proje. Altı okula su tankı yerleştireceğiz. Amaç yağmur suyunu kullanılabilir suya dönüştürmek. Bununla birlikte su tasarrufu konulu tiyatro oyunlarımız ve yarışmalarımız olacak. Ben de yarışmanın jürisinde yer alacağım. Böyle çalışmalarda yer almaktan çok hoşlanıyorum. Çünkü çevreye duyarlı bir insanım. Mesela çöpleri dönüşüm için ayırırım. ınsanlar farklı hayaller kurarlar, benim hayalim bir eko-evimin olması.
Nasıl bir ev yani?
- Güneş enerjisiyle yaşayan bir ev... Benim otomobilim de yok mesela, hybrid almak istiyorum.
Sizin bir de kütüphane projeniz vardı. Ne oldu ona?
- Devam ediyor. Anavutköy’deki Taya Kadın ılköğretim Okulu’na sanat kitaplarından oluşan bir kütüphane kurduk.
Gerçek hayatta gayet neşelisiniz ama “Küçük Kadınlar”a yüzünüz hiç gülmedi...
- Aynen öyle. Hatta bir keresinde mutlu günlerimizden bir anı canlandıracaktık, yönetmenimiz “Gülün” dedi, unutmuşuz, gülemedik! Sahneyi çekerken zorlandık.
Size gülmeyi hatırlatacak bir komedide rol almak istemez misiniz?
- En büyük hayalim bu zaten. Komedi oyuncusu olduğumu düşünüyorum.
LÜKS YAŞAYANLARDAN PEK HAZZETMİYORUM
Sosyal hayatınız epey renkli, “aman gazeteciler görmesin” gibi bir endişeyle gece hayatınıza kısıtlama getirmiyorsunuz herhalde...
- Doğru... Çok sosyal bir insanım ben. Yeni arkadaşlar tanımak için çaba sarf ederim. Sürekli dışarı çıkan, yurtdışına giden, eğlenmeyi seven bir arkadaş grubum var. Dışarı çıkmayı çok seviyorum ama haberler konusunda basın mensubu arkadaşlardan özen rica ediyorum. Arada soru sorarlarsa, yanımdaki kişinin sevgilim olmadığını öğrenirler. Beni her gün biriyle görebilirler, çünkü çok geniş bir çevrem var. Ama maalesef sevgilim yok.
Neden maalesef?
- Gece yarılarına kadar çalışıyorsun, kendini yüksek tutmak için hiperaktif dolaşıyorsun. Çok zor bu tempoda bir ilişki yaşamak. Bir de ben zor beğenirim, çok zor bir insanım. Sosyal sorumluluk projelerine katılan, çöpleri ayrıştıran bir kız düşünün. E böyle yaşayan erkeklerin sayısı çok az. Altında cipi olan, üstüne başına çok önem veren insanı sevmem.
Çok zor beğenirim dediniz. Kriterleriniz neler?
- Lüks yaşayan insanlardan çok hazzetmiyorum. Minimal yaşayanlardan hoşlanıyorum. Parası varsa, minimal yaşıyorsa, bir de iç gelişimine önem veriyorsa, bu bir erdem zaten. Marka giydikleri zaman kendilerini en iyisi zannediyorlar, ama konuşacak bir şey bulamıyorsun.
Yakınlarınıza bir sorsak, sizin hakkınızda bize ne derler?
- Çalışırken çok farklı, normalde çok farklıyım. Manik-depresifim biraz. Alaturkayım. Fütursuzum. Biraz da deli adledilirim herhalde. Bir Aslan burcu olarak, lider, kontrollü, dominant ve cesurum denilebilir!
DRAMATİK İLİŞKİLER YAŞAMAM
Aşka özlem duyuyor musunuz?
- Duyuyorum tabi ki...
Aşk acısı çektiniz mi?
- Çocukken çekmiştim ama bu yaştan sonra hayatta acı veren her şeyden kaçıyorum. Dramatik ilişkiler hiç yaşamam. Çünkü o duyguyu sevmiyorum, her an eğlenmeliyim. Vakit çok değerli, onu üzülerek geçirmemek lazım.