Cinselliğe bir kapı açan diplomatik rock opera

Özellikle Pamela hayranları, Artun Ertürk ve Diplomatik Rock Opera’yı hemen hatırlayacak. Çünkü grup 2000’lerin başından beri Diplomatik Immunity adıyla Pamela’nın konser grubu olarak çalıyor. Artun Ertürk ise İstanbul Seni Hapsetmiş ve Ayrılamayız Biz gibi geçen yıllarda listelerde bir numaraya çıkan bestelerle tanınıyor. Ama grubun Artun Ertürk, Alp Dündar ve Murat Köselioğlu’ndan oluşan kadrosunun geçmişi 1990’ların başına dayanıyor.

Hepsinin yaşları yakın ama Artun Ertürk, müzik yaşamında daha çok deneyime sahip. 16 yaşından beri Ankara’da birçok grupta adını duyurdu. 1980’lerin sonunda kurulan Absent Without Leave’le gençlerin ilgisini çekti. Ertürk, 1995’te Diplomatik Immunity’i i kurdu. Şebnem Ferah ve Özlem Tekin’le çalışıp, sahneye tıpkı Queen gibi enteresan kostümlerle çıktılar. "Immunity, dokunulmazlık demek. O zaman şimdiki grup elemanları yoktu. İran asıllı İngiliz bir solist ve Amerikalı basçı vardı. Bu yüzden böyle bir isim seçtik. Aslında kısa süreli bir grup olacaktı. Ama birkaç ay sonra Murat Köselioğlu ve Alp Dündar gruba katıldı ve işler değişti."

PAMELA’NIN ALBÜMÜ ONLARI GECİKTİRDİ

Artun Ertürk dört seneliğine ABD’ye gitti. O yokken Murat Köselioğlu ve Alp Dündar grubu aynı isimle devam ettirdiler. Ertürk dönünce cover şarkılar söyledikleri sahne şovlarına başladılar. 2002’de gruba davulcu Barış Menküer katıldı. Aynı yıl Pamela’nın ilk albümü için kolları sıvayan grup, uzun süre yine Pamela’nın konser grubu olmaya devam etti. Bu dönemde basçı Koray Işıldak gruba katıldı. Artun Ertürk’ün hazırladığı söz ve bestelerden oluşan şarkılarla kendi albümlerini de 2006’da hazırladılar. "O dönemde Pamela’nın Cehennet albümü çıktığından kendimize vakit ayıramadık. Bir de son yıllarda korsan CD’ler, mp3’ler ya da yapılan kötü müziklerden dolayı piyasa sıkıntılıydı. Doğru zamanı bekledik ve albümü geçen ay çıkardık."

Bunu yaparken de her şeye sıfırdan başlamak için grubun ismini Artun Ertürk ve Diplomatik Rock Opera yaptılar. Rock ağırlıklı parçaların dokuzunun söz ve bestesi Artun Ertürk’e ait. Albümde, gruba bir çok ünlü isim de eşlik etti. Türkiye’nin Santana’sı sıfatı ile 30 yıldır hit şarkılara imza atmış Kurtuluş, Pamela Spence, Dandanadan’ın solisti Korhan Futacı, bateri ve perküsyon ustası Turgut Alp Bekoğlu ve Cem Adrian.

NEDEN BU İSMİ SEÇTİLER

Konservatuvarda şan ve opera dersleri alan solist Alp Dündar, albümün söz ve müziklerini hazırlayan Artun Ertürk’e göre çok özel sese sahip bir tenor. Ama Ertürk, besteleri yaparken bunu her yerde öne çıkarmadığını söylüyor. "Queen ve Styx gibi gruplarda ne kadar opera varsa bizde de o kadar var" diyorlar. Elemanlar, grubun ismini şöyle özetliyor; "Diplomatik eski grubumuzdan kalma, rock grubun türü, opera da tuzu biberi."

Her şeye açık bir grubuz. İsteyen herkes bizimle enstrüman çalıp şarkı söyleyebilir.

Artun Ertürk (gitarlar- 37) Elektrik-elektronik mühendisliği okumak niyetindeydi, U dönüşüyle müzisyen oldu. Lise sonda ailesinden gizli edebiyat bölümüne geçti. Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nü ve aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Konservatuvarı bölümünü kazandı. Ama müziği değil edebiyatı seçti.

Alp Dündar (vokal - 38) Müzik hayatına gitar çalarak başladı. ODTÜ İstatistik Bölümü’nde okudu. İkinci sınıfta yarı zamanlı konservatuvara başladı. İki yıl iki eğitimi beraber yürüttü ama Kuşadası’nda sahneye çıkınca ODTÜ’de bütünleme sınavlarını kaçırıp okuldan atıldı. Konservatuvarda opera, şan ve koro eğitimi aldı. 1994’te bir grupta şarkı söylerken Artun Ertürk’le tanıştı. Bir bankada çalışmaya devam ediyor.

Murat Köselioğlu (klavyeler - 37) Müziğe TED Ankara Koleji’nde trompet çalarak başladı. Lisede rock grubu kurarak kızları daha rahat tavlayabileceğini farketti. Klavyeli çalgılara geçti. Arkadaşlarından ayrılmamak için fen-matematik seçti. Alp Dündar’la tanıştı. Eğitimine Hacettepe İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nde devam etti. Ertürk’ün grubundaki bir eleman değişikliği sırasında gruba dahil oldu.

Koray Işıldak (bas gitar - 29): Müzikle yaşayan babası ona da bu sevgiyi aşılamaya çalıştı ama 1995’e kadar hiç ilgilenmedi. 2004’te Pamela’nın ilk albümünde Artun Ertürk’le çalışıp gruba katıldı. Artık müzikle öyle içiçe ki, 1999’da girdiği Başkent Ünviersitesi Biomedikal Mühendisliği’ni hálá bitiremedi.

Barış Menküer (davul, perküsyon - 33) 1982-1994 arasında profesyonel basketbolcuydu. TED Ankara Koleji son sınıftayken kendine gitar aldı ve bir arkadaşının grubuna katıldı. Ancak grupta bir davulcuya ihtiyaç vardı, o da davulun başına oturunca bir daha kalkamadı. Barlarda sahne aldılar. Bu sırada ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. TRT’de Sayısal Gece’de çalarken Alp Dündar’la tanıştı. 2000’de gruba katıldı.

ARTUN ERTÜRK

Cinsellik lafını duyan çalmakta tereddüt ediyor

İlk klibinizin çekildiği "Cinsellik açık bir kapı" şarkısı hakkında çok konuşuluyor. Sizce bunun nedeni ismi mi, yoksa vokallerdeki ünlü isimler Kurtuluş ve Pamela mı?

-Sanırım ikisi de. Aslında bu şarkıyla çıkış yapmayı düşünmüyorduk. Ama o süre içinde şarkının konuk sanatçısı, 80’lerin gitar üstadı Kurtuluş Türkgüven’in rahatsızlandığını duyunca kendini daha iyi hissetsin istedik. Böyle olmasaydı "Son bir döküman" ya da "Kaçma geri gel"le çıkacaktık. Şarkının isminin de çok dikkat çektiğini düşünüyorum. Toplum olarak cinsellik lafını kullanmaktan korkuyoruz. Örneğin birçok radyo ve televizyon kanalı hálá bu parçayı çalmakta tereddüt ediyor.

Rock gruplarının genellikle bir politik duruşu vardır. Sizin böyle bir çabanız var mı?

-Herkes her istediğini yapsın ama bize de "Niye böyle yapıyorsun" demesin. Albümde son dönemdeki olaylarla ilgili eleştiriler var, yok değil. Ama biz politik duruştan çok, insanların son zamanlardaki bozulmasına dikkat çekmek istedik. Örneğin "Cinsellik açık bir kapı" adlı şarkıda bu görülüyor. Burada hırs oyununun, insanları iyi bir yere götürmeyeceğinden bahsediyoruz. "Her zaman cinsel organı daha büyük bir erkek vardır" derim arkadaşlarıma da. Bu oyuna bir kez girerseniz sonu asla gelmez. Herkes yapabileceğini yapsın yeter.

Bazı gruplar gençlerin ilgisini çekmek için "aşk" üzerine yoğunlaşıyor. Bu albümde ise buna çok rastlanmıyor. Sizin hedef kitleniz kimler?

-Yeni bir kitle yaratmaya çalışıyoruz. Çünkü bir kitle yaratınca zaman içinde onların yaşları değişiyor. İnsanlar 15’inde dinlediğinden bir süre sonra sıkılıyor ama eğer onu çok beğendiyse yıllar sonra yine dinliyor. Tıpkı Police, Queen ya da Pink Floyd gibi büyük gruplarda olduğu gibi. Çıktıklarında çoğu kişi onları beğenmedi, aykırı buldu. Ama yıllar içinde oluşturdukları kitleyle yollarına devam ettiler. İşte bizim amacımız da sadık bir kitle oluşturmak.

Albümün ismi yok. Peki grubun bir favori şarkısı var mı?

-Yaptığımız müziği çok iyi yansıtan bir grup ismimiz var. Bu isim, bir de şarkı ismiyle biraraya gelince çok uzun olacaktı ve insanların kafası karışacaktı. Zaten Alp Dündar’ın da dediği gibi; sanki şimdiye kadar 10 albüm yaptık da bu da onların "best of"uymuş gibi.