Cinsel yanlışlar hayatı karartıyor

Güncelleme Tarihi:

Cinsel yanlışlar hayatı karartıyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2000 00:00

Haberin Devamı

Toplumumuzda yüzlerce cinsel yanlış var. doğru bildiğimiz bu yanlışlar, hem cinsel, hem de

toplumsal yaşantımızı karartıyor. Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği Başkanı Psikiyatrist Dr. Nesrin Yetkin, cinsel bilgisizlik ve yanlış tutumlar nedeniyle bireylerde korku, çekinme, utanma ve kaçınma davranışlarının arttığını ve pekiştiğini söyledi.

Psikiyatrist Dr. Nesrin Yetkin, cinsellikle ilgili yaygın inanışların çoğunluğunun doğru olmadığı halde yaşamı olumsuz etkilediğini belirtti. Dr. Yetkin, ‘‘Bireyler aile ve eğitim kurumlarından yeterli ve doğru bilgi almadığından, yaşıtlarından, yazılı ve görsel yayın organlarından doğru veya yanlış bilgiler ediniyorlar’’ dedi. Dr. Yetkin, cinsel eğitimin çok uzun vadeli bir süreci kapsadığını, yeni yetişenlerin doğru bilgilenmesi halinde bile toplumdaki yaygın inanışların birey üzerindeki etkilerinin hemen yok olmayacağını söyledi. Dr. Yetkin, ‘‘Üzerinde konuşulması, açıkça ele alınması yasak olan cinsellik konusunda doğru bilgi birikimi sağlanamıyor. Bu ortamda çeşitli inanışların ortaya çıkması kaçınılmaz. İnanışlar, film ve romanların, yazılı ve görsel basın organlarının, ana babaların, hatta eğitici ve danışmanların doğrudan veya dolaylı mesajlarıyla daha uzun süre varlıklarını ve bireyler üzerindeki etkilerini sürdürecekler’’ diye konuştu Dr. Yetkin'e göre cinsellikle ilgili bazı yaygın yanlış bilgi ve inanışlar şunlar:

KADIN ASLA ARZULAMAZ

Cinsellikte beklenen kadın-erkek rolleriyle ilgili de yanlış inanışlar var. Örneğin erkekler, her zaman ve her ortamda, her kadınla cinsel ilişkiye istekli ve hazır olmalıdır; cinsel ilişkiyi erkek başlatmalı ve yönetmeli; cinsel ilişkiyi başlatan kadın ahláksızdır; her erkek, her kadına nasıl zevk vereceğini bilir ve bilmelidir... Bunların hepsi yanlış inanışlar ve bilgiler. Kadınlar da erkekler de zamana, ortama, cinsel eşe ve daha birçok faktöre göre istekli veya isteksiz olabilirler. Cinsel etkinliği başlatabilir veya reddedebilirler. Cinsel ilişki, iki kişinin bedenleri aracılığıyla beyinleriyle belli bir zaman parçasında birlikte cinsel haz üretmeleridir. Her iş, eşin eşit katılımıyla oluşur.

PENİS BOYU KORKUSU

Sanıldığının aksine, penis boyuyla cinsel performans arasında doğrudan bir ilişki bulunmuyor. Oysa birçok erkek bu nedenle büyük kaygılar yaşıyor. Kimileri karşı cins ile ilişki kurmaktan kaçınıyor, kimileri ise değişik kompleksler geliştiriyor..

MASTÜRBASYON TABUSU

Toplumda kendi kendini tatmin (mastürbasyon) ile ilgili son derece olumsuz ve yanlış inanışlar var. Mastürbasyonun fiziksel ve ruhsal hastalıklara, vereme, körlüğe, kısırlığa, erken boşalmaya neden olacağına inanılıyor. Bu nedenle birçok kişi, ergenlik ve yetişkinlik dönemindeki en doğal cinsel etkinliği, suçluluk duyguları ve hastalık korkuları nedeniyle yaşamıyor. Mastürbasyon yapmıyor. Oysa mastürbasyon, yalnızca bireysel haz kaynağı değil, aynı zamanda kendi bedenimizin cinsel yanıtlarını öğrenmemizde ilk basamak.

DOKUNMAYI SEVMİYORUZ

Yanlış inanışların büyük bir bölümü, cinsel ilişkinin ideal nitelikleri üzerine olan düşüncelerden oluşuyor. İnsanlar, cinsel yaşamdan, kendilerinden ve cinsel eşlerinden bu yanlış inanışlar doğrultusunda beklentilere giriyorlar. Cinsel ilişkinin niteliğiyle ilgili yanlış inanışların bazıları şunlar: Tüm dokunmalar cinsel ilişkiyle sonuçlanmalıdır; cinsellik cinsel birleşme demektir; iyi bir cinsel ilişkide heyecan giderek artmalı ve mutlaka orgazmla sonuçlanmalı; erkeğin penisi sertleştiğinde en kısa zamanda boşalmalıdır; iyi bir cinsel ilişkide eşler birlikte orgazm olmalıdır...

Bu yanlış anlayışlar doğrultusunda cinsel yaşam, hemen hemen yarıya yarıya yok olmuş sayılır. Çünkü bu önyargılar nedeniyle sarılma, öpüşme, duyguların paylaşımı, haz verici dokunmalar vb. yok sayılır. Hedef, hemen cinsel birleşme ve orgazm olarak belirlenir. Oysa kadınların da erkeklerin de hem duygusal yakınlığa, hem de uyarılmaz ve haz almak için okşanmaya ihtiyacı vardır.

TEK HEDEF ORGAZM

Tek hedef olarak orgazmı görmek yanlış. Erkek açısından cinsel eşi uyarıcı bulmamak, penisin sertleşmesini bozan nedenlerden sadece biridir. En az 50 neden daha sayılabilir. Cinsel birleme cinsel ilişkinin yalnızca bir parçası. Orgazm zevkli bir duyumdur, ama saniyelerle ifade edilen bir zaman sürer. Sevişmenin bütünü içinde çok kısadır. Eşlerin aynı anda orgazm olmaları, hem cinsel haz için zorunlu değil, hem de kendilerini ve birbirlerini çok iyi tanıyan eşlerin bazen yaşadıkları bir durumdur.

SERTLEŞME SORUNLARI

Her erkek geçici sertleşme sorunları yaşayabilir. Yanlış cinsellik anlayışı etkisiyle sertleşme refleksindeki her değişiklik fark edilir. Çok önemsenir ve kaygı yaratırsa, sertleşmeyi büsbütün bozar. Uzmanlara danışıp çözüm bulunabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!