Güncelleme Tarihi:
Estetiği bir lüks değil ihtiyaç olarak gören günümüz kadını; sağlıklı olmak, formda kalmak ya da güzel, çekici görünmek için estetik operasyonlara sık sık başvurabiliyor. Burun, göğüs, karın derken “vajina estetiği” de gündeme gelen konulardan biri. “Plastik Rekonstrüktif Vajinal Cerrahi” olarak adlandırılan operasyonlarda; vajenin ve etrafındaki dokuların yeniden yapılandırılması ve yeniden düzenlenmesi yapılıyor.
Temel olarak bu operasyonlar iki grupta toplanıyor. İlki; geçirilmiş doğum travmaları, doğum yırtıkları, eski doğum dikişleri veya geçirilmiş travmalar sonucu doku bütünlüğünün bozulması ve vajenin özellikle cinsel ilişkiyi olumsuz etkilemesi nedeniyle vajenin tekrar onarılması ve orijinal haline getirilmesi. İkincisi ise; özellikle vajina ve vulva kanserlerinde, kanserli dokuların temizleme işleminde vulva ve vajen dokusunun da alınmasıyla o bölgeye yeniden cinsel işlev kazandırmak amacıyla vulva ve vajen oluşturma operasyonu oluyor.
Psikolojiyi nasıl etkiliyor?
Hasta vajina bölgesindeki problemleri nedeni ile günlük yaşamında ve psikolojilerinde de bazı problemler yaşayabiliyor. İç çamaşırı giymekte problem yaşayıp, cinsel ilişkiye girmekten kaçınabiliyor. Vulva ve vajina estetiği operasyonları; bazen işlevsel, bazen kozmetik, bazen de hem işlevsel hem de kozmetik amaçlarla yapılıyor. Yapısal hoşnutsuzlukların giderilmesi psikolojik olarak kişilerin kendilerini daha iyi hissetmelerini de sağlıyor.
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Atilla Alp, özellikle doğum sonrasında sıklıkla uygulanan yöntemler arasında vajina daraltma operasyonlarının olduğunu belirtiyor. Dr. Alp, konuyla ilgili şu açıklamada bulunuyor: “Normal doğum sırasında zorlamalar, özensiz ve gerekli olmadığı halde açılan epizyotomiler (normal doğum sırasında vajinayla anüsün arasının kesilmesi) ve sonrasında atılan dikkatsiz dikişler, doğum sayısının fazla olması, yaşın ilerlemesi veya iri bir bebek doğurmak, vajina kaslarının eski elastikiyetini kaybetmesine ve vajinanın genişlemesine neden olur. Bu sorunlardan kurtulmak da artık vajina daraltma estetiği ile mümkün.”
Menopoz dönemine giren kadınların bir kısmı bu dönemi yaşlanmanın başlaması ile eşdeğer görüyorlar. Ruhsal olarak da kadınları olumsuz etkileyen menopoz, cinsel yaşamın sonu olarak da algılanabiliyor. Ostrajen hormonunun azalması sebebiyle vajenin doğal kaygan ortamı yok oluyor ve sıkıntılı cinsel ilişkiye yol açabiliyor. Hem kadın hem de eşi / partneri problem yaşayarak, cinsel ilişkiden soğuyabiliyor.
Alp, menopoza giren kadınlar arasında vajina estetiğine başvurma oranının arttığını belirterek şu bilgiyi veriyor: “Operasyonla vajen duvarının altına yapılan yağ enjeksiyonuyla hem daralma hem de kayganlık sağlanarak cinsel yaşam normale çevrilmektedir.”
Alp, vajina estetiği geçiren bir kişinin doğum yapmasında ya da cinsel ilişkiye girmesinde herhangi bir sakınca olmadığını söylüyor. Ancak, vajina estetiği geçirmiş olan hastaların doğum yaptıktan sonra vajina kanallarında yeniden bir miktar genişleme olacağına da dikkat çekiyor. Alp “Eğer hasta ameliyat olmadan önce bir kez daha doğum yapmayı düşünüyorsa doğumdan sonra bu ameliyatı öneriyoruz. Ancak sarkmış olan küçük dudakları ameliyat etmek için doğum sonrasını beklememize gerek yok.” diyor.
Hasta vajina estetiği sonrasında sık sık hamilelik dönemi geçirmeyecekse ya da sık alınıp verilen kilo problemi yaşamayacaksa küçük dudak ameliyatlarına bir daha gerek kalmıyor.
Ameliyat sonrasında hastanın genel ihtiyaçlarını gidermede bir sorun olmadığı gibi, hiçbir kısıtlama da getirilmiyor.