Cinnah fısıltıları

Güncelleme Tarihi:

Cinnah fısıltıları
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 05, 2005 00:00

Gece-gündüz her an size ‘alo’ diyebilirSABAHIN çok erken ya da gecenin ilerleyen bir saati. Telefonunuz acı acı çalıyor. Aklınızdan binbir türlü düşünce geçiyor. ‘Hayırdır inÅŸallah’ deyip açıyorsunuz. Çok da yabancı bir ses deÄŸil. Duyar duymaz tanıdık gibi geliyor. Ama günün o saatinde, kafanızda binbir türlü düşünceyle sarılmışsınız telefona, o an çıkaramıyorsunuz sesin sahibini.BEN DE GEORGE BUSH ‘Ben Tayyip ErdoÄŸan’ diyor telefondaki tanıdık ses. ‘Öyle mi, ben de George Bush...’ diyorsunuz içinizden. Karşınızdaki ses devam ediyor:‘Beni aramışsın. Ne oldu ..... sorunun? Halloldu mu?’ ‘Yahu, gerçekten o galiba...’ diye düşünüyorsunuz. Evet, gerçekten de o. ESKÄ° ALIÅžKANLIÄžI ErdoÄŸan’ın, Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanlığı’ndan bu yana sürdürdüğü bir alışkanlık bu. Kendisine yardım için baÅŸvuran dertli vatandaÅŸlardan bazılarını, kendisi arıyor. Hem de telefon numarasını bizzat çevirerek, aracısız-özel kalemsiz. Sohbet ediyor, dertlerini bir kez de kendilerinden dinliyor, sorununun çözümü konusunda akıl veriyor. Sadece akıl ya da tavsiyeyle çözülemeyecek bir sorunla karşılaÅŸtığında da yapabileceÄŸi bir ÅŸey varsa yapıyor.ZIPLATAN TELEFON Sadece vatandaÅŸlar deÄŸil, aynı sürpriz telefonlarla bakanlar, bürokratlar, belediye baÅŸkanları ve il baÅŸkanları da karşılaşıyor. AKP kulisleri, gecenin ikisinde, üçünde telefonun sesiyle yatağından fırlayan bakan, bürokrat, belediye baÅŸkanı öyküleriyle çalkalanıyor.Hatta, yatarken cep telefonunu kapattığı için ertesi gün hafif yollu azarlanan belediye baÅŸkanlarının öyküleri de dillerde dolaşıyor. CEPLER AÇIK KALSIN Zaten ErdoÄŸan da iktidarının ilk günlerinde, bakan ve milletvekilleriyle belediye baÅŸkanlarının hazır bulunduÄŸu bir toplantıda, bir belediye baÅŸkanını gece aradığını, ancak cep telefonu kapalı olduÄŸu için ulaÅŸamadığını belirterek ÅŸu uyarıda bulunmuÅŸtu:‘Cep telefonlarınızın her zaman açık olması lazım. Size ulaÅŸmak isteyen günün her saati ulaÅŸabilmeli...’Zaten bu olaydan sonra, AKP’de bakanından önde gelen bürokratlara, belediye baÅŸkanlarından il baÅŸkanlarına kadar hemen herkes cep telefonlarını 24 saat açık tutmaya baÅŸladı. Öyle ya, BaÅŸbakan sizi arayabilir...Gerçekten benimBAÅžBAKAN ErdoÄŸan’ın yardım için baÅŸvuran vatandaÅŸları bizzat geri araması sırasında bazı küçük ‘kazalar’ da yaÅŸamıyor deÄŸil. Aradığı bazı vatandaÅŸlar, içinden geçeni o anki ÅŸaÅŸkınlıkla seslendiriveriyor:‘KardeÅŸim baÅŸka iÅŸin yok mu sabahın bu saatinde. Dalga mı geçiyorsun, kardeÅŸim. BaÅŸbakan’ın baÅŸka iÅŸi yok da beni mi arayacak bu saatte. Git baÅŸkasıyla eÄŸlen...’Böyle istisnai kazalarda ErdoÄŸan, gerçekten BaÅŸbakan olduÄŸuna ikna etmeye çalışıyor ÅŸaÅŸkın vatandaşı:‘Yahu, gerçekten benim...’‘Çakmak’lar ruhsatlı silahı üçe katlıyorCEBÄ°NDE hazırladığı 2 adet 100 YTL’yi tokalaşırken veriyor karşısındaki adama: ‘Bana bir çakmak lazım, 14’lü...’ Birkaç saat sonra kesekáğıdında geliyor 14’lü tabanca. Adam 6 adet 100 YTL daha veriyor, alıyor silahı.Ruhsatsız silahın içinde bulunulan ‘alem’e göre ÅŸifreleri de deÄŸiÅŸik. Kimisi ‘çakmak’ diyor, kimisi ‘alet’ ya da ‘emanet’. Hatta bazı çevrelerde ‘karpuz’ sözcüğü bile ‘ruhsatsız tabanca’ anlamına kullanılıyor. Eskilerin ‘makine’ ÅŸifresi ise artık out, çünkü yeterince deÅŸifre olmuÅŸ.Arkadaşımız Nurettin Kurt’un konuÅŸtuÄŸu ‘ilgili’, ‘peynir ekmek gibi’ satıldığını söylüyor ruhsatsız silahların. Bunun sonuçlarını ise her gün aralarında ‘maganda terörü’ olarak da ifade edilen ölümlerin olduÄŸu ‘bireysel silahlanma’da görüyoruz.RUHSATSIZ ‘FARKI’ İçiÅŸleri Bakanlığı verilerine göre ruhsatsız silah sayısı ruhsatlı silah sayısını üçe katlıyor. Sadece 2000-2003 yıllarında meydana gelen olaylarda 2 bin 112 ruhsatlı, 7 bin 172 ruhsatsız silah kullanılmış olması sorunun boyutlarını yeterince ortaya koyuyor. Ruhsatsız silahların tercih edilmesinin ilk nedeni, kolay ve ucuz elde edilmesi. En ucuz ruhsatlı silahı almak harcı, vergisi, silah bedeli ile 4 bin YTL’ye mal oluyor. ‘Alem’de ise en ucuz ruhsatsız silahın bedeli 250 YTL.EKMEK ARASI SÄ°LAH Kaçak silahların geldiÄŸi yerler de, suçun coÄŸrafyasını örnekliyor. Ruhsatsız silahların büyük bir bölümü Irak ve Suriye’den GüneydoÄŸu’ya oradan da Ä°stanbul, Ankara, Adana, Ä°zmir gibi metropollere ulaşıyor. Bir de Karadeniz’den gelen el yapımı yerli silahlar var. Silahlar genelde TIR, otomobil ve tren zulalarında getiriliyor. Karadeniz’den gelen silahlar ise küçük otomobil, otobüs ve kamyon zulalarında. Öyle ki Trabzon EkmeÄŸi arasında ÅŸehirlerarası otobüs kargosu ile bile kaçak silah gönderiliyor.‘ETNÄ°K’ DOLAÅžIM Silahların dolaşımında ise ‘etnik bir iletiÅŸim’ var. GüneydoÄŸu’dan giriÅŸ yapan silahların ilk el alıcısını genelde Kürt kökenli vatandaÅŸlar oluÅŸturuyor. Karadeniz’den giren silahların ilk el alıcısı da yine Karadenizliler. Ruhsatsız silah edinmek isteyenlerin silah satıcısına ulaÅŸması ise tam bir ‘Kurtlar Vadisi’. Alıcının önce ‘alem’den referans bulması gerek. Satıcı ancak referans sayesinde, alıcıya güven duyuyor. ‘Ruhsatsız piyasa’da 7.65’lik silahlar 250 YTL ile 1000 YTL. arasında, 14’lü silahlar ise markasına göre 800 ila 5000 YTL arasında alıcı buluyor. Bu fiyatlar, hırsızların evlerden çalıp sattığı silahlarda daha da aÅŸağıya düşüyor.Uykusuyla meÄŸer bizi uyutmuÅŸSayın Bakan uyumasıyla medyanın ve kamuoyunun gündemindeydi ama bu atamalardan ve yanıtlardan anladığımız Sayın Bakan uyumuyormuÅŸ. Sayın Bakan uykusuyla gündeme gelerek bizi uyutuyormuÅŸ. (CHP Milletvekili Berhan ÅžimÅŸek)Dünyanın hiçbir yerinde hayatın idame ettirildiÄŸi su, hava, toprak bu kadar kirletilmez. O nehircikler, derecikler, çaylar, bir baÅŸka ülkenin insanlarının elinde olsa, serenat yapılan gondollar yüzerdi. Oysa bizim derelerde pislik yüzüyor. (Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç)BaÅŸkasının düşüncesine, kimliÄŸine saldırılmadığı sürece bir insan Kürt olabilir fakat Kürtçülük yapamaz. Laz olabilir fakat Lazcılık yapamaz. Ermeni olabilir, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ama Ermenicilik yapamaz. Yaptığı zaman Birinci Dünya Savaşı gibi büyük çatışmalar çıkar. (Sivas Valisi Hasan Canpolat) LeyleÄŸin ömrü laklakla, bu iktidarınki lafla geçmektedir. (DYP Lideri Mehmet AÄŸar)Ya BaÅŸbakan bu ülkede yaÅŸamıyor, ya da BaÅŸbakan’ın Türkiyesi bilmediÄŸimiz baÅŸka bir Türkiye. (DSP Genel BaÅŸkanı Zeki Sezer)Erkek ÅŸiddetine hutbeli mücadeleKADIN ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, göreve yeni baÅŸlamasına karşın art arda ataklarda bulunuyor. Çubukçu, arkadaşımız Ä°pek ArıoÄŸul’a, ‘aile içi ÅŸiddet’ konusunda ilginç bir projesini aktardı. Çubukçu, aile içi ÅŸiddetin, asıl muhatabı olan erkeklerin deÄŸil, sadece kadınların olduÄŸu mekanlarda konuÅŸulduÄŸunu gözlemiÅŸ. Çubukçu her hafta 15 milyon erkeÄŸe ulaÅŸabilen tek kurumun Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı olduÄŸunu düşünüyor. Bu amaçla Diyanet’ten aile içi ÅŸiddetin önlenmesi için destek istemiÅŸ. Diyanet hutbelerinde, vaazlarda bu konuya yer verecek. Belki de böylece ÅŸiddete baÅŸvuran erkekler, kul korkusuyla deÄŸil Allah korkusuyla bu çaÄŸdışı tutumdan vazgeçecekler. Ne diyelim, inÅŸallah...Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!