Güncelleme Tarihi:
Charlize Theron / Foto galeri
Küçük bir çocukken, annesinin alkolik babasını öldürdüğüne tanık oldu. Evinden uçup, Hollywood’a gitti; bir Oscar kazandı ve dünyadaki en prestijli reklam kampanyalarından birine kondu. Tempo dergisi, Charlize Theron’un şaşırtıcı hikayesini sayfalarına taşıdı
Babet ayakkabı, kot pantolon ve hoş bir bluz giyinmiş Charlize Theron, Beverly Hills’deki Raffles L’Ermitage otelinin bahçesinde, kırmızı halı ihtişamını yerle bir ediyor. Bir leydi olmaya çalışmadığına, beni temin ediyor; “Bir erkek kadar gürültülü osurabilirim ve gördüğün gibi ağzım son derece bozuk.”
Bugün Charlize, Dior’un J’Adore parfümünün yüzü olmaktan çok uzak. Sanırım amacı da bu. “Biri bana film yıldızı dediğinde biraz endişeleniyorum. Eskiden bu yaptığın işi anlatırdı; şimdiyse Oscar töreninde güzel göründüğün anlamına geliyor.”
Charlize yıllarca herkese babasını araba kazasında kaybettiğini anlatmış. Fakat gerçek bundan çok daha acı. Aslında annesi Gerda bir gece sarhoş bir şekilde eve dönen ve kendilerini öldürmekle tehdit eden babası Charles’ı vurmak zorunda kalmış. Polis cinayetin meşru müdafaa olduğuna karar vermiş ve Gerda aleyhine hiçbir zaman dava açılmamış. Bu olaydan sonra Gerda, sadece kızına yatırım yapmış ve onu modellik yapması için cesaretlendirmiş. Ancak bu hayali yıkılınca; Theron’a Hollywood’a gitmekten başka yol kalmamış.
Filmlerde kendini çirkinleştirmesi, (Theron bunu ‘Cani’den bu yana birkaç kez daha yaptı) eleştirmenlerin onun güzellikten nefret ettiğini söylemelerine yol açtı. “Bu doğru değil” diyor. “Ben kadınım. Bu yönümü de seviyorum”
İki yıl önce bir erkek dergisi Theron’u yaşayan en seksi kadın seçti; Ama o bu durumu eğlenceli buluyor: “34 yaşımda doruğa çıktım.”Belki bu yüzden artık Hollywood’da iş yapmaya yöneldi. Köpekleri Denver ve Delilah’nın adını taşıyan bir televizyon şirketi kurdu.
Obama’nın kurmay başkanı Rahm Emanuel’in kardeşi ve korkulan yetenek ajansı sahibi Ari Emanuel ile kontrat imzaladı.
Theron, bu kış Dünya Kupası kura çekimleri için Güney Afrika’da olacak. “Erkek arkadaşıma Oscar’a aday olduğumu söyledim, ‘Bu çok hoş bebeğim’ dedi. ‘Dünya Kupası için bilet bulabilirim’ dedim, ‘Aman Tanrım!’ diye haykırdı. Birdenbire tanrıça oldum.”