Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2006 00:00
Motosiklet, hem ekonomik bir ulaşım aracı, hem keyifli bir hobi, hem yolları az yıpratması, hem trafik sorununa alternatif çözüm olması, hem de park sorununu ortadan kaldırması sebebiyle gelişmiş ülkelerde en çok tercih edilen ulaşım araçlarının başında yer alıyor.
Türkiye’de ise bu gerçekler yeni yeni fark edilmeye başlandı. Ancak çağdaş ülkelerin hepsinde, trafikte geçiş önceliği olan, devlet tarafından vergisinden, paralı geçişlere kadar her yerde düşük ücretlerle teşvik edilen motosikletler ülkemizde hala bilinçsizlik yüzünden tehlikeli bulunuyor, paralı geçişlerde otomobillerle aynı parayı ödeten, kamyonlardan bile yavaş gitmesini söyleyen kanunlarla uğraşarak büyüyor.
ARTIŞ CİDDİ BOYUTTA
Motosiklet sektörünün Türkiye’de gelişimine baktığımız zaman yıllarca kimsenin çaba göstermediğini görüyoruz. Sektör olarak bile kabul edilmeyen motosiklet, büyük otomotiv şirketlerinin üvey evladı konumundaki departmanlarda, ya da motosiklet sevdalısı insanların hobi amacıyla açtıkları bayiliklerde faaliyet gösterdi. Her sektörde olduğu gibi motosiklet sektörü de 2001 krizi sonrası oldukça olumsuz bir döneme girdi. 2004 yılına kadar kendine gelemeyen sektör özellikle ucuz Çin mallarıyla birlikte 2004 yılından sonra hareketlenmeye başladı. 2004 yılında 130 bin adet motosiklet satışı kayıtlara geçerken, 2005 yılında bu rakam 300 bini geçti. 2006 yılındaysa satış rakamlarının 500 bine yaklaşacağı tahmin ediliyor. Motosiklete yapılan toplam yatırımın ise 1 milyar doları aşması bekleniyor.
Sektöre baktığımız zaman, Suzuki, BMW, Yamaha, Honda, Ducati, KTM, Kawasaki, Vespa gibi büyük markalar dışında özellikle Çin malı motosikletleri görüyoruz. Oldukça cazip fiyatları ve ilk andaki güzel görüntüleri ile motosiklet sevdalılarını, hayallerine kavuşturan Çin malı motosikletlerde en büyük sorun servis, yedek parça ve satış sonrası destek eksikliği. Bunun sebebi ise genel anlamda, motosiklet geçmişi olmayan firmaların yeterli ön çalışma ve alt yapı yapmadan bu işe soyunmaları. Ancak tüm bu olumsuzluklarına rağmen, insanları motosikletle tanıştırması ve piyasayı hareketlendirmesi adına bu markalar önemli rol üslenmiş durumda. Ayrıca kendini geliştiren, servis ve yedek parça konusunda oldukça güçlü olan yeni firmalar da yok değil.
KADINLARIN İLGİSİ BÜYÜK
Motosiklet kullanımında 1000 kişi başına düşen 16 motosiklet sayısı ile, dünyada son sıralarda yer alan Türkiye’de illere bakıldığında, Antalya 26 bin 933 adet motosikletle liderliği kaptırmıyor. Antalya’yı 22 bin 62 adet ile İstanbul ve 16 bin 562 adet ile İzmir takip ediyor. Sonrasında ise Manisa, Muğla ve Hatay geliyor. Tabi bu rakamlar TÜİK’in trafiğe tescilli araç verilerinden oluşuyor. Türkiye’de motosiklet kullanıcılarının yüzde 10’unu kadınlar oluşturuyor. Kadınların tercihi kullanım kolaylığıyla dikkat çeken scooterlar. Pazarın da yaklaşık olarak yarısına hakim olan scooterlar büyük şehirlerde
trafik sorununun artması, özellikle kadınlar için diğer modellere oranla fiziksel güç gerektirmemesi ve en önemlisi vitessiz olup daha pratik kullanım sunması sebebi ile tercih ediliyor.
Satış lideri MondIal oldu
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2005 yılı trafiğe kaydı yapılan motosiklet sayılarına baktığımız zaman, 44 bin 187 adet ile Mondial sektörde lider görünüyor. Mondial’i 25 bin 132 adet ile Kanuni, 19 bin 547 adet ile Honda ve 18 bin 951 adet ile Yamaha takip ediyor. Sektörün diğer önemli markaları ise bu listenin epeyce alt sıralarında yer alıyor. Bunun sebebi listenin başında yer alan markaların küçük hacimli motosiklet sınıfında önemli yer edinmiş olmaları. BMW, Harley Davidson, Kawasaki gibi küçük hacimli motosiklet segmentine girmeyen markalar 2000 adeti bulmayan satış rakamları ile doğal olarak listenin alt sıralarında yer alıyorlar.
ÜRETİM TÜRKİYE’YE KAYABİLİR
1.5 yıl öncesine kadar geri kalmış olarak değerlendirilebilecek motosiklet sektörü son yıllarda yapılan atılımlarla geleceği parlak bir sektör haline geline geldi. Önemli yatırımların yapılması, pazarlama, eğitim ve tanıtım faaliyetlerinin artmasının sektörü farklı bir boyuta getiriyor. Önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde yabancı firmaların Türkiye’de de motosiklet üretimi yapıp, İtalya, Fransa ve İspanya’daki önemli üreticilerin üretim üslerini Türkiye’ye kaydırmaları bekleniyor.