Çin’e gitmenin en ekonomik yolunu saÄŸlıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Çin’e gitmenin en ekonomik yolunu sağlıyoruz
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 02, 2005 00:00

Arazi profesörü, doÄŸasında dayanıklılık barındıran mühendis bir marka Mitsubishi. Amaç hep var olmak. Son yıllarda binek otomobil alanında da iddialı. Ãœrün gamını geniÅŸletti ve Türkiye’de daralan pazara raÄŸmen o pazar payını geniÅŸletmeyi bildi. Otomotiv Direktörü Yusuf Soner, Mitsubishi’nin yeni algısını ve hedeflerini anlattı.DNA’sında dayanıklılık olan ve yarışçı bir marka. Ne de olsa Dakar Rallisi’nin en son galibi. Bu yarışı 5’i üst üste, toplam 10 kez kazanmış bir otomobile sahip. Dünya Ralli Åžampiyonası’nda geçmiÅŸteki baÅŸarılarını da unutmamak gerek. Zorlu parkurlar onun için bebek iÅŸi. Ama Mitsubishi iddiasını sadece Pajero ve Evo ile deÄŸil Lancer, Outlander ve son olarak da Colt ile sürdürüyor. Binek araçlarda ürün gamını geniÅŸleten ve akıllarda yerleÅŸmiÅŸ ticari araç markası algısını deÄŸiÅŸtiren Mitsubishi’nin Otomotiv Direktörü Yusuf Soner’e göre Çin’e karayoluyla gitmenin en konforlu ve ekonomik yolu bir Mitsubishi otomobil.Marka dayanıklılık konusunda kendine o kadar güveniyor ki geçen yıl Outlander reklamlarında ‘EÄŸer Darwin haklıysa bütün diÄŸer araçlar bir gün yok olacak’ cümlesi slogan olarak kullanılmış. Bu zekice kurgulanmış sloganda Evolution’a da atıf var. Darwin’in teorisine göre, çevreye en iyi adapte olanlar hayatta kalacak. Mitsubishi’nin müşterisine adaptasyonu olduÄŸuna yönelik bir espri barındırıyor. Yani ÅŸu an en büyük, en güçlü olmak önemli deÄŸil, Mitsubishi’nin hedefi hep var olmak. Daralan pazara oranla artan satışları da bunun göstergesi. Yusuf Soner’de ise hikayenin geri kalanı gizli.2004’te Mitsubishi neler yaptı? Geçen yıl otomobil sektörü yüzde 200 arttı, bizim pazar payımız ise yaklaşık yüzde 259 arttı. Pazarlama, biraz uçaÄŸa benzer, kanadı, kuyruÄŸu, motoru, pilotu, hostesi, hepsi tamam olduÄŸu zaman uçarsınız. 2004, Mitsubishi’nin pazarlamasının kalkışa geçtiÄŸi sene oldu. Pazarlama dediÄŸiniz zaman dört beÅŸ tane alt baÅŸlığı var. Bunlardan bir tanesi ürün; eski ürün gamımız daha zayıftı. Colt’un devreye girdiÄŸi sene 2004 oldu ve Outlander’ın ilk full senesi oldu. Ãœrün gamı böylelikle kendini tamamladı. Ä°kincisi, örgüt kendisini geliÅŸtirdi. Sadece bineÄŸe yönelik, 11 yeni satış noktası açtık. Üçüncüsü, iletiÅŸimde iyi bir ivme yakaladık. Reklam ve PR harcamaları da bize artı getirdi. Markanın haber üretme yeteneÄŸi de önemliydi bu aÅŸamada. Her marka habere müsait deÄŸil.Mitsubishi açısından bu yılın ilk ayını deÄŸerlendirir misiniz? Ocak ayında ne yaptık diye bakarsak otomobil pazarı geçen senenin yarısının da altına indi, yüzde 50’den fazla daralma var. Pazar böyle bir iniÅŸteyken Mitsubishi, geçen sene Ocak’ta yaptığı satışı yüzde 34 artırdı. Bu bize moral veriyor, moral de satış getiriyor. Gerçekten keyifle ilerliyoruz. Tabii bunun markayla yakından baÄŸlantısı var. Bazı markalar üretimde güçlüdür, bazıları tasarımcıdır, bazıları finansçıdır, fiyatıyla, kredisiyle satar. Mitsubishi’ye baktığınız zaman bir mühendis marka görürsünüz. Mitsubishi, kökeninde iyi mühendislik olan bir üründür. Zaten Japonya’daki üretim de sadece otomobile yönelik deÄŸil, kalemlerde bile bu markaya rastlayabilirsiniz. Nükleer reaktörden, klima, cep telefonu, uçak ve asansöre kadar her çeÅŸit teknik ürünün mühendisliÄŸinde Mitsubishi’yi görebilirsiniz. Ä°yi mühendis olması otomobil açısından Mitsubishi’nin dayanıklı olmasını saÄŸlar. Dakar’ı 10 yıldır kazanıyoruzBu dayanıklılık da yarışçı kimliÄŸine yansıyor. Çünkü Mitsubishi aynı zamanda Dakar Rallisi’nde çok öne çıkan bir marka kazandığı birinciliklerle. Yarışta nasıl bir kimlik çıkıyor ortaya? Dakar bu sene Ä°spanya’dan start aldı. Avrupa etabı kolaydı. Afrika etapları zordu, orada dayanıklılık önemli bir kriterdi. Avrupa’da sekizinciydi, ne zaman Afrika’ya geçildi o zaman Mitsubishi koptu gitti. Dakar’daki sonuçlara bakarsak, son beÅŸ senedir üst üste Mitsubishi ÅŸampiyon. Ä°lk iki araç bizim markamız, üçüncü gelen araçla aramızda üç saatlik bir fark var. Ä°lk iki araç birbirinin aynısı, Pajero. Bir sene önceki yarışta da yine Pajero yer alıyordu. Pilotun etkisi yadsınamaz, birinci olan pilotumuz Peterhansel, ikinci olan pilotumuz Alphant’a göre 20 dakikalık bir avantaj saÄŸlamış, ama Pajero kendisinden sonraki araca göre üç saatlik bir avantaj saÄŸlamış. 2002’de ilk 8 bizimdi; dokuzuncu baÅŸka markaydı, onunculuk yine bizimdi. 2003’te ilk dört bizimdi. Bu sene çok kötüye gittik, ilk iki sadece bizim. Dakar’ın kralı çok açık bir ÅŸekilde Mitsubishi’ydi.Ä°ddianız dayanıklılık olduÄŸuna göre genelde daha zorlu parkurlarda iyisiniz. Yani Dakar eÅŸittir Mitsubishi mi oluyor? Asfalt ilgi alanınıza girmiyor olsa gerek.Bizim alanımız asfalt yarışları deÄŸil. Bizim performanstan anladığımız dayanıklılık. Zaten makineye bakarsanız, tamamen bu iÅŸ için tasarlanmış olduÄŸunu görebilirsiniz. Her halükarda Pajero’nun üzerindeki teknoloji Mitsubishi’ye ait. Hali hazırda, beÅŸ sene üst üste Dakar’da birincilik alınca bu da toplamda 10. birincilik olunca ve de yakınınızdaki markalardan minimum üç saat daha önde olunca Dakar sözcüğü, Mitsubishi ile, Pajero’yla birleÅŸen bir hale geliyor. Türkiye’de Pajero’nun Dakar versiyonunu çıkartıyoruz. Pajero Dakar, genleri itibariyle tahmin edeceÄŸiniz özellikleri taşıyacak. Pajero Dakar, eski sattığımız Pajero’dan farklı bir araç deÄŸil, sadece Dakar’daki baÅŸarıların hatırası olan amblemi taşıyor.Türkiye’de 4x4 kullanımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’de 4x4 dediÄŸiniz zaman, bu iÅŸin sadece keyfini sürenler var, bir de toplamda iki kere 4x4’ünü kullananlar var. Aldığı zaman, Kilyos’un kumuna gidip ‘Hakikaten burada çalışıyor muymuÅŸ?’ diye test eden, sonra da satarken ikinci kez aracını kuma götürenler var. Otomobilleri hep konfora yönelik özellikleriyle kıyaslarız. Pajero ise teknik donanımının ve gövde dayanıklılığının verdiÄŸi güvenle öne çıkarılabilecek bir araç. Karşınızda, dizel bir motor var. Reel anlamda 4x4 hizmetinde kullanılacak araçların, daha düşük devirlerde sorun çıkabileceÄŸi için dizel olmasının daha doÄŸru olduÄŸuna inanıyorum. Buradan Çin’e karayoluyla gidecekseniz fazla düşünmemek lazım, seçiminiz Mitsubishi’den yana olmalı. Otomobilin güvenlik donanımına bakarsak karşınızda 2800 kilo yüklü ağırlığı olan bir kütle bulunuyor. Bu kütleyi ıslakta, kayganda, virajlarda yolun üstünde tutmanız lazım, bunları saÄŸlamak için elektronik destek sistemleri de var. Yarışçı Pajero ile caddedeki Pajero arasında çok büyük bir fark var, ama yarışçıdaki donanımın ne kadarı caddedekine yansıyor? Alıcılar, yarışanla satışa sunulan arasındaki benzerliÄŸi ve farkı öğrenmek istiyor.Genler aynı, ama parça paylaşımı açısından soruyorsanız net bir oran bilmiyorum. Pajero’nun farkını uzmanlık terimleriyle açıklayabiliriz ki bu da alıcılar açısından çok anlamlı gelmeyebilir. Aradaki farkı, bilen bilir. Outlander modeli de aynı performansı barındırıyor mu?Outlander modeli demek daha ulaşılabilir bir dayanıklılık anlamına gelir. Outlander’ın turbo modeli, ÅŸeklen aynı ama Evo motorunu buna uygulayabilmek hakikaten baÅŸka bir mühendislik iÅŸi. Evo VIII’in 2 litrelik motorunu içeriyor. Sürekli dört çeker ve 0-100 kilometresi 7.7 saniye olan bir araçtan söz ediyoruz. Yüksek ama bir arazi aracı deÄŸil. Böyle bir araca bu gücü saÄŸlayan motoru yerleÅŸtirmek mühendislik iÅŸidir. Bunu herkesin satın alabileceÄŸi bir platforma sokmak çok önemli. Evo’ların üstündeki motor bloÄŸu dört kere dünya ralli ÅŸampiyonu oldu. Mitsubishi, uçuk kaçık sistemler kullanmaz, nettir. Bir adet yay, yaydır. Basit, mekanik, mantıklı, kırılmayan, bozulmayan parçalarla aracının üretir. Outlander Turbo’ya baktığınız zaman, dışarıdan ne olduÄŸunu pek hissettirmeyen bir otomobil, yoldayken sıradan SUV’lerden biri gibi algılanıyor. Fakat, 7.7 saniyede 100 kilometre demek, yolda selektör yapan bazı insanların bir anda ışınlanan bir otomobille karşılaÅŸması demek.Evo’yu satın alanı tabanca teslim eder gibi uyarıyoruzPeki ya Evo VIII... Çok uçuk bir araç. Satarken alıcıyı uyarıyor musunuz?Tabanca teslim eder gibi... Bir hafta sonu, çocukları Körfez Pisti’ndeki yarışlara Evo VIII’le götürüyorum, yanımda eÅŸim oturuyor, arkada çocuklarım Burak’la YiÄŸit var. Arkadan bağırıyorlar, ‘Bas, bas!’ diye, eÅŸimse ‘Dur, ben ineceÄŸim!’ diyor. Legal sınırlar içinde kaldığınız zaman, hızlanma anında aracın keyfini çıkarmak mümkün. Bence kırmızının yakıştığı araçlar vardır, Evo VIII de bunlardan biri. Yol dışına çıktığınız zaman aracın nitelikleri iyice öne çıkar. Evo’yu genelde kimler alıyor? Evo’nun müşterisi bir otomobilde yapılabileceklerin sınırını merak eden kiÅŸidir. Cevabını gören Evo’yu alır. Yarışacaksanız, en mantıklı seçeneÄŸi Evo’dur. Anahtarı alıp gönül rahatlığıyla piste çıkabilirsiniz. Sonuçlar da bunu gösteriyor. Amerika’da da ‘en ucuz hızlı’ seçildi. 2 ay önce Forbes dergisinin bir araÅŸtırmasına göre en ekonomik ve en hızlı araç seçildi. Hayatta en az bir kere yapılması gereken ÅŸeyler vardır, bunlardan biri kırmızı otomobile sahip olmaktır. Performansa meraklıysanız ve bütçesini mantıklı ÅŸekilde yapacaksanız en ekonomik hızlı da budur.Crosscountry yarışlarda Mitsubishi Pajero çok ön planda. Dünya Ralli Åžampiyonası’nda geçmiÅŸte ÅŸampiyonlukları var, başı çekiyor. Türkiye’de neden Mitsubishi’nin bir ralli takımı yok? Bireysel olarak yarışlarda görüyoruz, ama ötesi deÄŸil.Ä°ÅŸ hayatında zamanı gelmiÅŸ fikirler baÅŸarı kazanır. Zamanı gelmeden önce bir fikre baÅŸlarsanız iyi sonuç alamayabilirsiniz. Sponsorluk anlamında yaklaÅŸmayı tercih ediyoruz. Ali Ersin’e Grup N ÅŸampiyonluklarında hafif bir destek verildi, ama bu sene yok. Otomobil pazarının daralmasının kár marjları üstünde getirdiÄŸi çok ciddi bir baskı var. Bu dönemi geçerken, pazarlama açısından çok dikkatli olmalıyız. Pazarın yeniden keyifli olduÄŸu günler geldiÄŸinde güçlü fikirlerin peÅŸinde koÅŸacağız. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!