Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2005 00:00
SILK&Cashmere markasının yaratıcısı Fabeks Dış Ticaret Genel Müdürü Ayşen Zamanpur, Çin rekabetinden korkan tekstil sektörüne, ‘Çin asıl 5 yıl sonra rakip olacak. Tasarıma ve markalaşmaya çok önem veriyor ve büyük yatırım yapıyor. Beş yıl sonra Çinliler kendi markalarıyla gelecek. Esas rekabet o zaman olacak’ uyarısında bulundu.YAKLAŞIK 13 yıldır İç Moğolistan’da kaşmir, ipek üretimi yapan Silk&Cashmere markasının yaratıcısı Fabeks Dış Ticaret Genel Müdürü Ayşen Zamanpur, Çin’de ilk yabancı sermaye yatırımını gerçekleştirenler bir yatırımcı. ‘En kaliteli kaşmir İç Moğolistan’daydı, ben de hammaddenin anavatanına gittim’ diyen Zamanpur, Çin rekabetinden korkan tekstil sektörünü uyarıyor: ‘Çin asıl 5 yıl sonra rakip olacak. Tasarıma ve markalaşmaya çok önem veriyor ve büyük yatırım yapıyor. Beş yıl sonra Çinliler kendi markalarıyla gelecek. Esas rekabet o zaman olacak.’Ayşen Zamanpur, Avrupa’daki birçok ülkenin başkentinin yanı sıra üretim yaptığı Çin’de de bir Silk&Cashmere mağazası açmak istiyor. Zamanpur, bunun için Şanghay’da uygun bayi arayışını sürdürüyor. 2001 yılında Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Mükemmel Kadın Girişimci Ödülü’ne layık görülen Ayşen Zamanpur ile Çin rekabetini ve Silk&Cashmere’in hedeflerini konuştuk.İç Moğolistan’daki ortaklığınız nasıl gidiyor?- 1992’de İç Moğolistan’daki Luda adlı fabrikanın kaşmir bölümüne yüzde 50 ortak olduk. Böylece ortak şirketimiz Lufa doğdu. Bu ortaklığımız halen başarıyla sürüyor. Çin’le iş yapmak çok kolay değil, hem fiziksel olarak, hem kültürel olarak Türkiye’ye çok uzak. Ama bizim artık bu ortaklıkta 13’üncü yılımız. Çok sık gidiyoruz bir ayağımız bir gözümüz hep orada. Türkiye’de olmayan bir ham maddeden dünyada kabul edilebilir bir marka yarattık.Çin’de üretim yapıyorsunuz. Çin mallarıyla rekabet konusunda ne düşünüyorsunuz?- Türk tekstil sektörü ucuz ve kalitesiz ürünleriyle haksız rekabet yaratıyor diye Çin’den korkuyor. Şu anda Çin’i bir şekilde engellemek mümkün. Ama çok yakın zamanda Çin kendi dünya markalarıyla gelecek. Tasarıma o kadar büyük önem veriyor ve markalaşmaya o kadar büyük yatırımlar yapıyorlar ki böyle olması kaçınılmaz. Çin bir şeye odaklandığı zaman başarıya mutlaka ulaşıyor. Dünya markaları yaratacaklar. Şu anda tekstilde bir Çin markası yok, ama gelecek. Önümüzdeki beş yıllık dönemde Çin, dünya markalarıyla pazara girecek. O zaman nasıl engelleyeceğiz onları? Biz onlarla şimdi savaşmak yerine, markalaşmaya odaklanalım. Enerjimizi kendi markalarımızı yaratmak için kullanalım. Silk&Cashmere’in dünyada rekabet gücü nasıl?- Dünyada çok eski ve köklü, İskoç, İtalyan ve İngiliz markaları var. Amerikalılar da çok az üretiyor. Biz bunların arasında sıyrılarak geldik bugüne. Ham maddesi, koleksiyonu ve makul fiyatıyla ortaya çıkabilen çok az üretici arasındayız. Üstelik bunların hiç biri ipek-kaşmir üretmiyor. Burada da çok güzel bir boşluk yakaladık. Yurtdışında nerelerde mağazalarınız var?- Şu anda Moskova, Berlin, Brüksel, Barselona, İsviçre’de Zürih ve Olten’de mağazalarımız var. Yakında Amsterdam’da Magda Plaza’da bir mağazamız açılıyor.Yurtdışında yeni mağaza açacak mısınız? - Paris’e corner’larla girdik. Kışın güzel bir satış yakalayacağımıza inanıyorum, böyle olursa güzel bir mağaza da açmak istiyoruz. Ayrıca Çek Cumhuriyeti’nde çok iyi bir alıcımız var, orada da neden olmasın diyoruz. Bosna Hersek ve Karabağ’dan da ciddi talep geliyor, bunları değerlendiriyoruz. Ama benim asıl hedefim Çin. Şanghay’da yerel bir bayi ile güzel bir noktada mağaza açmak istiyorum. Rusya’da taklit edilmeye başlandıkÜç yıl önce girdiğiniz Rusya pazarında beklediğinizi bulabildiniz mi?- Moskova’daki mağazamız 2002’de açıldı. Rusların müthiş bir kaşmir tutkuları var. Kaşmirden yapılmış kabanları, paltoları, şapkaları atkıları, eldivenleri çok seviyorlar. Rus müşterilerimiz bizden toptan alışveriş yapıyordu. İlk kez Moskova’da ‘Dr. Jivago’ koleksiyonu ile kürk yakalı, kadın-erkek, manto ve paltoya da girdik. Dr. Jivago bize çok uğurlu geldi. O kadar büyük ilgi gördük ki Rusya’da bizim taklitlerimiz bile çıktı. İnsanları ürkütmeyen, lüks ama ulaşılabilir mağazalarMarkanızın hedef kitlesi nedir?- Biz mağazalarımızda sıcak, dokunulabilir, çok lüks kokmayan ve insanları ürkütmeyen bir konsept yaratmaya çalışıyoruz. Herkes çok lüks mağaza yapabilir, ama biz ulaşılabilir bir lüks mağaza olmak istiyoruz. Gücü olan kaşmir battaniye alabilsin, gücü yetmeyen de kaşmir bir ürünü taksitle de olsa alabilsin diyoruz. Bizim A+ zaten müşterimiz, B kategorisindeki ve C+‘ya da mal satabilmek istiyoruz. Cironun yarısı yurtdışından Cironuz nedir, bunun ne kadarı yurtdışından sağlanıyor?- Yıllık ciromuz 16 milyon dolar. Bu yıl sonunda yüzde 35’lik bir büyümeyi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Ciromuzun yüzde 50’si yurtiçi, yüzde 50’si yurtdışı mağazalarımızdan geliyor. Kaşmir battaniyemiz ve yorganımız çok tuttuKaşmirde yeni ürünleriniz olacak mı?- Genç giyinenlere yöneldik. Dünyadaki bütün fuarları takip ettik. Kıştan itibaren tüm ürünlerimiz şaşkınlık yaratacak. Çok güzel renkler kullandık. Kaşmirde genelde renklere pek fazla girilmez. Biz trendy renklere girdik. Kaşmir battaniyemiz ve yorganımız çok tuttu. Özellikle yurtdışında lüks ve prestijli bir hediye olarak iyi satıyoruz. Ayrıca son birkaç yıldır saf ipekten gece kıyafetleri de yapıyoruz.Kaşmir ürünler neden çok pahalı? - İnsan teniyle uyumlu kaşmir, vücut yapısını da kontrol ediyor. Vücudu çok ısıtmıyor, ama üşütmüyor da. Dünyada Çin, Moğolistan başta olmak üzere pek az sayıda ülkede elde ediliyor. Kaşmir keçilerinin boyun altından karınlarına kadar olan bölgede oluşan bu ipeksi tabaka özel taraklarla toplanıyor, yöresel sularda yıkanıyor ve 50 ayrı işlemden geçirilerek kaşmir kazağa yada kumaşa dönüşüyor. Kaşmir hammaddesi bir keçiden bir yılda en fazla 30-70 gram elde edilebiliyor. Ama bir kazak için ortalama 300 gram kaşmir gerekiyor. AYŞEN ZAMANPUR FABEKS Dış Ticaret Genel Müdürü Ayşen Zamanpur, 1976 Robert Kolej mezunu. 1980’de Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu.1981-1985 yılları arasında T.Şişe Cam Fabrikaları’nda planlama uzmanlığı ve planlama müdürlüğü yaptı. 1988-1992 yılları arasında Benetton’un 7 mağazasının bayiliğini yürüttü. 1992’de Silk & Cashmere’i kurdu. Zamanpur, 1998’de Boğaziçi Üniversitesi, NTV ve Arthur Andersen Uluslararası Genç Girişimci Yarışması ‘En Yaratıcı Girişimci’ ödülünü, 1999’da Milli Prodüktivite Merkezi’nin ‘Yılın En Başarılı İş Adamı’ ödülünü aldı. 2000’de Dünya Gazetesi tarafından ‘Yılın En Başarılı Girişimcisi’ seçilen Zamanpur, 2001’de 8 kişiyle birlikte, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Mükemmel Kadın Girişimci Ödülü’ne layık görüldü.
button