Cimri bir kadınım
Güncelleme Tarihi:
Büşra BOZOK
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2004 00:13
Nurgül Yeşilçay, Hande Ataizi, Devrim Nas ve Cem Özer’in başrol oynadığı, ‘Melekler Adası’nın Mudanya’da süren çekimleri, önceki gün İstanbul’da yapıldı. Eyüp’teki Pierre Loti’de gerçekleştirilen çekimlerde Nurgül Yeşilçay ve Hande Ataizi Kelebek’in sorularına yanıt verdi. Ataizi, Yeşilçay ile ‘Edi ile Büdü’ gibi bir ikili olmayı düşünmediklerini belirtirken, Yeşilçay ise özel hayatıyla ilgili ilginç açıklamalarda bulundu...
MİSTİK ŞEYLERE İNANMAM
Ölümden korkmadığını söyleyen Nurgül Yeşilçay, ilahi adalete inandığını söyleyerek bu konu hakkındaki düşüncelerini şöyle açıkladı:’Ben ölümden korkmuyorum. Öyle bir korku yoktur ben de. Ayrıca neden korkulur onu da anlamıyorum. Ölüm, hayatla bütün bir şey. Nasıl doğuyorsak, ölüyoruz, bu kadar basit. Eskiden ölüler, yaşadıkları evin bahçesine gömülürmüş. Ama modern hayatla birlikte ölümden de koptuk ve yaşamın bir parçası değilmiş gibi düşünmeye, yaşamaya başladık. Ben cennet ile cehennem gibi öyle mistik şeylere inanmam. Cennet ve cehennemin bu dünyada olduğuna, ilahi adalete inanıyorum. İyi düşünürsen iyi yaşarsın, kötü düşürsen kötü yaşarsın. Ölünce de yok olup gidersin.’
ZEVKLERİMİZ AYNI
Hande Ataizi ile bu dizi çekimleri sırasında tanıştığını ve çok iyi dost olduklarını belirten Yeşilçay, partnerine övgüler yağdırdı. ‘Hande ile zevklerimiz, hayata bakış açımız, tarzlarımız birbirine çok benziyor. Oyunculukta nelere dikkat etmemiz gerektiğinin hesabı bile aynı. Ben kendisiyle çok iyi anlaşıyorum. İkimiz de doğal insanlarız. Ortak yönlerimiz çok fazla. Hiç kimse birbirleriyle aynı olamaz ama ben kendimi çok yakın hissediyorum Hande’ye. Her günümüz sette geçtiği için hep beraberiz. (Bu arada Hande Ataizi söze giriyor...) Nurgül ile aynı frekanstayız. Set dışında ise sürekli telefonlaşırız ve buluşmaya kalkışırız. Ama onu bir türlü beceremiyoruz. Çünkü sürekli birbirimizi ekiyoruz.’
KİMSENİN KAHRINI ÇEKMEM
‘Dizide rol gereği, zengin ve yakışıklı bir erkeğe aşık olan Şerbet isminde bir genç kızı canlandıran Nurgül Yeşilçay, gerçek hayattaki Nurgül’ü şöyle anlattı. ‘Özel hayatımda asla böyle bir insan değilim. Bizim meslekteki insanların, ‘zengin bir erkek bulayım da evleneyim’ dertlerini bir türlü anlayamıyorum. Biz zaten para kazanıyoruz. Kendi ayaklarımızın üstünde duruyoruz. Neden bunun üstüne o adamın kahrını çekeyim ki. Ben kafama göre, içimden geldiği gibi yaşamayı, sevmeyi seviyorum. Öyle abuk subuk şeylere takılıp kalmak, peşinden gitmek, aramak bana göre değil. Saçma sapan şeyler bunlar... Hande’de benim gibi... (Hande Ataizi ise Nurgül Yeşilçay’ın bu konuşmasını şöyle sürdürüyor...) Gerçek hayatta benim için para çok önemli değil. Tabii ki parayı seviyorum. Ama o yüzden de kendim çalışıyorum. Öyle bir bağımsızlığım da var. O yüzden seçimlerimi bu tür stratejik fikirler üzerine kurup, asla yönlendirmem.’
EDİ İLE BÜDÜ OLMAYACAĞIZ
Nurgül Yeşilçay, Hande Ataizi ile bir başka proje fikrini, ‘Şartlar ve zaman ne gösterir bunu şimdiden bilemeyiz ki’ şeklinde cevaplarken Handa Ataizi ise bu soruya ilginç bir benzetmeyle cevap verdi: ‘Tabii ki başka projelerde yer alabiliriz ama bence bu çok doğru bir şey değil. Çünkü, ‘Melekler Adası’nın oyuncu kadrosu çok güzel yerine oturdu. Başka projelerde daha farklı karakterler ve daha farklı cast ile farklı bir vizyon getirebiliriz. Biz, Çiğdem Tunç-Mehmet Ali Erbil durumunu istemiyoruz. Ya da çizgi film kahramanları Edi ile Büdü gibi bir şey olmak istemiyoruz.’
SIRADA SİNEMA FİLMİ VAR
Nurgül Yeşilçay yeni projelerini ise şöyle anlattı. ‘İleriye dönük önüme gelen bir sürü proje ve senaryo var. Hepsini tek tek inceliyorum. Beğendiğim, beni etkileyen projelerin içinde olmak tabii ki isterim. Ama şimdi sırada öncelikle bir sinema filmi var. Temmuz ayında, Ümit Ünal’ın yazdığı beş ayrı yönetmenin çekeceği, ‘İstanbul Hikayeleri’ isimli filmin çekimlerine başlayacağız. Bu proje, beş ayrı hikayenin İstanbul içinde birleşmesinden oluşuyor. Bir bölümünde ben eski İstanbul hanımefendisini canlandıracağım. Çok değişik bir film. Beni çok heyecanlandırıyor. Ancak diğer oyuncular henüz belli değil.’
ÇEŞME’DE EV
Çeşme-Dalyan’a bağlı bir köyde eskiden kilise olan bir binayı satın aldığı haberlerinin doğruluk payı olmadığını söyleyen Nurgül Yeşilçay, konuşmasını şöyle tamamladı. ‘Satın aldığım doğru değil. Daha o evi araştırıyoruz. Tabii ki biraz kilise vari bir şey olduğu için hemen gidip alıp, sonradan üstümüze bir şeyler kalsın istemiyoruz. İlk başlarda parada problem çıktı. Ben de cimri olduğu için fiyatı indirmeye çalıştım. Dolayısıyla şu anda evi satın almadım.’
Ölümden korkmadığını söyleyen Nurgül Yeşilçay, ilahi adalete inandığını söyleyerek bu konu hakkındaki düşüncelerini şöyle açıkladı:’Ben ölümden korkmuyorum. Öyle bir korku yoktur ben de. Ayrıca neden korkulur onu da anlamıyorum. Ölüm, hayatla bütün bir şey. Nasıl doğuyorsak, ölüyoruz, bu kadar basit. Eskiden ölüler, yaşadıkları evin bahçesine gömülürmüş. Ama modern hayatla birlikte ölümden de koptuk ve yaşamın bir parçası değilmiş gibi düşünmeye, yaşamaya başladık. Ben cennet ile cehennem gibi öyle mistik şeylere inanmam. Cennet ve cehennemin bu dünyada olduğuna, ilahi adalete inanıyorum. İyi düşünürsen iyi yaşarsın, kötü düşürsen kötü yaşarsın. Ölünce de yok olup gidersin.’
ZEVKLERİMİZ AYNI
Hande Ataizi ile bu dizi çekimleri sırasında tanıştığını ve çok iyi dost olduklarını belirten Yeşilçay, partnerine övgüler yağdırdı. ‘Hande ile zevklerimiz, hayata bakış açımız, tarzlarımız birbirine çok benziyor. Oyunculukta nelere dikkat etmemiz gerektiğinin hesabı bile aynı. Ben kendisiyle çok iyi anlaşıyorum. İkimiz de doğal insanlarız. Ortak yönlerimiz çok fazla. Hiç kimse birbirleriyle aynı olamaz ama ben kendimi çok yakın hissediyorum Hande’ye. Her günümüz sette geçtiği için hep beraberiz. (Bu arada Hande Ataizi söze giriyor...) Nurgül ile aynı frekanstayız. Set dışında ise sürekli telefonlaşırız ve buluşmaya kalkışırız. Ama onu bir türlü beceremiyoruz. Çünkü sürekli birbirimizi ekiyoruz.’
KİMSENİN KAHRINI ÇEKMEM
‘Dizide rol gereği, zengin ve yakışıklı bir erkeğe aşık olan Şerbet isminde bir genç kızı canlandıran Nurgül Yeşilçay, gerçek hayattaki Nurgül’ü şöyle anlattı. ‘Özel hayatımda asla böyle bir insan değilim. Bizim meslekteki insanların, ‘zengin bir erkek bulayım da evleneyim’ dertlerini bir türlü anlayamıyorum. Biz zaten para kazanıyoruz. Kendi ayaklarımızın üstünde duruyoruz. Neden bunun üstüne o adamın kahrını çekeyim ki. Ben kafama göre, içimden geldiği gibi yaşamayı, sevmeyi seviyorum. Öyle abuk subuk şeylere takılıp kalmak, peşinden gitmek, aramak bana göre değil. Saçma sapan şeyler bunlar... Hande’de benim gibi... (Hande Ataizi ise Nurgül Yeşilçay’ın bu konuşmasını şöyle sürdürüyor...) Gerçek hayatta benim için para çok önemli değil. Tabii ki parayı seviyorum. Ama o yüzden de kendim çalışıyorum. Öyle bir bağımsızlığım da var. O yüzden seçimlerimi bu tür stratejik fikirler üzerine kurup, asla yönlendirmem.’
EDİ İLE BÜDÜ OLMAYACAĞIZ
Nurgül Yeşilçay, Hande Ataizi ile bir başka proje fikrini, ‘Şartlar ve zaman ne gösterir bunu şimdiden bilemeyiz ki’ şeklinde cevaplarken Handa Ataizi ise bu soruya ilginç bir benzetmeyle cevap verdi: ‘Tabii ki başka projelerde yer alabiliriz ama bence bu çok doğru bir şey değil. Çünkü, ‘Melekler Adası’nın oyuncu kadrosu çok güzel yerine oturdu. Başka projelerde daha farklı karakterler ve daha farklı cast ile farklı bir vizyon getirebiliriz. Biz, Çiğdem Tunç-Mehmet Ali Erbil durumunu istemiyoruz. Ya da çizgi film kahramanları Edi ile Büdü gibi bir şey olmak istemiyoruz.’
SIRADA SİNEMA FİLMİ VAR
Nurgül Yeşilçay yeni projelerini ise şöyle anlattı. ‘İleriye dönük önüme gelen bir sürü proje ve senaryo var. Hepsini tek tek inceliyorum. Beğendiğim, beni etkileyen projelerin içinde olmak tabii ki isterim. Ama şimdi sırada öncelikle bir sinema filmi var. Temmuz ayında, Ümit Ünal’ın yazdığı beş ayrı yönetmenin çekeceği, ‘İstanbul Hikayeleri’ isimli filmin çekimlerine başlayacağız. Bu proje, beş ayrı hikayenin İstanbul içinde birleşmesinden oluşuyor. Bir bölümünde ben eski İstanbul hanımefendisini canlandıracağım. Çok değişik bir film. Beni çok heyecanlandırıyor. Ancak diğer oyuncular henüz belli değil.’
ÇEŞME’DE EV
Çeşme-Dalyan’a bağlı bir köyde eskiden kilise olan bir binayı satın aldığı haberlerinin doğruluk payı olmadığını söyleyen Nurgül Yeşilçay, konuşmasını şöyle tamamladı. ‘Satın aldığım doğru değil. Daha o evi araştırıyoruz. Tabii ki biraz kilise vari bir şey olduğu için hemen gidip alıp, sonradan üstümüze bir şeyler kalsın istemiyoruz. İlk başlarda parada problem çıktı. Ben de cimri olduğu için fiyatı indirmeye çalıştım. Dolayısıyla şu anda evi satın almadım.’