Güncelleme Tarihi:
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Neslihan Dolar şöyle devam etti:
İSİLİK, SİVİLCELENME, YAĞLANMA…
“Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte cilt hastalıklarında ve cilt sorunlarında artış olur. Bunlardan en sık görülen durum güneşin zararlı ışınlarının etkisiyle ortaya çıkan lekelerdir. Ayrıca mantar hastalıkları, isilik, sivilcelenme, yağlanma artışı, güneş alerjisi, güneş yanıkları ve kaşıntı gibi hastalıklara da yaz aylarında daha sık rastlarız. Özellikle ozon tabakasının incelmesiyle birlikte güneşin zararlı ışınlarının yeryüzüne daha kolay ulaşması; leke ve benlerin sayısında artışa, sivilce oluşumuna neden olmakta hatta deri kanseri oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Deri kanseri gelişiminde zararlı UV ışınlarının etkilerinin kesinleşmesi, güneşten korunmanın önemini ortaya koymaktadır. Ancak maalesef tüm uyarılara rağmen günümüzde güneş banyoları ve solaryumlar halen toplumda büyük rağbet görmektedir. Kişilerin yanlış uygulamaları da oluşan zararlara katkı yapmaktadır.
GÜNEŞ YANIĞINA DİKKAT!
Güneş alerjisi genellikle ilk güneşlenmeyi takiben kabarıklık, kızarıklık ve şişmelerle kendini gösterir. Oldukça kaşıntılı olan bu tablo, özellikle güneşe maruz kalan bölgelerde ortaya çıkar. Güneş alerjisi durumunda mutlaka bir dermatologa başvurup önleyici ve baskılayıcı tedaviler başlanmalı, güneşten koruyucu ürünler kullanılmalıdır. Güneş yanığı bilinçsiz ve aşırı güneşlenme sonrasında ortaya çıkar ve cilde çok ciddi zararlar verir.
ZARARLI IŞINLAR DNAYI BOZAR!
Güneş ışınlarına maruz kaldığımızda cildimiz kendi kendini koruma programını hayata geçirir. Bu bronzlaşmadır. Ama biz yeterli önlemi alamazsak bronzlaşırken UV ışınları hücrelerde DNA üzerinde bazen kalıcı tahribatlara yol açarlar. Bu nedenle yaz aylarında güneşten korunmak şart! Yaz aylarında güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde (11.00 ile 15.00 arasında) güneşe çıkmamaya özen gösterin. Şemsiye, şapka kullanın, açık renk giysiler tercih edin. Unutmamak gerekir ki; gölgede ve bulutlu havalarda da tam olarak güvende değiliz, çünkü UV ışınları çevreden yansıyarak da deriye ulaşabilir. Bu yüzden gölgede ve bulutlu havalarda da güneş koruyucular kullanın.
BİLİNÇLİ KORUNUN
Güneşten koruyucu ürünler bilinçli bir şekilde kullanılmalı. Güneşten koruyucu ürünler, güneşe çıkmadan yarım saat önce deriye uygulanmalıdır. Deriye yeterli miktarda ve kalınlıkta sürülmelidir, Yüz, omuz, ense ve boyun gibi daha yoğun olarak güneş ışınlarından etkilenen bölgeler, sürekli olarak güneşten koruyan ürünler kullanılarak korunmalıdır. Güneş koruyucu kremler genelde suya dayanıklı olmakla birlikte suya girilmiyorsa 3 saat havuza veya denize girmek, havlu ile kurulanmak ve terlemek gibi durumlarda gün boyunca 2 saat aralarla tekrarlanmalıdır. Yaz aylarında en sık rastlanan cilt problemlerinden olan mantar hastalıkları; havuz kenarlarında aynı terlik ve havluların kullanımıyla bulaşabilen bir durum olup kaşıntı ve kızarıklıkla kendini gösterir. Ayak parmak arasında başlayan ve sinsice ilerleyen mantar enfeksiyonu, zaman içerisinde tırnakları da tutar ve tırnaklarda kalınlaşma, renk değişikliği ve kırılmalara nede olabilir.
ÇIPLAK AYAKLA ASLA DOLAŞMAYIN
Mantar hastalığından korunmak için özellikle yaz aylarında asla çıplak ayakla yürümeyin. Ellerinizi ve ayaklarınızı yıkadıktan sonra parmak aralarınızın iyice kurumasına dikkat edin. Bunun için daima kendi kişisel havlunuzu kullanın. Bu havluları düzenli aralıklarla değiştirmeli ve yüksek sıcaklıklarda yıkamalısınız. Kolay hava alan ve terletmeyen ayakkabılar tercih edin. Dar giysiler giymekten kaçının. Eşyalar ortak kullanılmamalı. Halka açık alanlarda (özellikle ortak kullanılan hamam, otel odaları vs.) çıplak ayakla dolaşılmamalıdır.
Islak mayolarla dolaşmaktan, kurulanmadan güneşlenmekle artan, vücutta açık ve koyu lekelenmelere yol açan bir diğer mantar hastalığı da vardır ki, tedavi edilmezse aylarca sürebilen ve sürekli tekrarlayan lekelere sebep olabilir.
İSİLİK VARSA YAĞLI KREMİ UNUTUN
İsilik denilen durum; aşırı nem ve rutubetin etkisiyle ter bezlerinin tıkanmasıyla ortaya çıkan deri yüzeyinde minik kırmızı kabarcıklardır. Bazen iltihaplanıp kaşıntılı hal alabilen bu durum, en çok yüzde ve vücudun kıvrım yerlerinde ortaya çıkabilir. Bu durumun önlenmesi için özellikle yaz aylarında aşırı yoğun ve yağlı nemlendirici ile kremlerden uzak durmalıyız. Cilt gözeneklerini tıkamayan su bazlı kremler tercih edilmelidir. Terledikçe kıyafetlerimizi değiştirmeli ve sık sık duş almalıyız. Naylon ihtiva etmeyen hava alan çamaşır ve kıyafetler kullanmalıyız.”