Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2009 00:00
Herkes pırıl pırıl, kırışıksız, lekesiz, nüfus kağıdındaki doğum tarihine kafa tutan cildin peşinde. Sektör de sürekli yeni cihaz, krem, solüsyon vs. geliştirerek kadınları bu hedeflerine ulaştırmaya çalışıyor. Bazı yöntemlerin kendini kanıtlaması uzun zaman alıyor.
Ancak hemen her uzmanın üzerinde anlaştığı konulardan biri cildin, uygun yöntemlerle uyarılmasının yaşlanma sürecini yavaşlattığı. Nişantaşı Sculpture Therapy Center Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Şengör, cildin uyarılmasının etkisini anlatmak için erkek yüzlerini örnek veriyor. Erkeklerin yüzleri, yaşıtları kadınlara göre çok daha geç sarkıyor. Çünkü tıraşla ciltleri, başka bir deyişle hücreleri uyarılıyor.
Dr. Şengör, “Cilt bakımında temel prensip, hücrelerin canlılığını daha uzun süre devam ettirmek. Yavaşlayan üretim döngüsünü hızlandırmak ve hücrelerin yenilenmesini tetiklemek” diyor. Aslında buna olanak sağlayan, cilt hücrelerinin yapısı. Sayıları çok ve üretken. Bu nedenle haricen kullanılan krem veya yöntemlerle tedavisi başarılı oluyor.
Cildi uyarmak demek, cildin üretken olan hücrelerini çalışmaları için teşvik etmek, belli bir zamandan sonra azalan kapasitelerini artırmak, dolayısıyla yeniden yapılandırmak. Bunun için kullanılan yöntemlerden bazıları şöyle:
Mikro-travmaların faydası var. Küçük parmak darbelerinin bile. Çünkü en azından bu bölgenin o anda mikro-dolaşımını canlandırıp, hücrelere giden oksijen miktarını artırıyoruz. Oksijenle birlikte (doğru da besleniyorsak) besinler cildimize ulaşıyor.
Cildin en üst tabaka hücrelerinden oluşan yapının adı epidermis. Buradaki hücreler epidermisin en alt sırasındaki bazal tabakadan üretilerek yukarıya yollanıyor. Üst tabakalardan hücre dökülünce veya kimyasal peeling gibi işlemler sonrasında cilt alarma geçince, sağlıklı yeni hücreler üretilir. Bu durumdan kontrollü olarak yararlanarak hücre üretimini canlı tutmak mümkün.
Cildi soymak da bir yöntem. Her sene kış aylarında kimyasal peeling yaptırmak, cildin sağlığı için çok önemli. Kimyasal peeling sadece lekeli ciltlere yapılmaz. Cildin nem ve sebum (cildin yağı) üretimini dengelemek, ölü derinin atılmasını sağlamak, evde kullanılan ürünlerin emilimini artırmak için de uygulanır. Mekanik soyma yöntemleri de denenebilir.
Cildi soymadan, direkt hücreleri uyararak da üretime teşvik edebiliriz. Lazer, LED terapi (bir çeşit ışık terapisi), mezoterapi, galvanik akım, radyofrekans cildi uyarmada kullanılan yöntemler. Hepsinin ortak noktası, dolaşımı hızlandırmak ve çoğunda ısıyla hücreleri çalıştırmak.
Sürüldüğü anda gençleştiren krem olur mu?
Sürüldüğü anda yüzü geren kremler, solüsyonlar da çok. Anında gerginleştirici ürünler, 6-8 saat cilde uyuşma hissi veriyor, insan yüzünün hafifçe gerildiğini sanıyor. Güneş veya ultraviyole ışınlarının, yer çekiminin, çevre kirliliğinin etkisine karşı böyle bir kremin cildi dakikalar içinde germesi mümkün değil.
Denenmiş yöntemlere güvenin ama ehil ellere yaptırın
Cildi genç tutmaya, yılların aldığını geri vermeye yönelik sunulan onlarca seçenek arasından, hiç olmazsa zarar vermeyecek yöntemi bulmak bile bazen zor olabiliyor. Uzmanların önerisi, her yeni çıkan yöntemin peşine düşmeden önce, kendini kanıtlamasını beklemek. Bir de işlemleri ehil ellere yaptırmak. Uygulanan bir yöntemin güvenilirliğini ölçerken, ilacın ya da yöntemin etki mekanizması, insan bedenin kabul edip etmediği, vücuttan nasıl atıldığı gibi konulara dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca bazı onay kurumları da güvenilirliğini destekliyor. Örneğin ABD’nin kısa adı FDA olan Gıda ve İlaç Kurumu önemli onay kurumlarından.
Botoks kendini kanıtladı
Sadece yüzde değil, tıbbın diğer alanlarında da yaklaşık 15 yıldır kullanılan botoks, rüştünü kanıtladı. Dr. Şengör, “Kırışıklıklardan önce başka hastalıkların tedavisinde uygulandığı için botoksun yan etkilerini iyi biliyoruz. Pek sorun çıkarmıyor. Ancak yeni botulinum toksin tiplerine ve markalara karşı biraz daha tutucu davranmakta fayda olabilir. Çünkü geçmişi kısa, deneyimleri az, dolayısıyla uzun dönem yan etkileri olup olmadığı bilinmiyor” diyor.
Stres sivilce ve ödem yapabilir
Herkesin kendi genetik şifresine uygun bir cilt yaşı ve savunma sistemi var. Cildin sağlığı vücudun sağlığıyla doğrudan ilişkili. Dr. Şengör, “İç ve dış etkenlerle mücadele ederken cildimizi gözetmeliyiz. Stres en önemli içten yıkıcı faktör. Çünkü vücudumuzun doğal kortizon üretimini olumsuz yönde etkileyerek bazen sivilce çıkarmamıza, bazen şişkinlik (ödem) sorunu yaşamamıza, hatta kabızlık, saç dökülmesi, egzama, uçuk gibi birçok soruna neden olur” diyor. Dış etkenler arasında en önemlisi ultraviyole ışınları. Bunu hava kirliliği, aktif veya pasif sigara içiciliği, beslenme kalitesi, uyku düzeni, düzenli mide-bağırsak sistemi takip ediyor.
Yüzünüzü günde iki kez yıkayın
Çok kirli ortamlarda bulunmayan erişkinler için önerilen, günde iki kez yıkamak. Sıvı sabunlar/jeller hijyen açısından iyi bir çözüm. Ancak içerdikleri aktif sabun miktarının çok olması nedeniyle fazla yıkama tahrişle sonuçlanabilir. Onun yerine lipid içermeyen, temizleyici losyonlar daha doğru bir seçenek olabilir. Cildi çok kuru ve hassas olanların temizleyici losyonları, yağlı cildi bulunanların daha kurutucu temizleme jelleriyle temizlik yapmaları, normal ve karma cilde sahip olanların nemlendiricili bir temizleyici losyon kullanmaları öneriliyor.
Kök hücre cilt için de umut
Genç ve güzel görünmek isteyenler de kök hücrelerden umutlu. Kendi yağ hücrenizden kök hücre elde edilerek istenilen hedefe uygun hale getirilmesi ve hedeflenen dokuya verilmesi mümkün. Kök hücreler, devamlı kendini yenileyebiliyor ve çevresindeki uygun hücrelere dönüşebiliyor. Yerleştirildiği yerdeki bütün cilt hücrelerinin anası olduğu için onların üretilmesini tetikleyebiliyor. En fazla umut bağlanan yöntemlerden biri.