Cildin hikáyesi

Cildimiz, vücudumuzun en ağır enerji fabrikası. Temizleme, bakım yapma ve en önemlisi koruma görevlerinin bilincinde. Tabii, ona gereken önemi verdiğimiz sürece... Kozmetik ürünleri ise bu süreçte cildin kendini korumasında yardımcı oluyor.Eğer cildimiz konuşabilseydi, eminim bize söyleyecek çok şeyi olurdu. Örneğin; ‘Dışarıdan verdiğin şeylerle bana kötü davranma’ ya da ‘Artık beni rahat bırak!’ Cildimiz, kendi sorumluluklarının bilincinde olan bir enerji fabrikası. En önemli görevi ise korumak. Zararlı maddelerin dışarıdan içeriye girmesini ya da değerli olanların içeriden dışarıya çıkmasını önlüyor. Bir kozmetik ürünü ise cildin kendini korumasında ona yardımcı oluyor. Cildin kendi kendine de yapabileceği şeyleri yapıyor. Onu temizliyor, bakımını yapıyor ve koruyor. Bizim üzerimize düşense yaşamımız boyunca ona sadece istediği huzuru sağlamak. Gerektiğinde ancak minimal düzeyde belki iyi bir bakım kremiyle müdahale etmek. Peki, bu bakım kremleri nasıl olmalı? Kimyasal içerikli olmayan biyolojik bileşimlerden meydana geliyor. Su yerine vitamin ya da mineral tuz gibi besleyici sıvılar içeren kozmetikler sayesinde cilt onun adına her şeyi yapabilen yapı taşlarına sahip oluyor. Cildin geleceği elimizde Cildimiz, iki faktöre bağlı olarak gelişiyor: Birincisi, sahip olduğumuz genlere, ikincisi, her insanın yaşam tarzına. Sigara kullanımı, korumasız olarak güneşte fazla kalmak ve sürekli stresle boğuşmak cilde en fazla zarar veren miktarda zarar veren dış etkenler. Bizlerse sahip olduğumuz yaşam tarzı dolayısıyla bir anlamda cildimizin geleceğini elimizde tutuyoruz. Genlerimiz yaşlanmaya programlanmış durumda, bunu değiştirmek mümkün değil. Zaman içinde sadece cildin bağ dokusu değişiyor. Bu elastik materyal, geçen yıllarla birlikte yerini daha kalitesiz dokulara bırakıyor. Nemlendirme de azalmaya başlayınca cildin profili bozuluyor ve ilk kırışıklıklar oluşmaya başlıyor. Geri dönüşüm imkansız Bu değişimi, cildin üst tabakasındaki incelme ve esneklik kaybı izliyor. Damarlar genişleyerek kırılganlaşıyor. Güneş ışınlarının düzensiz olarak bronzlaştırdığı cilt kalınlaşarak nasırımsı bir cilde dönüşüyor.İşte bu kompleks değişimlerle ‘yaşlı cilt’ görünümü ortaya çıkıyor.Oluşan kırışıklıklarda geri dönüşüm ancak tedaviyle mümkün. Bu yüzden oluşmadan önlem almak sonrasında düzeltmeye çalışmaktan çok daha kolay. Kırışıklığın cinsine göre cildin sadece dış görüntüsünü değiştirmek mümkün. İnce kırışıklıklar, lazer ya da A vitamini asit terapisiyle, daha derin kırışıklıklar ise cilt altına yapılan iğneli uygulamalarla azaltılabiliyor. Ancak hiçbir kırışıklığın önlenmesi söz konusu değil çünkü biyolojik saati geri döndürmek mümkün değil.Britney’den ‘meraklı’ bir kokuÜnlü şarkıcı Britney Spears, geçtiğimiz günlerde ilk parfümü ‘Cruous’u tanıttı. Koku, yasemin ve vanilya özlerinin mükemmel birleşiminden oluşuyor. Flakonu ve özel püskürtme pompasıyla hem özel hem de seksi bir görüntüye sahip olan parfüm, bir anlamda Spears’ın imajını da yansıtıyor. Flakonun tasarımında Londra’daki bir antikacıda gördüğü eski bir parfüm şişesinden esinlenen şarkıcı, yakın gelecekte makyaj ürünlerine de el atacağını belirtiyor. ÜRÜN MARKET2005’in saç trendleriWella ‘2005 Trend Vision’ projesi kapsamında yılın saç trendlerini belirledi. Bu yıl saçlarda bölümler halinde boyanmış çarpıcı renklerden oluşan ‘isyankar’, doğal, bakımlı ve sade olduğu kadar hacimli modelleri kapsayan ‘yapıcı’, güneşten açılmış izlenimi veren ‘naif’ modeller ve altın sarısı, koyu kahve ve gizemli kızıllardan oluşan ‘aşık’ olmak üzere dört ana tema bulunuyor. Bu nemlendirici mutluluk veriyorL’Oreal’in, beklentileri yüksek olan kadınlar için yarattığı nemlendirici cilt bakımı aynı zamanda mutluluk veriyor: Happyderm... İleri teknoloji içeren formülü cildin kendini mutlu hissettiği duyular üzerinde etkili oluyor. Nemlendiren, yumuşatan, hafiflik ve ışıltı kazandıran ürün, gerçek birer mutluluk molekülleri olan §-endorfinlerinin cildin doğal nemini korumasında etkili. Happyderm’in bileşiminde kakao bitkisi ekstresi, polifenol ve magnezyum bulunuyor.