Güncelleme Tarihi:
Çikolata sevmeyen insan yok gibi. Herkes hayatı boyunca en az 160 kg çikolata yiyor
Birçok insan onun cinsel uyarıcı olduğunu düşünüyor. Hatta Danimarkalılar çikolatayı bir uyuşturucu olarak görüyorlar. Özellikle yılbaşlarında ve dini bayramlarda yoğun olarak tükettiğimiz çikolatanın
uyarıcı maddeler içerdiği bir gerçek. Ama kesinlikle uyuşturucu ya da cinsel uyarıcı değil. Sadece beynin endorfin salgılamasına neden oluyor ve çikolata bağımlılığı yapıyor. Focus Aralık sayısında araştırdı.
DÜNYA çikolata üretiminin yaklaşık yüzde 90'ı yılbaşı günlerinde tüketiliyor. Yeni yıl ile böylesine özdeşleşen çikolata nereden geliyor, içinde ne var, nasıl yeniyor ve niye bu kadar hoşumuza gidiyor? Ve neden ondan bir türlü vazgeçemiyoruz?
Her birimiz, hayatımız boyunca en azından 160 kg. çikolata yiyoruz. Bu, çikolata kalıpları 8 m. yüksekliğinde bir sütun oluşturuyor (100 gramlıkları üst üste koyarsak). Sütlü, sütsüz, fındıklı, beyaz... Çikolata hepimizin hoşuna giden bir besin. Sözgelimi İtalyanlar, ürettikleri 80 bin ton çikolatanın büyük kısmını ülke içinde tüketiyorlar (kalanı ihraç ediliyor) Bu yaklaşık 5 milyon dolarlık bir pazar. Üretilen 30 bin ton sütsüz ve 40 bin ton krem çikolatanın (nutella gibi) miktarı, 20 olimpik havuzu doldurmaya yetiyor.
GÜNDE 100 KALIP YİYEN VAR
Çikolata bağımlılarının, yarı sıvı çikolatadan oluşan bir denize dalmak hayalini kurması boşuna değil. Aşırıya kaçanlar günde 100 kalıp çikolata tüketiyor ya da mezesinden tatlısına, bütünüyle kakao içeren menüler tasarlıyorlar. Çikolata manyaklığının arkasında oburlar ordusu bulunuyor. Dondurma tüketicilerinin yüzde 52'si çikolatayı tercih ediyor ve Avrupalılar'ın yüzde 80'i, en iyi tatlı olduğunu düşündüğü çikolatayı rahatlamak için yiyor. Kısacası tam bir salgın hastalık ve gittikçe yayılıyor. En tutkulu tüketicileri bir araya getiren dernekler kuruluyor. Üyeler karşılaşıyor, yeni ürünleri tadıyor, çikolata konulu toplantılar düzenliyorlar. Kakao aşıklarını inceleyen İtalyan psikolog Piero Aurelio Rosi, ‘‘En şaşırtıcı olan, çikolatanın yol açtığı ihtiraslar’’ diyor. ‘‘Bu, basit damak zevkinden öte bir şey. Çikolata simgeler bakımından zengin olduğu için çekici. Nitekim birçok karşıtın karışımı: katı-sıvı, açık-koyu, tatlı-acı. Tam olarak biseksüel... Sıcak sıvı çikolata ve soğuk katı çikolata kalıpları var.’’ Uzmanlara göre iki çikolata türünden birini seçmek kişilik belirtisi. ‘‘Bana çikolatanı söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim’’ diyenlerin sayısı oldukça fazla. Sütsüz çikolatayı tercih edenler, genellikle olgun, tatlının yanında acıyı da kabul edebilen, yaşamı mangal yürekle karşılayabilen insanlar. Sütlü çikolatayı sevenler ise, genellikle uzlaşmaz, kendilerine ve başkalarına karşı katı olan kimseler.''
BAZILARINA GÖRE UYUŞTURUCU
Çikolata o kadar çekici ki, bazıları kalıp çikolatanın bir çeşit uyuşturucu olduğunu düşünüyor. Kakao, küçük miktarlarda feniletilamin (100 gramda 1 gram) içeriyor. Bu, beynin anfetamin reseptörlerine bağlanıyor. Ayrıca çikolata, kafein ve teobromin (kafeinden daha zayıf bir uyarıcı) içeriyor. 100 gramlık bir kalıp sütsüz çikolatanın bir fincan espressoya, bir bardak sıcak çikolata ise bir fincan çaya eşdeğer. Kakaoda ruh halini etkileyen serotonin de var. Bu madde kendini iyi hissetmeye ve hoşnutluğa yol açıyor. Son çalışmaların sonuçlarına göre, arada bir yenilen bir kalıp çikolata, hafızaya yardım ediyor, dişleri koruyor ve kalp krizi riskini azaltıyor. Çikolatada bol miktarda fosfor da bulunuyor. Bu balıktakinin yaklaşık iki katı (100 gramda 625 miligramın üstünde).
ÇOK İYİ BİR ANTİDEPRESAN
Bundan başka bir çeşit fosfopeptit olan ve damarları koruyan fenik asit var. Kakao aynı zamanda anandamid içeriyor. Bu molekül, her beş kadından ve on erkekten birinde gözlenen, kontrol edilemez çikolata yeme eğiliminin nedeni olabilir. Nestle tatlı bölümünün kalite denetimi sorumlusu durumu şöyle açıklıyor: ‘‘Hiç kuşkusuz kakao çok iyi bir antidepresan, ama bağımlılık yaratmadığından uyuşturucu değil. Feniletilamin içerdiği doğru, ancak afetaminin verdiği duyguyu hissetmek için 4 bin ton çikolatayı aynı anda yemek gerek.