Güncelleme Tarihi:
- Camper medyada çok yer alan bir şirket değil. Biraz markayı, köklerini anlatır mısınız?
- Bizimki bir aile şirketi... Kökleri 1877’ye kadar gidiyor. Babam, bugün bildiğiniz Camper markasının mimarı. Ailemiz yüzyıllardır ayakkabı işinde. Yılda 4 milyon çift ayakkabı satan, 430 milyon Euro cirolu bir şirketiz. Özel bir tasarım ve konfor bir arada... Karakterli tasarımlar... Camper, Katalancada ‘çiftçi’ demek. İlk ürünlerimiz geri dönüşümlü malzemelerden çiftçiler için üretilmiş. Çiftçiler için yola çıkılmış ama markanın müdavimleri ‘karakterli ayakkabı’ düşkünleri...
- Sizi sevenlerin ortak özellikleri ne?
- Ana kitle 25-45 yaş arası ama daha gençler ve daha yaşlılar da var. Çoğunlukla bağımsız, yaratıcı meslek sahipleri, gazeteciler, mimarlar, tasarımcılar seviyor markamızı. Ortak yanları çok: Hepsi geziyor! Beş yıl önce çocuk koleksiyonu yaptık; acayip tuttu. Bu çok gezenlerin bebekleri de çok geziyor.
- Sizin ayakkabılarınız için ‘çirkin’ diyenler var. Üzülüyor musunuz bunu duyunca?
- Stil ayakkabı yapalım derdinde değiliz, önceliğimiz rahatlık. Hep doğal deri kullanıyoruz. Doğal görünüm çok önemli. Güçlü kişilikli olan insanlar ya sevilir ya da onlardan nefret edilir. İnsanların bu ayakkabıyla ilişkisi de öyle; ya seversin ya nefret edersin! Türkiye’de de çok fazla fanımız var. Genç, dinamik ve ayakkabı tutkusu yüksek bir ülke Türkiye. Avrupa’ya kıyasla zevkler ve alışkanlıklar açısından bir farklılık görmüyorum.
- Kaç çift ayakkabınız var?
- Çok değil; 20. Koşu ve tenis ayakkabım hariç hepsi Camper tabii ki!
İspanyol markaların moda alanında bu kadar güçlü olmasını neyle açıklıyorsunuz?
- 1980’lerde İspanya tasarım konusunda pek iyi algılanmazdı. 1992 Olimpiyat Oyunları sayesinde kendimizi ispatladık bence. Kendi markamız için ise kırılma noktası 1992’de Paris’te St. Germain semtinde mağaza açmamız. Japonlar bizi orada keşfedince kaderimiz değişti.
- Türkiye de global marka çıkarmak için çok uğraşıyor...
- Türkiye geleceği çok parlak bir ülke. Eşsiz bir pozisyonu var. Fakat işin sırrı bence farklı olmakta. Eğer farklı değilsen başarı şansın yok.
KARİYER
Önce dışarıda pişmeli
· Çocuklukta evde gördüğüm hep tasarım ve ayakkabıya ilişkindi.
· İlk işim aile işi dışındaydı. Dört büyük derecelendirme şirketinden birinde çalıştım. Önce dışarıda pişmeli.
· İsviçre’de bir bankada tecrübe kazandım.
TOPLANTI
Az konuşur çok şey söylerim
· Sürekli toplantı halindeyim. İdeal toplantı süresi 30 dakika.
· Çok dinler, az konuşurum ama çok şey söylerim.
· Yılda iki kez şehir dışında buluşma toplantıları yaparız.
GÜNE BAŞLARKEN
Çocukları okula bırakırım
· 6.30’da uyanırım. Sabahları mutluyum. Tam sabah insanıyım.
· Sabahları çocukları okula götürmek benim görevim.
· Gazete ve televizyondan gündemi yakalarım.
SPOR
Tenis ve yelken iki tutkum
· Spor, hayatımda önemli bir yer tutar. Mümkünse her gün spor yaparım.
· Tenis oynarım, koşarım ve yelkenciliğe çok meraklıyım. Yelken ve tenis tutku derecesinde...
· Yazları yelken, kışları ise kayak öne çıkıyor ama 12 ay koşu ve tenise zaman ayırıyorum.
BESLENME
Balık ve dondurmaya bayılırım
· Özel bir beslenme disiplinim yok. Akdeniz tipi besleniyorum.
· Balık ve dondurmaya bayılırım.
· Kahvaltıda genellikle müsli ve mısır gevreği yerim.
· Öğlenleri salatayla hafif bir öğün yaparım. Akşamları da nispeten hafif; genellikle biftek veya balık yerim.
· Akdeniz ve Japon mutfaklarını severim. Yemek pişiremem!
MEKÂN
Boğaz manzarası harika
· Genelde seyahat etmeyi ve yeni restoranları denemeyi, insanları gözlemlemeyi severim.
· Bir yere sırf trend olduğu için gitmem. Daha fazlasını vaat etmeli.
· İstanbul’da harika. Boğaz manzarası eşliğindeki restoranları çok seviyorum.
TATİL
İspanya dışına çıkmam
· Yılda iki kere tatile giderim. Bir deniz tatili, bir de kışın kayak talili yaparım.
· İspanya’nın eşsiz güzelliklerinden memleketim Mallarco adasında sayfiye yerlerine giderim.
· Kışın da kayak için İspanya sınırlarındaki Pireneler’i tercih ederim. İspanya dışına pek çıkmam.
· Tekne ve otelden ziyade yazlık evciyim.
· Tatilleri eşim ve çocuklarımla geçirmeye can atarım.
OTOMOBİL
Şoför yok, kendim kullanırım
· Öyle çok ilgim olan bir konu değil.
· İlk otomobilim Ford Focus’tu.
· Güvenlik, konfor ve hibrit olmasını önemserim.
· Şu anda BMW station wagon kullanıyorum. Eşimin de başka bir station wagon arabası var.
· Şoförüm yok. Kendim kullanırım. Hız yapmam.
· Türkiye’de trafik çok çok yoğun!
HOBİ
Fotoğrafçılıkla ilgileneceğim
· En büyük hobim seyahat etmek, ailemle birlikte olmak ve spor.
· Çocukken de Mallorca’da kaşif gibi gezer, kaşifliğin çok eğlenceli olduğunu düşünürdüm.
· Daha çok İngilizce pop müzik severim.
· Yönetim, tasarım, mimari ve finansal kitap okurum.
· Vaktim olsa fotoğrafçılığa eğilmek istiyorum.