Chanel’in şapkacısı Nişantaşı’nda

Güncelleme Tarihi:

Chanel’in şapkacısı Nişantaşı’nda
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2007 00:00

İstanbul Nişantaşı’nda haute couture şapka tasarlayan bir moda evi açıldı. Tamamen kişiye özel tasarım yapan Blanche Abel (25) Chanel için şapka tasarlamış bir isim. Türk kadınının da şapkalara meraklı olduğunu düşünüyor. Özel günlerde eşini dostunu şaşırtmak isteyenler için alternatif yaratıyor.

Şapka yapmayı anneannesinden öğrendi. Çocukken onun yaptığı küçük şapkalara modellik yapar, kumaşlarla oynar, iğneleri her defasında bir tarafına batırırdı. Anneannesi tam bir şapka ustasıydı. Yaptığı şapkalar Pierre Cardin’de satılırdı.

Blanche Abel, şapkalara olan aşkı yüzünden kaçınılmaz olarak moda okudu. Kumaşları, dikiş tekniklerini daha yakından tanıdı. Mezun olduktan sonra bir süre evde sipariş üzerine şapka yaptı. Sonra Chanel Moda evinde çalışmaya başladı. "Chanel şapkacılık konusunda bir numaradır. Christian Dior, Givenchy, Hermes gibi ünlü moda evlerinin şapkaları bile Chanel’de yapılır. Çok kapalı, çok gizli bir yerdir. Öğrenilenler bile dışarıya aksetmez" diyor.

TÜRK KADINI ŞAPKAYA ÇOK MERAKLI

Blanche Abel’in Chanel’den ayrılma nedeni üç harf: Aşk. Bir Türk’e aşık olunca kendini İstanbul’da buldu. Evlendi, Nişantaşı’na yerleşti.

Bir Fransız arkadaşıyla birlikte Teşvikiye Karakolu’nun karşı sokağında bir haute coutre şapka butiği açtı.

Tasarımcı, Türk kadınlarının şapka konusunda meraklı olduğunu düşünüyor. Şöyle açıklıyor bunu: "Cemil İpekçi, Vural Gökçaylı gibi modacıların bu seneki koleksiyonlarına şapka tasarladım. Türk kadınları haute coutre’le birlikte şapka takmaya başladılar. Zaten birçoğu uluslararası modayı çok iyi takip ediyor. Yani potansiyel var."

HER ŞAPKADA BENİM KALBİM VAR

Blanche Abel’e göre şapka bir kadın için en az ayakkabı kadar önemli bir aksesuvar. Kişiliği tamamen ortaya koyduğunu düşünüyor. Bu sebeple tasarım yaptığı kadının önce karakterini anlamaya çalışıyor. "Ben zarif ve stil sahibi kadınlara hitap ediyorum. Kişiye özel tasarım yapıyorum. Her şeyden önce tasarım yaptığım kişinin ruhunu anlamaya çalışıyorum. Bakışı, duruşu benim için çok önemli. Küçük kafalılara büyük şapka olmaz gibi bir saplantım yok. O küçük kafalı kadının gözündeki ışık benim için önemli."

Şapka koleksiyonu temel olarak ikiye ayrılıyor. Yaz ve kış. Kışın daha kalın kumaşlar, yazın daha ince, daha transparan, daha renkli kumaşlar kullanıyor. Seri üretime geçmeyi düşünmüyor. "Elle çalışıyorum, her şapkada benim kalbim var" diyor.

Gelinler için duvak gibi şapkalar da yapıyor. Bu yazın şapka modasını bakın nasıl anlatıyor:

"Bu yaz için iki tür şapka tasarladım. Ya çok büyük ya da çok küçük. Şık bir bahçe partisi için de şapka var, önemli bir kokteyl için de. Canlı bir koleksiyon oldu. Yeşil, kırmızı ve siyah beyaz ağırlıkta."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!