Güncelleme Tarihi:
Biz tabii, şu kadar yıllık TC vatandaşı ve İstanbullu olarak, bu garantiye gereği kadar itibar ettik.
Daha beklenen karın ilk günü, öğleden evvel, bizim apartmanda (Levent tarafı) sular kesildi; belediyeye sorduk, cevap: “Don oldu da!..”
Açıp televizyon kanallarını tek tek gezdim, bütün İstanbul’u ilgilendirecek ve uyaracak bu don haberini verecekler mi, diye.
Belli başlı kanalların hepsi, Kemal Sunal filmleri yahut göbek atan kadınlarla doluydu.
Bir kere daha anladım ki, Türkiye, BEYAZ DON’un değil KIRMIZI DONUN NASIL ÇÖZÜLECEĞİ ile meşgul!
*
Çevre Noteri’nin yukarıdaki tekerlemesine çok güldük. Ama sonra konu değişti ve içim burkuldu.
Televizyonda Pazar gecesi İbrahim Tatlıses’in programını seyretmiş. Tatlıses bir ara bir espri yapmış ama ne yazık ki kimseyi güldürememiş!
Yunanlı düşünür Demokritus (atom’un adını koyan filozof) son derece esprili, öğrencilerini ve dinleyicilerini kırıp geçiren bir hatipmiş. Şu sözler ona aitmiş: “Bir şeyin nedenini öğrenmeyi, krallığa tercih ederim!”
Çevre Noteri diyordu ki, “Bunu, zenginliği paradan ibaret sananlara anlatıyorum. Bazen, bir espriyi parayla satın alamazsınız, bazen servetiniz bir gülücük almaya yetmez. İbrahim Tatlıses’in seyirciden bir gülücük koparmak için gayretini görmeliydiniz. Türkiye’nin en şöhretli, en çok kazanan türkücüsü, kasetleri milyonlar satıyor maşallah! Geçenlerde tesadüfen öğrendim, Reşit Aşçıoğlu’nun ‘KOZMOZ : Evrenin ve yaşamın sırları’ adlı köşetaşı kitabı, 25 senede 10.000 adet satmış, yani ortalama günde 1 adet. Bunu Tatlıses’i değil, ona İmparator diyenleri eleştirmek için söylüyorum... Neye değer vereceğini bilemeyen toplumlar, bizim gibi Demokrit’ten neredeyse 2.500 yıl sonra demokrat bile olamazlar işte!”