Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2001 00:00
YAA sevgili okurlar yaa, siz beni bu kadar çok mu beğeniyorsunuz yaa?‘‘Delinin zoruna bak, beğenmesek o övgü dolu faksları, mailleri gönderir miydik?’’ dediğinizi duyar gibi oluyorum.Haklısınız.Hepinize tek tek cevap veremiyorum ama tek tek teşekkür ediyorum. Yalnız benim değil sizin de elinize, dilinize, kaleminize sağlık.Aslında her birini yayımlamak istiyorum ama, o kadar abartmışsınız ki beni, elinde o garip oyuncağı döndüren çocuk ‘‘Kendi uyduruyor bunları’’ der diye korkuyorum.***Sevgili Ayşegül Göktanır,Sizi tebrik ederim. Aldatıldığını anlayınca hiç numara yapmadan doğru mahkemeye koştuğunuz için.Halbuki mahkeme yerine çarşıya koşup bir iki dantelli donla baby doll alabilirdiniz kendinize.Bazen erkek kısmının sırf karısını penye dondan döndürmek için aldatma yoluna gittiğini düşünmüyor değilim. Aynı zamanda, aldatılan kadının, kocayı elde tutma uzmanı arkadaşlarının tavsiyesiyle aniden cilve kutusu haline gelmesini de hesaba katarsak, pek yanılmıyorum galiba.Tek başına yaşayabilecek şartları hiçbir şekilde oluşturma imkánı olmadığı için aldatılmaya katlanmak zorunda olanları tenzih ediyorum tabii.***Sevgili Yeşim Çelik,Ciddi makaleyle mizahi yazıyı birbirinden ayıramayanlara cevap vermiyorum artık. Haberiniz olsun dedim.***Sayın Uğur Coşkun,‘‘'Arı'nın sokmasından, 'At'ın çiftelemesinden, 'Ok'un kıça batmasından, 'Kurt'un ısırmasından bahsetmiyorsunuz’’ derseniz ben de size ‘‘insaf’’ derim. Arşive girip bakın bir.Ampule gelince...Yeni olan her zaman ilgi çeker. Yoksa özel bir husumet içerisinde değilim. Hiç ayrım yapmadan hepsine söylenecek iki çift lafım vardır, her zaman da var olacaktır.***SayınKamil Barış, Mehveş Ögel, Emekli Melek, Zozcan, Neşem Güreralp, Öznur Sezen, Pelin Çileci, Sema Özdemir, Pınar Ergül, Nedim, Meltem Çileci, Chakall, Hande İlalan, Enis Yıkgeç, Anet Çalıbaşı, Melek Sezgin, Esin, Murat, Ersen, Yeliz, Sema, Cenk, Aslı.4 Eylül Salı günkü yazımla hislerinize tercüman olmanın sevincini diğer okurlarla paylaşmak üzere isimlerinizi Hale, Jale, bütün mahalle misali sıralamış bulunuyorum.***Sevgili Kevser Ruhi,Ayol şunun şurasında üç gün yazmadım. Ne bu şiddet, bu celal? Senin de bir gün bir yazımı okumadığın olur elbet, ben de canhıraş bağırırım, ‘‘Neredesin?’’ diye.***Adı bende saklı bir erkek okurum,Beyanınıza göre sevgiliniz sizden önce başkasıyla seviştiği halde kızlığını muhafaza etmiş ve halihazırda sizinle seviştiği şu günlerde de muhafazaya devam etmekteymiş. Belli ki sevgiliniz kız oğlan kız olarak üç beş kapı daha yapmaya niyetli.Pek mütehassis oldum.Zaten erkek kısmının aradığı da bu. Yani kızlık zarının yerli yerinde duruyor olması. Gerisi mühim değil. Kızlar da bunu öğrenmişler, gereğini yapıyorlar. Ortalıkta bir sahtekárlıktır gidiyor.Anladığım kadarıyla sizin bu durumdan bir rahatsızlık duyduğunuz yok. Zaten kafanızı kurcalayan daha mühim bir konu var. Sevgilinizin sarf ettiği ‘‘Aaa, ne küçükmüş’’ sözü.Ne var bunda? Belli ki hanımefendi erkeklerle İÇLİ DIŞLI olmasa da gün GÖRMÜŞ biri. Allah mesut etsin. Tabii bir gün başka birine, ‘‘Aaa ne büyük’’ deyip gitmezse.Böyle mektuba böyle cevap.***Sevgili okurlar,Oktay Onanç'ın 7.5 yaşındaki biricik oğluna beyin sapı tümörü (ponds gliom) teşhisi konmuş. Ve hastalık şu anda tıbbın yapacağı bir şeyin kalmadığı bir aşamadaymış. Ama o bir baba olduğu için mücadeleden vazgeçmek istemiyor. Bu hastalıkla mücadeleyi kazanan biri varsa irtibat kurmak istiyor. Yürekten geçmiş olsun deyip Oktay Onanç'ı bulabileceğiniz numaraları veriyorum:Tel: 0264 229 22 00/123Faks: 0264 229 22 20MIŞ-MUŞ12 Dev Adam Avrupa ikincisi olmuş.Bu durumda Yugoslavlar ne oluyr? X Large Dev.*Ampul şirketinin başkanı emekli olmuş.Yok heyecanlanmayın, bizimki değil, General Electric'inki.*Demet Şener, İbrahim Kutluay'a deli gibi áşıkmış.İbo bir çeşit mıknatıs gibi. Silikon mıknatısı.*Taksim'deki canlı bomba afla çıkanlardanmış.Affı çıkaranlar, ‘‘Çocukcağız içeride eli kolu bağlı oturacaktı, bak meğer ne marifetleri varmış’’ diyorlardır herhalde.
button