Çetin Tekindor Anadolu kaplanı oldu

Güncelleme Tarihi:

Çetin Tekindor Anadolu kaplanı oldu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2006 00:00

Reyting rekortmeni dizilere imza atan Birol Güven’in yeni projesi "Anadolu Kaplanı", mart ayında Kanal D’de yayınlanmaya başlayacak. Güven, "Babam ve Oğlum" filmiyle büyük beğeni toplayan Çetin Tekindor’un Orta Anadolulu mobilyacı bir işadamını canlandıracağı diziyi şu sözlerle anlatıyor: "Herkes kendinden bir şey bulacak. Sonuçta etrafımızda Anadolu kaplanları çok fazla. Anadolu Kaplanı, modern bir Türk erkeği."

- Tekrar hayırlı olsun. Nasıl bir dizi ile buluşacak seyirci?

Birol Güven: Dizinin adı "Anadolu Kaplanı". Anadolu Kaplanı, İstanbul’da da diyebiliriz. Çılgın Türkler bizim üst sınıf maceramız bu. Sınıf atlama mücadelesini anlatıyor da diyebiliriz.

- Anadolu Kaplanı için yola çıkış öykünüzden bahseder misiniz?

B.G:
Türkiye’de sermaye el değiştirdi, yeni bir sermaye oluştu. Bu dünyanın sosyal boyutunu incelemeye başladım. Sermaye el değiştirdi ve sınıf atladı. Yeni zenginlerimizin sınıf atlarken, bir üst sınıftaki maceralarını anlatmaya çalışıyoruz. Türk insanının modernizimle olan macerası...

- Nasıl bir aile izleyeceğiz?

B.G:
Anadolu’dan yükselen işadamını yani Anadolu Kaplanı’nı Çetin Tekindor oynuyor. Hafif aksanlı bir Orta Anadolu tüccarı diyelim. Mobilyacı bir işadamı, dört çocuğu ve bir de karısı var. Adam hariç hepsi modern hayatı özümsemiş, onlarda hiçbir sorun yok. Çocuklar en iyi okullarda okuyorlar. Kadın modern bir kadın. En büyük kızları okumuş ve solcu olmuş. Onu da Beste Bereket oynuyor.

- Dizide neler olacak?
/images/100/0x0/55eaff06f018fbb8f8a434a5


B.G: Bugün kent yaşamında insanlar ne yaşıyorsa, bu dizide o olacak. 2006 yılının Türk kentlisi nasıl yaşıyorsa, bu aile de öyle yaşıyor. Üst sınıf, akıllı evde oturuyorlar. Adam hiçbir teknik becerisi ve bilgisi olmamasına rağmen, karısının zoruyla böyle modern bir eve taşınıyor. Eve şifreyle girmek zorunda, konuşan bir buzdolabı var, alarm sistemi var, sigara yakmaya kalkınca başından aşağı sular boşalıyor... Eve giremiyor ve polis geliyor, çünkü ev otomatik olarak polise haber veriyor. Buzdolabı adama mesaj çekiyor "Yumurta yok" diye. Adam iyi bir işadamı olarak takdir edilmek ve yükselmek istiyor. Bir işadamı olarak yükselirken, başına birçok şey geliyor.

- Anlattığınız adam ve aile aslında çok uzak değil bize...

B.G:
Evet. Dostlarımız, büyüklerimiz... Bence Anadolu Kaplanı, modern Türk erkeğidir.

- Modern Türk erkeği kimdir?

B.G:
Anadolu Kaplanı’dır. Modernliği ideal olarak almıyorum ben. Modern insan nasıl olmalıdır, o başka bir şey. Bugünün gerçek moderni kimdir? Anadolu Kaplanı’dır. Çünkü Anadolu Kaplanı belki Orta Anadolu aksanını kaybetmemiştir, ama iPod kullanmaktadır. Bizimki genç nesil Anadolu Kaplanı değil, bunları son anda yakalamaya çalışan bir adam.

- Dizi yayınlanmaya başlayınca, kahramanınız birilerine benzetilecektir. Siz birini örnek aldınız mı?

B.G:
Ben ne yapsam öyle oluyor zaten. Evet benzetilebilir, aslında herkes kendine benzetecektir. Çünkü bizim üslubumuz sahicilik.

- Oyuncuları nasıl seçtiniz?

B.G:
Bir kere insanları böyle bir ailenin varlığına inandırabileceğimiz iyi bir oyuncu kadrosu olması gerekiyordu. Çetin Tekindor, tabii ki her anlamıyla Türkiye’nin en iyi oyuncularından biri. Zaten her şeye bürünebilen bir oyuncu... "Anadolu Kaplanı kimdir" denildiğinde, bence "Çetin Tekindor’un bu dizideki halidir" denebilecek. Beste Bereket de iyi bir seçim oldu bizim için.

- Hamdi Alkan da oyuncularınız arasında...

B.G:
Hamdi Alkan, bizim dizimize renk katacak sürekli konuk oyuncumuz. O bize destek veriyor. Bu ailenin sanat danışmanı... Adam nefret ediyor Hamdi Alkan’dan çünkü eski püskü şeylere milyarlar veriyor, ama karısından dolayı da ağzını açamıyor bir türlü.

Ailenin solcu kızı

- Altın Portakal’dan sonra hayatında neler değişti?

Beste Bereket:
Belki insanlar adımı daha çok biliyorlar, ama benim hayatımda hiçbir şey değişmedi.

- İlk kez komedi oynuyorsun sanırım?

B.B:
Benim ikinci dizim. Bu dizide Çetin Bey’in olması ve birlikte olmamız beni çok heyecanlandırdı. Komedi olması benim için çok çekici. Keyif alacağımı düşündüm.

- Rolün sana yakın geldi mi?

B.B:
Babasıyla çok ters bir kızı oynuyorum. Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyan sol eğilimli bir kız. Dünya görüşü olarak sosyal adalete inanıyor. Eminim herkes bütün insanların eşit şartlarda ve mutlu yaşamasını istiyordur. Ama tabii ki ben söyleyiş olarak onun kadar sert değilim. Biz apolitik bir nesil olduğumuzdan kaynaklanıyor olabilir. O biraz daha yukarıda durmak için ekstra bir çaba sarf ediyor, bu da güzel bir şey.

- Canlandıracağın Esra karakterini sevdin mi?

B.B:
Aklımda onunla ilgili belirgin şeyler var. Çok fevri, ama antipatik değil. Gerçekten derdi var ve bu çok önemli bir şey.

- Sinema filmi olarak peki yeni bir teklif var mı?

B.B: "
Türev"in yönetmeni Ulaş İnanç’ın çekeceği yeni bir film var. Bir aksilik olmazsa onda oynayacağım. Senaryosunu bile yüzde yüz okumadım. Ama inşallah olur.

Pınar’lı proje daha netleşmedi

- Pınar Altuğ’la yeni bir projede çalışmaya başlıyor musunuz?

Birol Güven:
Faruk Bayhan’ın bir işi, bizden de yardım rica etti. Benim için kimin oynadığının önemi yok. Çok önemsemiyorum. Net de değil zaten... Mustafa Oğuz ve Faruk Bayhan’ın işidir ve biz de elimizden geleni yaparız.

- Aradaki buzlar erimemiş sanırım?

B.G:
Ben hiç kimseyi nefret edecek kadar önemsemiyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!