CEO’lar katrilyonları, iki kadın da onların beslenmelerini yönetiyor

Güncelleme Tarihi:

CEO’lar katrilyonları, iki kadın da onların beslenmelerini yönetiyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2004 00:24

Sık seyahat, peş peşe toplantı, iş yemekleri, stres arasında sıkışan ancak yaşamlarını sağlıklı sürdürmek isteyen büyük holdinglerin CEO’ları ve üst düzey yöneticileri iki genç kadından sağlıklı beslenme danışmanlığı alıyorlar.

Uzman diyetisyen Dilara Koçak (31) ile önce hastası olan sonra beslenmeye ilgisini ABD ve İngiltere’deki sertifikalı kurslarla geliştiren ortağı Selen Tamer (30), katrilyonluk holdinglerin CEO’larının ne yiyeceğine karar veriyor. Polat Towers’taki şirketlerinin ofislerine iş yoğunluğu nedeniyle gelemeyen CEO’lara, yöneticilere onlar gidiyor. Görüşmelere bazen yönetici asistanları da alıyorlar. Önlerine gidilecek restoranın mönüsünü koyuyorlar. Ne yiyeceklerini planlıyorlar. İş sağlıklı diyetle bitmiyor. Daha fit yaşamak ve doğal mutluluk hormonu endorfinin salgılanmasını sağlamak için egzersiz programı yapıyorlar. Borusan’ın CEO’su Agah Uğur ve Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık bizzat danışmanlık alanlardan. Henüz 3 aylık olan şirket, Sabancı ve Kıraça gruplarının da aralarında bulunduğu büyük kuruluşların mutfak ve mönü danışmanlığını yapıyor.

Dilara Koçak (31) ve Selen Tamer (30), önce CEO ve üst düzey yöneticilerin nasıl beslendiklerini inceliyorlar. Boy-kilo oranlarını, vücutlarındaki yağ-kas miktarını. Yaşam biçimleri de önemli bir gösterge onlar için. Aldıkları bilgilere göre bir rapor sunuyorlar. Bu raporda, yöneticinin beslenmeyle ilgili günahları, sevapları, eksikleri sıralıyor, bunların giderilmesi için önerilerini belirtiyorlar. Hangi gıdayı neden yemeleri, hastalıklardan korunmak için nelere dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatıyorlar.

Koçak, ‘Çok sık seyahat ettiklerini, genelde dışarıda yemek yediklerini, bunun da doğru ve yeterli beslenmeyi etkilediğini biliyoruz. Yine de nasıl besleneceğini öğrenmek, gidilen restoranlarda doğru seçimler yapabilmek ve seyahatlerde dahi dengeli beslenmeyi bilmekle yaşamlarının dayattığı koşulların üstesinden gelebilirler’ diyor.

Koçak bazen yurtdışı seyahatlerde gidilecek restoranlarda yenecek yiyeceklerin bile İstanbul’dan planlandığını anlatıyor. Birçoğunun evlerinde egzersiz aletleri olması, tenis, golf gibi spor dallarıyla ilgilenmeleri birer avantaj. Seyahatlerde kaldıkları otellerin de fitness salonları var. Yeter ki CEO’lar ve üst düzey yöneticiler sağlıklı yaşam felsefesini kavrasın ve uygulamaya karar versin!

Uzun yıllar tedavilerinde yardımcı olduğu üst düzey şirket yöneticisi ve CEO’lara ‘Bu özel hizmeti ve öğrendiğiniz bilgileri çalışanlarınızla paylaşmak istemez misiniz?’ diye soran diyetisyen Dilara Koçak, ‘evet’ yanıtını alınca bir proje geliştirdi ve arkasından ‘NutriZone’ adıyla şirketleşti.

MUTFAKTA DENETÇİ VAR

Zaten dünyadaki birçok büyük şirket rekabetçi ortamda daha avantajlı olabilmek için çalışanlarına sağlıklı yaşam programları uyguluyor. Sadece Wellness Councils of America’ya (Amerikan Sağlıklı Yaşam Derneği) göre, dünya çapındaki büyük şirketlerin yüzde 80-90’ı böyle kurumsal programları hayata geçiriyor. Texas Instruments, Johnson & Johnson, HP, Morgan Stanley, PepsiCo, Dupont, American Express Co., Time Warner Corp gibi kendi sektörlerde lider şirketler bunlardan sadece birkaçı.

Koçak, işyerinde beslenme uzmanının lüks gibi göründüğünü söylüyor ama bunun nasıl bir gereklilik olduğunu şöyle açıklıyor: ‘İşyerleri çalışanlarına yemek veriyor. Ama genelde bu hizmet başka bir şirketten alınıyor. Ancak şirket adına bağımsız bir uzmanın mutfak firmasını denetlemesi, olaya üçüncü bir göz katıyor. Bizim verdiğimiz hizmette şirketin mutfağı ayda bir kez habersiz denetleniyor ve raporlanıyor. Çünkü hizmet alınan firmadan yediğiniz yemeğin lezzeti ve görüntüsü dışında gıda güvenliği açısından da değerlendirilmesi, çalışan sağlığı için çok önemli. Mutfak operasyonu tüm yönleriyle gözden geçiriliyor, depolama koşulları ve stok takibi, ürünlerin teslim alması, hazırlık, pişirme, atıkların kaldırılması, bulaşık ve çöp kontrolü çok kritik noktalar. Mutfak çalışanlarına verilen eğitimlerin sıklığı, kişisel hijyen ve soyunma odasının şartları gibi tüm detaylara bakılıyor. Bunu bağımsız mali denetim gibi düşünebilirsiniz. ‘

Grubun enerji ve besin öğesi ihtiyaçlarına uygunluğu ve kalori oranlarını hesaplıyorlar. Diyet mönü, salata büfesi veya varsa kahvaltı seçenekleri planlanıyor. Bu şekilde çalışanlar öğle yemeğinde sağlıklı seçenekler bulabiliyor. Yedikleri besinlerin kalori değerlerinden haberdar oluyorlar. Mönü planlanırken şirket içinde varsa mönü planlama komitesi içinde yer alıyorlar. Denetimlerini haber vermeden, gizlice yapıyorlar.

SORULARA CEVAPLAR

Tek başına yemek kontrol etmek yetmiyor tabii. Bu konuda bilgi düzeyini artırıcı beslenme eğitimi veriyor, grup profiline göre aylık rutin konferanslar düzenliyorlar. Şirketin web sitesinde bir bölüm alıp beslenmeyle ilgili mesajlar veriyor ve bu konudaki soruları cevaplıyorlar.

Koçak, ‘Doğru beslenme ve düzenli egzersizin yaşam kalitesini ve yaşam süresini artırdığını söylemek yapılan binlerce araştırmanın ışığında bir varsayım değil. Somut bir gerçek. Bu sebeple egzersize yönelik danışmanlığımız da var. Şirket içindeki fitness salonunda da işletim sistemi planlayıp burada belli saatlerde diyetisyen bulundurabiliyoruz. Bu kapsamda masaj, özel yoga dersi hizmeti sağlayabiliyoruz. Çalışanlara egzersizi özendirici ve ilgi çekici hale getirmeyi planlıyoruz ve grup motivasyonunu kullanmaya çalışıyoruz’ diyor.

KURUMSAL WELLNESS

Bu iki genç kadının temel olarak yapmaya çalıştığı ‘kurumsal wellness’ felsefesini yerleştirmek. Yani şirket çalışanlarını fiziken ve ruhen sağlıklı olmak için harekete geçirmek:

‘İşiniz ne olursa olsun, teknolojiye ve ekipmana ne kadar yatırım yaparsanız yapın, bir şirketin en önemli varlıkları çalışanları. Çalışanlar kendilerini ne kadar sağlıklı ve mutlu hissederlerse, artan motivasyonları ile işteki verimlilikleri o oranda artar. Daha geniş kapsamlı düşünürsek, wellness, ruhumuzun ve fiziksel durumumuzun yeterli egzersiz, çeşitli meditasyon yöntemleri ve doğru beslenme ile desteklenerek en sağlıklı seviyeye getirilmesi’ diyor.

Yeterli egzersiz, çeşitli meditasyon yöntemleri ve doğru beslenme her ne kadar bir bütün olsalar da ‘doğru beslenme’ bu işin anahtarı olarak görülüyor. Çünkü doğru ve dengeli beslenmek kişilerin yaşam süresini, hayat kalitesini, sosyal beklentisini, ruhsal yapısını, fiziksel yapısını ve iş hayatındaki performansını doğrudan etkiliyor.

YILLIK HARCAMA AZALIYOR

Amerikan sigorta şirketi Prudential tarafından yapılan bir çalışma, etkili bir wellness programı sayesinde:

İşe gelinmeyen günlerin yüzde 20,

Kişi başı verimsizliğin yüzde 32,

Yıllık ilaç harcamalarının yüzde 46 azaldığını ortaya koydu.

Yine ABD’de hazırlanan bir başka raporda, etkili bir kurumsal wellness programı sayesinde, devamsızlığın yüzde 66 düştüğü ve hastalığa bağlı işe gelmemenin de yüzde 37 gerilediği gözlendi.

Birkaç iyi öneri!

Ara öğünlerinizi düzenli alın.

Alkol tüketimini disiplin altına alın ve ılımlı miktarlarda için.

Su tüketimini artırın.

Gece geç saatte yemek yeme alışkanlığını bırakın.

Yoğun şeker ve yağ içeren kek ve kurabiyeleri günlük beslenmeden çıkarın.

Düzenli egzersiz yapın.

MÖNÜNÜN DİLİNDEN ANLIYOR MUSUNUZ?

Az yağlı olanlar: Fırınlanmış, kendi suyunda pişmiş, ızgara edilmiş, buharda pişmiş, sıcak su veya süt içinde pişmiş, fırında kızartılmış olanlar arasından tercih kullanın.

Yağı yüksek olup, uzak durmanız gerekenler: Tereyağında kızartılmış veya sote edilmiş, patates kızartması ile, galeta unlu, kremalı, koyu soslu, et soslu, tavada kızartılmış, mayonezli, sote yapılmış, derin yağda kızartılmış.

Au gratin (ograten): peynir, un ve yağ soslu.

Bearnaise: Beyaz şarap, yumurtasarısı, soğan, sirke, tereyağ ile hazırlanan soslu.

Hollandaise: Yumurta sarısı, sirke, tereyağ ve limon suyu karışımıyla hazırlanmış.

Escalloped: Yemeğin, üzerinde ekmek kırıntısı ve sos ile fırınlanması.

Salamura, tütsülenmiş, marine edilmiş, soya soslu, creole soslulardan da uzak durun.

Dışarda yemek zorunda olan yönetici için örnek mönü

Sabah (açık büfe otelde):
2 bardak su, 4 yemek kaşığı yulaf ezmesi, 1 bardak light süt, 1 kivi, 2-3 parça ceviz

Ara öğün (toplantı saati): Kafeinsiz kahve, 2 kuru kayısı, 1 bardak su

Öğle (iş yemeği-restoranda): Taze mozzarella , fesleğen, domates ile ızgara tavuk , buharda sebze ile, 2 dilim tam buğday ekmeği.

Ara (ofiste çalışırken): 1 porsiyon meyve tabağı.

Toplantı saatinde: Yarım simit, light karper veya yarım bagel light peynir ile.

Akşam: Miso soup (yosun ve tofu ile), 6 adet sushi veya 8 sashimi (tuna, levrek, somon tercih edilebilir, yılan balığı ve avokadodan uzak durulmalıdır), 1 kadeh beyaz şarap

Ara: 1 porsiyon meyve tabağı.

ÇALIŞANIN BESLENME ALIŞKANLIĞINDAN ŞİRKET RİSKLERİ TAHMİN EDİLİYOR

Şirket ile yapılan anlaşmaya göre, tüm kurum çalışanlarına belirli sıklıkta vücut yağ analizi yapılıyor. Grubun yaş, cinsiyet ve diğer özellikleri ie birlikte risk haritası çıkarılıyor. Yani çalışan grubun vücut bileşimi ve beslenme şeklinden kaynaklanabilecek şirket risklerini bir rapor olarak sunabiliyorlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!