Cem istedi, atağa kalktım

Nükhet Duru gayet iyi görünüyor; hem fiziken, hem ruhen. Fiziğini incelemek daha kolay. Alt ve üst dudağını yaptırmış, göz altlarındaki kırışıklıkları düzelttirmiş. Montignac usulü beslenerek kilo vermiş. Ruhuna gelince... İki saat beraber olduğunuz bir insanın ruhunun röntgenini çekemiyorsunuz elbette. Hele de Nükhet Duru gibi bir profesyonelin. Yine de, eşi Özalp Birol'dan yeni boşanmasına rağmen, dışarıya yansıttığı şen şakrak haline bakıp iyi olduğunu düşünüyorsunuz:

‘‘Bir ilişkiyi bitirmek elbette kolay değil.

Boşandım, bunu kutlamalıyım gibi bir ruh hali içinde değilim. İyiyim, ama zaten kötü olsam da bunu dışarıdan anlamak çok kolay olmaz. O yüzden, iyiyiz diyelim, iyi olalım.’’

Nükhet Duru geçtiğimiz günlerde boşandığı eşi Özalp Birol'la tanıştığında ona, ‘‘senden çok hoşlandım, ama dikkat et zararım dokunabilir’’ demiş. Hayal dünyası zengin bir erkeği tahrik etmek için yetip de artacak bu cümle, Birol-Duru çiftini nikah masasına götürdü. Beş senelik birliktelik geçenlerde sona erince insanın aklına haliyle şu soru geliyor: ‘‘Özalp Bey bu ilişkiden zarar gördü mü?’’ Nükhet Duru'ya göre ikisi de yara almadı: ‘‘Hır gür olmadan ayrıldık. Ayrılık kararımız çok özel, yalnızca ikimize ait. Ama bu hafta sonu oğlum ona gidecek. Buradan da anlaşılıyor ki, aramızda bir düşmanlık yok.’’

Nükhet Duru Birol'la olan evliliğini, ‘‘aile kurmayı tutkuyla istediği’’ bir dönemde yaptı. Şimdiyse ‘‘insan kendi içinde de bir aile kurabilir’’ diye düşünüyor. Bundan sonra evlenmesinin çok zor olduğunu belirtiyor. Gerçi evlilikten yeni çıkan her insan benzer bir hissiyat içinde olur. Nükhet Duru da hayat ne getirirse onu yaşayacak.

19 YAŞINDA FELÇ OLDU

1955 yılında İstanbul'da doğan Nükhet Duru, elektrik mühendisi bir baba ile ev kadını annenin tek çocuğu. Anne babası huzursuz evliliklerini daha fazla sürdürmeyip boşanınca 11 yaşında Kandilli Kız Lisesi'nin yatılı kısmına gönderiliyor. Velayetini alan babası çoğu hafta sonları kızını okuldan almayı unuttuğu için okulun gedikli öğrencilerinden oluyor:

‘‘Annem de uzun süre gelmedi beni görmeye. İkisine de çok kırgındım. Ama sonradan öğrendim ki, annem beni görebilmek için hukuk mücadelesi veriyormuş. Annemle beni görüştürmeyen babammış.’’

Ailesi tarafından sevilmediğini düşünen Nükhet işi yaramazlığa vurur. Yataklara fare koymak, kapı menteşelerini sökmek ve sürekli olarak şarkı söylemek en önemli faaliyetleri arasındadır. Sonunda orta üçüncü sınıfa geldiğinde okuldan atılır. Öğrenim hayatı sona erer, ama herşeyi asıl bundan sonra öğrenecektir.

Sahneye ilk defa bir dans orkestrasıyla 14 yaşında çıkar. Annesi, şarkıcı olmasını hiç istemese de, kızının inadını kıramaz ve onunla birlikte sahne kulislerine düşer. Duru daha sonra Bebek Belediye Gazinosu'nda üvertür olarak çalışmaya başlar. Gece hayatının çirkinlik ve haksızlıklarıyla yüzyüze gelir. Harıl harıl çalışıp para kazanırken bir yandan da söylemek istediği şarkıların peşine düşer ve o yıllarda müzik dünyasına sıradışı işler üreten Mehmet Teoman'la karşılaşır:

‘‘Beni dinleyin, çok güzel şarkı söylüyorum, dedim. Mehmet önce güldü, sesimi dinleyince fikri değişti ve birlikte çalışmaya karar verdik.’’

Bu dönem Duru'nun ‘‘şeytanın bacağını kırdım’’ diye düşündüğü dönem, Hayatının 19. yılı. Ancak hiç beklenmedik bir şey olur, bir sabah uyanır ama yataktan kalkamaz:

‘‘Herşeyi biriktirmenin, kendi kendime sorduğum sorulara bir türlü cevap bulamamanın, dertlerimi kimselere açamamanın bir sonucuydu bu. O gün yeni bir başlangıç oldu aslında.’’

‘‘Anılar Size Borcum Yok Artık’’ şarkısı işte bu döneme denk geliyor.

Nükhet Duru borcunu ödedi mi? Ona kalırsa evet, hem de fazla fazla: ‘‘Herşeyin bedelini çok ağır ödedim. Hayata dair bildiğim herşeyi yaşadıklarımdan öğrendim.’’

OĞLUNUN GAZINA GELDİ

Nükhet Duru 30 yıla yaklaşan sanat hayatında, yaygın deyimle hep bir ‘‘çizgi’’ sahibi oldu. 1982-87 arasında Türk Müziği okuduğu dönemi saymazsak, popüler müziğin ‘‘anlam ve his’’ arayışındaki kırık kanadında yer aldı. Hatta zaman zaman çok popüler olmamakla bile övündü.

Ancak bugünlerde bir atakta. Onu gaza getiren kişiyse Dikran Masis'le yaptığı evlilikten dünyaya gelen ve şimdi 11 yaşında olan oğlu Cem:

‘‘Ben yine eskisi gibi keyfimin istediği gibi şarkı söyleyip çok yoğun çalışmalar içerisine girmeyebilirdim. Ama geride kaldığım, listelerde olmadığım için bana kızdığını gördüm.

Beni çok beğeniyor, bir çok insandan üstün görüyor, ‘neden listelerde yoksun, neden kasetlerin satmıyor' diye kızıyor. Geçen gün listede yükseldiğimi görmüş, ‘aferin, bu hafta harçlık almayacağım senden' dedi. Böyle etkileniyor yaptığım işten.’’

Nükhet Duru, geçenlerde çıkardığı maksi-single'ı sonbaharda bir albümle tamamlayacak. Kendi çizgisi ile pazarın koşullarını bir noktada birleştirmeye çalışacak. Ve bütün bunları, biraz da ‘‘enerji kazanmak için gözünün içine bir kere bakmam yetiyor’’ dediği Cem için yapacak.

Nükhet Duru oğluna tapıyor!