Çekingen rockçı, zoraki bestecinin 10. yılı
Güncelleme Tarihi:
Barış AKPOLAT <br>bakpolat@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2008 00:00
Öztürk, öyle hemen herkesin değil Türk rock müziğini iyi bilenlerin tanıdığı bir isim. Yıllarca Beyoğlu barlarında söyledi ve bildiklerini unutmak korkusuyla şan dersi bile almadı. Kendi kendini geliştirdi şarkıcı olmak için. Kars doğumlu bir öğretmen babanın oğlu. Müzikte ilk başarısı, beş yaşındayken Eminem türküsüyle birincilik kazandığı okul yarışması.
İlk grubunu lise yıllarında kurdu, üç albüm yayınladı. Bu akşam, yakın arkadaşları Hayko Cepkin, Kurban ve Hücum Kedi gruplarıyla Studio Live’da sahneye çıkacak. Grupların hem toplu hem de solo performanslarını izleyebileceğiniz etkinlik 21.00’de başlayacak.
Öztürk (32), Kars’ta doğdu. Kars’ta öğretmen olan Karslı babanın ilk tayin yeri İstanbul çıkınca, Öztürk de bir aylıkken ileride kendisine müziğin kapısını aralayacak şehre gelmiş oldu. Daha ilkokulda müzik aşkı onu korolara yönlendirdi. Lisede kendi müziğini yapıp gruplar kurmaya başladı. Rock müzikle lise yıllarında tanıştı. Kadıköy’de bir zamanlar rock müziğin merkezi, ünlü Akmar Pasajı’na gidip gelmeye başladı. Burada hayatının anlamı olarak gördüğü Seattle çıkışlı grunge akımının temsilcilerinden Pearl Jam’in Unplugged albümünü ilk kez dinledi. Evet, o kesinlikle rock müzik yapacaktı.
"Lisede başarısız bir öğrenciydim. Hayatım müzikti. Üniversiteye de gitmedim. Hep açıköğretime girdim fakat hepsi yarıda kaldı." Öztürk o kadar içine kapanıkmış ki, kurmak istediği grup için bir gitaristi aradığında bile konuşamıyormuş. Grup işlerinin telefonla olmayacağını anlayınca işin içine girmeye karar verdi.
İLK GRUBUN ÜYELERİ YA KASAP YA TAKSİCİ OLDU
Barlarda çalışmaya başladı. Hemen ardından da profesyonel anlamda ilk grubunu kurdu. "Yabancı şarkıları yorumlayan bir gruptuk. Fakat o ilk grubumdan benim dışımda müzikle ilgilenen kalmadı. Kimisi taksici kimisi kasap oldu. Kısacası geçim sıkıntısıyla boğuşurken haliyle müziği unuttular" diyor.
Bugün artık kendi şarkılarını kendi yazıyor ve besteliyor. Ama aniden gelen bir ilhamla değil, ağabeyinin emrivakisiyle başlamış beste yapıp söz yazmaya: "Abim bir plak şirketiyle konuşmuş, elimde söz ve besteler olduğunu söylemiş. Oysa hiçbiri yoktu. Bana gelip haftaya besteni duymak istiyorlar, dediğinde panikledim".
Bir hafta boyunca aralıksız çalışıp Güneş Sensiz Doğacak isimli ilk şarkısını yazdı. "Hiç tecrübem yoktu. Nasıl yazılacağını bile bilmiyordum ama konsantre olunca yapabildiğimi gördüm. Hani bir anda bilinçaltınızdakiler önünüze dökülmeye başlar ya. Sanki ben de bilmediğim anılarımı kağıda dökmüş gibi oldum" diyor.
İlk albümünü 1997’de, 21 yaşındayken Erol Köse Prodüksiyon’dan çıkardı. Çıktığı yıl Kral TV ve Genç TV’de klibi sürekli dönüyordu. Kurban’ın ilk gitaristi Umut Gökçen, Alper Çakıcı ve Kurban vokalisti Deniz Yılmaz bu albümde yer aldılar. Aynı yıl Erol Köse’den ayrıldı. Bir sonraki albümünde işine kimsenin karışmasını istemiyordu.
İKİNCİ ALBÜMÜ EVDE KAYDETTİ
"Bir şarkı yaptım ve ismini Vasiyet koydum. O şarkıyı Deniz Yılmaz’a götürdüm, kaydetmesini rica ettim. Sadece Deniz’le birlikte çalışmak istiyordum. Evde kaydetmeye karar verdik. Bir besteyi ben, diğerini o yapıyordu. Benim yazamadığım sözleri Deniz yazıyordu. Böylece albümü kaydedip bitirdik. Albüm piyasaya çıksın da nasıl çıkarsa çıksın diyerek elimdeki kayıtla kapı kapı dolaşmaya başladım. Bir firmayla çalışmaya başladık, albüm çıktıktan sonra tanıtım yapamadılar. Bence o albüm hakettiği yere gelemedi şanssızlıklar yüzünden" diye anlatıyor ikinci albümün serüvenini.
Öztürk, ikinci albümden sonra kurdukları Hücum Kedi grubuyla yıllarca çaldı. Kadroyu Kurban’ın bas gitaristi Kerem oluşturdu. The Climb grubundan Melih Balta gitardaydı, davulda Burak Gürpınar vardı. Basta Kerem Tüzün, vokaldeyse Öztürk’ten oluşan kadroyla sahneye çıktılar. Ortak bildikleri şarkıları çaldılar ve başarılı oldular.
Öztürk, 2007’de çıkan üçüncü ve son albümüne kendi adını verdi. Deniz Yılmaz, Gökalp Ergen, Can Alper, Özcan Karanfil, Can Güngor ve Koray Erkan’la çalıştı. "21 yaşımdayken neyin ne olduğunu bilmeden yapmıştım ilk albümü. Son albümde hem arkadaşlarımla çalıştım hem de yaşadıklarımın özeti gibi olduğunu hissettim, bu yüzden kendi adımı verdim" diyor.
BEN HEP TÜRKÇE ŞARKI SÖYLEMEK İSTEDİM
Her zaman kendi şarkılarını söylemeye çalışan Öztürk, yabancı söz yazmaya da karşı: "Herkes İngilizce sözlü şarkılar yazmaya çalışıyordu, fakat ben hep Türkçe yazmak istedim. Türkçe düşündüğüm için kendimi bununla daha iyi anlatabildiğime inanıyorum. Hem sonuçta insanlara dinletmek istiyorum" diyor.
HAYKO CEPKİN VE HÜCUM KEDİ ONA EŞLİK EDECEK
Öztürk bu gece İstanbul Beyoğlu’ndaki Studio Live’da Deniz Yılmaz, Kerem Tüzün, Hayko Cepkin gibi eski arkadaşları ve Hücum Kedi ile birlikte geçen 10 yılını kutlayacak.
Öztürk (32), Kars’ta doğdu. Kars’ta öğretmen olan Karslı babanın ilk tayin yeri İstanbul çıkınca, Öztürk de bir aylıkken ileride kendisine müziğin kapısını aralayacak şehre gelmiş oldu. Daha ilkokulda müzik aşkı onu korolara yönlendirdi. Lisede kendi müziğini yapıp gruplar kurmaya başladı. Rock müzikle lise yıllarında tanıştı. Kadıköy’de bir zamanlar rock müziğin merkezi, ünlü Akmar Pasajı’na gidip gelmeye başladı. Burada hayatının anlamı olarak gördüğü Seattle çıkışlı grunge akımının temsilcilerinden Pearl Jam’in Unplugged albümünü ilk kez dinledi. Evet, o kesinlikle rock müzik yapacaktı.
"Lisede başarısız bir öğrenciydim. Hayatım müzikti. Üniversiteye de gitmedim. Hep açıköğretime girdim fakat hepsi yarıda kaldı." Öztürk o kadar içine kapanıkmış ki, kurmak istediği grup için bir gitaristi aradığında bile konuşamıyormuş. Grup işlerinin telefonla olmayacağını anlayınca işin içine girmeye karar verdi.
İLK GRUBUN ÜYELERİ YA KASAP YA TAKSİCİ OLDU
Barlarda çalışmaya başladı. Hemen ardından da profesyonel anlamda ilk grubunu kurdu. "Yabancı şarkıları yorumlayan bir gruptuk. Fakat o ilk grubumdan benim dışımda müzikle ilgilenen kalmadı. Kimisi taksici kimisi kasap oldu. Kısacası geçim sıkıntısıyla boğuşurken haliyle müziği unuttular" diyor.
Bugün artık kendi şarkılarını kendi yazıyor ve besteliyor. Ama aniden gelen bir ilhamla değil, ağabeyinin emrivakisiyle başlamış beste yapıp söz yazmaya: "Abim bir plak şirketiyle konuşmuş, elimde söz ve besteler olduğunu söylemiş. Oysa hiçbiri yoktu. Bana gelip haftaya besteni duymak istiyorlar, dediğinde panikledim".
Bir hafta boyunca aralıksız çalışıp Güneş Sensiz Doğacak isimli ilk şarkısını yazdı. "Hiç tecrübem yoktu. Nasıl yazılacağını bile bilmiyordum ama konsantre olunca yapabildiğimi gördüm. Hani bir anda bilinçaltınızdakiler önünüze dökülmeye başlar ya. Sanki ben de bilmediğim anılarımı kağıda dökmüş gibi oldum" diyor.
İlk albümünü 1997’de, 21 yaşındayken Erol Köse Prodüksiyon’dan çıkardı. Çıktığı yıl Kral TV ve Genç TV’de klibi sürekli dönüyordu. Kurban’ın ilk gitaristi Umut Gökçen, Alper Çakıcı ve Kurban vokalisti Deniz Yılmaz bu albümde yer aldılar. Aynı yıl Erol Köse’den ayrıldı. Bir sonraki albümünde işine kimsenin karışmasını istemiyordu.
İKİNCİ ALBÜMÜ EVDE KAYDETTİ
"Bir şarkı yaptım ve ismini Vasiyet koydum. O şarkıyı Deniz Yılmaz’a götürdüm, kaydetmesini rica ettim. Sadece Deniz’le birlikte çalışmak istiyordum. Evde kaydetmeye karar verdik. Bir besteyi ben, diğerini o yapıyordu. Benim yazamadığım sözleri Deniz yazıyordu. Böylece albümü kaydedip bitirdik. Albüm piyasaya çıksın da nasıl çıkarsa çıksın diyerek elimdeki kayıtla kapı kapı dolaşmaya başladım. Bir firmayla çalışmaya başladık, albüm çıktıktan sonra tanıtım yapamadılar. Bence o albüm hakettiği yere gelemedi şanssızlıklar yüzünden" diye anlatıyor ikinci albümün serüvenini.
Öztürk, ikinci albümden sonra kurdukları Hücum Kedi grubuyla yıllarca çaldı. Kadroyu Kurban’ın bas gitaristi Kerem oluşturdu. The Climb grubundan Melih Balta gitardaydı, davulda Burak Gürpınar vardı. Basta Kerem Tüzün, vokaldeyse Öztürk’ten oluşan kadroyla sahneye çıktılar. Ortak bildikleri şarkıları çaldılar ve başarılı oldular.
Öztürk, 2007’de çıkan üçüncü ve son albümüne kendi adını verdi. Deniz Yılmaz, Gökalp Ergen, Can Alper, Özcan Karanfil, Can Güngor ve Koray Erkan’la çalıştı. "21 yaşımdayken neyin ne olduğunu bilmeden yapmıştım ilk albümü. Son albümde hem arkadaşlarımla çalıştım hem de yaşadıklarımın özeti gibi olduğunu hissettim, bu yüzden kendi adımı verdim" diyor.
BEN HEP TÜRKÇE ŞARKI SÖYLEMEK İSTEDİM
Her zaman kendi şarkılarını söylemeye çalışan Öztürk, yabancı söz yazmaya da karşı: "Herkes İngilizce sözlü şarkılar yazmaya çalışıyordu, fakat ben hep Türkçe yazmak istedim. Türkçe düşündüğüm için kendimi bununla daha iyi anlatabildiğime inanıyorum. Hem sonuçta insanlara dinletmek istiyorum" diyor.
HAYKO CEPKİN VE HÜCUM KEDİ ONA EŞLİK EDECEK
Öztürk bu gece İstanbul Beyoğlu’ndaki Studio Live’da Deniz Yılmaz, Kerem Tüzün, Hayko Cepkin gibi eski arkadaşları ve Hücum Kedi ile birlikte geçen 10 yılını kutlayacak.