Cazda bu yıl kimleri takip etsek

Finlandiyalı Johanna Försti’nin proje ismi Jo Stance. Kendisini bana İKSV ekibinden Berna Özdemir tanıştırmıştı. O günden beri pazar günleri en az bir kez albümü döndürürüm. İKSV, önermeyi bırakın ayağımıza getiriyor bu güzel hanımı. Jo Stance adı pek bilinmeyen ama çok önemli bir ses. Bazen çok güçlü bazen de çok sakin. Sakin albümler genelde kış aylarını anımsatsa da Jo Stance ve müziği bence tam bahar aylarına layık. Försti, festivalin Tünel Şenliği bölümünde izlenebilir.
Tünel Şenliği, Salon, Nardis, SALT Beyoğlu, Alt, Pera Palace Oteli Balo Salonu, Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi gibi mekanlarda gerçekleştirilecek. Stance dışında Phronesis, Jülide Özçelik, Gevende, Daniel Zamir gibi sanatçıların sahne alacağı etkinliğin detaylı programı 1 Haziran’da açıklanacak.

ARKEOLOJİ MÜZESİ’NDE KUZEY AÇILIMI

Kuzey cazı son yıllarda ülkemizde de hızlı bir yükselişte. Türe olan ilgi artınca cazın Amerikalıların tekelinde olmadığı da kanıtlandı. Bu yıl festivalde kontrabasçı Lars Danielsson’u izleyeceğiz. Anadolu ezgilerinden izler taşıyan son albümü ‘Liberetto’ sonrasında İstanbul’da vereceği konserde kendisine ünlü Fransız piyanist Yaron Herman ve Magnus Öström de eşlik edecek. Şimdiye kadar Randy ve Michael Brecker, John Scofield, Jack DeJohnette, Mike Stern, Billy Hart, Charles Lloyd, Terri Lyne Carrington ve Dave Kikosk gibi isimlerle de çalıştı. Halen ünlü perküsyoncu Trilok Gurtu ile birlikte de çalıyor. Kuzey cazının içinde çeşitli etnik öğenin nasıl duracağını merak ediyorsanız Danielsson’un 12 Temmuz Perşembe akşamı saat 21.00’de Arkeoloji Müzesi’nde izleyebilirsiniz.
Festivalin diğer bir önemli ismiyse Alman trompetçi Till Brönner. Döneminin en iyi trompetçilerinden biri olduğu düşünülen Brönner, ilk albümünü 22 yaşında yayınladı. 20 yıllık kariyerine pek çok albüm, film müziği ve ödül sığdıran Brönner’in 2004’te yayınladığı albümü ‘That Summer’ Alman Pop listelerinde başarı gösterip ülkesinin en çok satan caz sanatçısı unvanını da ona kazandırdı. Dave Brubeck, James Moody, Natalie Cole ve Tony Bennett gibi efsanelerle aynı sahneyi paylaşmış Brönner, 6 Temmuz Cuma günü saat 21.00’de Arkeoloji Müzesi’nde olacak.

FESTİVALİN RUHU GÜZEL KADINLARI

Jo Stance’tan bahsetmiştik. Festivalin ruhu güzel kadınları bu yıl kaçırılmayacak cinsten. Örneğin Sharon Jones&The Dap Kings önemli isimlerden. Kendisi geçen yıl fazlasıyla ünlendi. Tabii ki ününde Amy Winehouse’ın coşturduğu neo-soul akımının önemli bir rolü var. Sharon Jones’unsa ilhamını Winehouse’tan aldığı sanılmasın. Kendisi için James Brown’un varisi diyebiliriz. Nasıl bir konserle karşı karşıya olduğumuzdan daha fazla bahsetmeme gerek yok sanırım.
İlgi çeken bir diğer isimse geçen yıl ‘En İyi Çıkış Yapan’ dalında Grammy alan genç şarkıcı Esperanza Spalding. Caro Emerald’sa yine yolunu Amy Winehouse ve prodüktörü Mark Ronson’un tarzından etkilenen, müziğinde mamboya ağırlık veren bir isim. Bu üç ismin de konserleri bol danslı, hareketli ve doyurucu geçer şimdiden söyleyelim.

NEŞET RUACAN’A YAŞAM BOYU BAŞARI

Her yıl festivalin açılışında önemli bir müzisyene ‘Yaşam Boyu Başarı’ ödülü verilir. Bu yıl ödül ünlü caz gitaristimiz Neşet Ruacan’a gidiyor. Türkiye’de cazın gelişimine ciddi katkılarda bulunan Ruacan, müzik hayatına 10 yaşında, klasik gitarla başladı. Daha sonra elektrik gitara geçen sanatçı, İngiltere ve Amerika’da eğitim aldı. Leeds College of Music, Berklee College of Music ve Brooklyn School of Music gibi önemli okullarda öğretim gören Ruacan yüzlerce stüdyo kaydına imza attı. 1985’te katıldığı ve 1996’dan bu yana şefliği yaptığı TRT İstanbul Radyosu Caz Orkestrası’ndan bu yıl emekli oldu. Beğenip beğenmemek size kalmış ama tekniği ve caz bilgisi tartışılamaz. Neşet Ruacan ödülünü festivalin, 3 Temmuz Salı akşamı The Marmara Esma Sultan’da gerçekleştirilecek açılış töreninde alacak. Hatırlarsınız geçen yıl aynı ödül perküsyoncu Okay Temiz’e verilmişti. Kendisiyle konuştuğumda ödülleri önemsemediğini fakat ödülün geldiği yerin önemli olduğunu söylemişti. Neşet Ruacan’ın da fikirlerini merak ediyorum...

BUNLARA DİKKAT

- Festivalin özellikle Tünel Şenliğinin detaylı programı 1 Haziran’da açıklanacak. caz.iksv.org ve twitter.com/istanbulcazfest linklerini takip edin.
- Festivalin en önemli konseri bence Keith Jarrett, Jack DeJohnette ve Gary Peacock üçlüsü. Cazın yaşayan efsane isimleri 18 Temmuz Çarşamba 20.00’de Haliç Kongre Merkezi’nde sahneye çıkacak.
- Erykah Badu konseri soul ve R&B dinleyicileri için biçilmiş kaftan. Asla kaçırılmayacak bir isim.
- Morrissey daha önce de gelmişti İstanbul’a. Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde izleyebileceğimiz ‘Moz’ kaçırılmayacak performanslara imza atar. Muhteşem, yumuşak sesini yakalamışken dinlemelisiniz.
- Marcus Miller sayısız kez geldikten sonra artık Cihangir’de bir ev kiralar mı şimdiden kestiremiyorum ama bu gidişle ismini ‘Mert Ali’ diye değiştirebilir. Ünlü bas virtüözü bu sefer İKSV’nin sipariş ettiği bir besteyle karşımıza çıkıyor. ‘The Istanbul Project’in güzel tarafı Miller’in Louis Cato, Alex Han, Federico Gonzalez Pena’dan oluşan ekibine Burhan Öcal, Okay Temiz, İmer Demirer ve Bilal Karaman eşlik edecek.
- Antony And The Johnsons bu sefer 39 kişilik Filarmonia İstanbul Orkestrasıyla Açık Hava’da sahne alacak. Geçen yıllarda Şan Tiyatrosu’ndaki konseri hala konuşulur. Bunu kaçırmak olmaz.
- Festivalde 16 günde 50 konser gerçekleşirken 300’den fazla yerli, yabancı sanatçı sahne alacak.