Çarşaf ve türban siyasete değil moda dünyasına aittir

Güncelleme Tarihi:

Çarşaf ve türban siyasete değil moda dünyasına aittir
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 2010 00:00

Sekiz yıldır moda dünyasının içinde. Ama kendi markasını yeni kurdu. Milano’da yaşayan Türk tasarımcı Erkan Çoruh Allah’ın Erkekleri ve Allah’ın Kadınları adını verdiği koleksiyonlarıyla tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Vogue İtalya’nın düzenlediği ‘Who is on Next’ yarışmasında finale kalan tasarımcı, koleksiyonunda erkeklere çarşaf giydiriyor, kadınlara türban takıyor. Çünkü türbanı da çarşafı da siyasi malzeme olmaktan kurtarıp ait olduğu dünyaya moda dünyasına kazandırmak istiyor.

“Mütevazı, modern, kendi halinde...” Erkan Çoruh, ailesini bu sözlerle anlatıyor. Ticaretle uğraşan bir babası, kendini çocuklarına adamış bir annesi varmış. Sekiz yıldır modayı iş olarak yapıyor. 2003 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Tasarımı bölümünü bitirdi. Aynı yıl İTKİB Genç Moda Tasarımcıları yarışmasında birinci oldu. Yine İTKİB’in sağladığı bursla Milano Domus Academy’de moda tasarımı mastırı yaptı. Hemen akabinde Patrizia Pepe ve MaxMara grubu için tasarımlar yapan bir tasarım ofisinde dört yıl çalıştı. Moda tasarımı ve sanat onun için bir bütün. Ve bu bütün, bir meslekten çok bir yaşam tarzını simgeliyor.
Erkan Çoruh kendi markasını kurmaya geçen yıl Türkiye’de karar verdi. Gelip kısa bir süre İstanbul’da çalışmayı denedi. Olmayınca “İyisi mi ben Milano’ya dönüp kendi markamı kurayım” dedi ve yaptı. 2010 yazı Erkan Çoruh markasının ilk sezonu. Hem erkek hem de kadın koleksiyonu var. Tasarımcının uzmanlığı kadın üzerine ama kendi giyim tarzı beğeni toplayınca erkekler için de tasarım yapmaya karar vermiş.

ALLAH’IN ERKEKLERİ VE ALLAH’IN KADINLARI

Tasarımcının ilk kadın koleksiyonunun adı Women of the Allah (Allah’ın Kadınları), erkek koleksiyonunun adı ise Men of the Allah (Allah’ın Erkekleri). Göze ilk çarpan detay erkek koleksiyonundaki kara çarşaf. Evet bildiğiniz kara çarşaf. Erkan Çoruh erkeklere neden kara çarşaf giydirdiğini bakın nasıl anlatıyor: “Çünkü benim erkeğim her şeye rağmen ironi seven bir erkek. Kara çarşaf ve türban son üç yıldır ciddi şekilde kafamı kurcalıyordu. Üç, dört yıl önce bir iş için Milano’dan İstanbul’a geldiğimde AKP büyük çoğunlukla iktidar olmuştu, rejimin değiştirilmesine karşı duyulan toplumsal endişe tavan yapmıştı. Annem ve ablam bile ‘acaba yakında biz de kara çarşaf mı giyeceğiz’ diye sorup duruyordu. Tüm bunlar Milano’ya dönüş uçağında beynimi esir aldı. Çarşaf ve türban neydi, ne değildi? Avrupa’da yasaklanıyordu ama Türkiye’de özgürleşiyordu. Bir giysi nasıl siyasetin elinde bu kadar oyuncak oluyordu? Tüm bu düşünce ve sorular benim için kara çarşafı farklı bir konuma taşıdı. Kara çarşaf, türban ve burka üzerine uzmanlaştığımı söyleyebilirim.”

ÇARŞAFI GİYEN ERKEK MODEL KENDİSİ

Erkan Çoruh’un erkeği gerçekten de ironi seviyor. Çünkü kendisi ironiyi seviyor. Zaten ilk erkek koleksiyonunun modelliğini de kendisi yapmış. Çarşafı giyen o. Diğer fotoğraf karelerinde elbiseli, etekli, straplez bluzlu olarak karşımıza çıkan da ta kendisi: “Erkeğimin temeli klasik üzerine kurulu, ancak feminenliği içinde eritmeye çalışan bir stili var. İslamın değişik unsurlarını, namaz takkelerini ve sarıkları da kullandım. Sarıklar eskiden bilgeliği temsil edermiş, bugün ise başka şeyleri çağrıştırıyor. Bu proje diyalog üzerine kurulu bir proje oldu benim için. Mevlevilikteki hümanizmden ilham aldım. Bir koleksiyonla tüm değerleri harmanlamaya çalıştım. Tıpkı doğduğum büyüdüğüm kocaman İstanbul gibi kendi ritmini yakalamasını istedim.”
Erkan Çoruh’un ilk kadın koleksiyonu Allah’ın Kadınları’na gelince. Bir kere koleksiyon simsiyah. Ciddi ve seri bir konsept olduğu için siyahı kullanmış. İmaj fotoğraflarında hiç saç görünmüyor. Model ne giyerse giysin farklı stillerde türban takmış: “Amacım türbanı ve çarşafı ait olduğu moda dünyasına çekmek. Moda güzelliği arayan bir süreç ise türbanda yüzünü güzelliğe çevirmeli, benim bir tasarımcı olarak önerim çarşafa bürünmüş kadın bunu askeri üniforma olarak görmemeli. Nasıl Parisli kadınlar giysilerini kendilerine göre yorumluyor, çarşaflı kadın da çarşafını kendi koşullarına göre kişiselleştirmeli.
“Türban size neyi ifade ediyor?” diye soruyorum Erkan Çoruh’a. Hem kadın hem erkek cephesinden cevap veriyor: “Erkek giyiminde, dedeleri, dervişleri, ermişleri, İslami filozofiyi simgeliyor. Kadın giyiminde ise bir gelenek olarak tanımlayabilirim.” Ailesinde hiç türbanlı yokmuş. Yaptığı koleksiyonun fazla cesur bir hamle olduğuna katılıyor. Bu konuda ikonunun İranlı yönetmen ve çağdaş sanatçı Şirin Neshat olduğunu, bu koleksiyonu tüm Şirinlere adadığını söylüyor. Çekinceleri var tabii. Özellikle annesinin endişeleri büyük. Ama Erkan Çoruh yaratıcı sesler bu endişeler yüzünden susarsa bunun toplum adına ciddi sorunlar doğuracağını söylüyor: “Maalesef ülkemizde eğitim sorunları çok fazla, korkularımızı yaratan cehaletin kol gezdiği bir ülke ve ben korkmamayı tercih ettiğim için mutluyum.”
/images/100/0x0/55eaf3b1f018fbb8f8a147dc


YÜZÜ BAYRAKLA ÖRTÜLÜ FOTOĞRAFLAR BİR TEPKİ

Erkan Çoruh’un bazı fotoğraflarında modelin yüzü tamamen örtülü. Bazılarında ise Türk bayrağı ile örtülü. Nedeni şu: “Üç yıl önce bir İstanbul ziyaretimde türban satan bir dükkanda Türk bayrağından yola çıkılarak desenlenmiş türbanlar gördüm. Türkiye’nin çağdaş kadın imajı değişiyor mu diye sordum kendime. Bayrak temsildir. Bunun türbanla birleştirilip kadınların kullanımına önerilmesi kaşlarımı yine çattırdı. Benim modellerin yüzünü kapattığım ay yıldızlı türban giyiminin siyasallaşması ve bayrağa kadar usanıp, Türk kadın imajinın değiştirilmesine yönelik girişimlerine bir tepkidir. Türk kadını gerçek ve hak ettiği imajı Atatürk’le bulmuştur. Bunun değişmesini hiç istemiyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!