Dilek DALLIAĞ
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2008 00:00
Asuman Dabak Tiyatrosu’nun yeni oyunu "Şahane Düğün", bugünden itibaren Profilo Kültür Merkezi’nde perde açacak.
Robin Hawdon’un yazdığı, Haldun Dormen’in yönettiği oyun, damadın düğün günü bir otel odasında hiç tanımadığı bir kızla uyanmasıyla başlıyor. Oyunun detaylarını ve tiyatro dünyasında yaşananları, Haldun Dormen ile başrol oyuncusu Asuman Dabak’tan öğrendik.
Şahane Düğün’ün provalarındasınız. Oyun ne zaman izleyiciyle buluşacak?Haldun Dormen: 24 Mart’ta (bugün) Profilo Kültür Merkezi’nde perde açıyoruz.
n Bu sizin tiyatrodaki ilk işbirliğiniz değil, öyle değil mi?
H.D: Evet, bu benim Asuman Dabak Tiyatrosu’nda yönettiğim üçüncü oyun oluyor. Artık neredeyse kendi tiyatrom gibi oldu. Kadroda Asuman’ın dışında eskiden de birlikte çalıştığım Bedia Ener var. Eski oyuncularım Ufuk (Özkan) ve Tuna (Arman) var. Ayrıca Atilla (Özatalı) oynuyor, o da benim öğrencim. Kadrodaki hemen hemen herkesle önceden çalıştım yani... Hiç zorluk yaşamıyorum.
Asuman Dabak: Aile tiyatrosu olduk resmen...
n Oyunun konusu nedir?A.D: "Şahane Düğün" bir balayı süitinde geçiyor. Damat, düğünden bir gece önce bekarlığa veda partisi veriyor ve fazla içip kafayı bulunca hovardalık yapıyor, bir hatunla birlikte oluyor. Sabah uyanınca kadını yanında buluyor. Paniğe kapılıyor ve sağdıcı olan Tom’u yardıma çağırıyor. Kadına "Sen oda hizmetçisi ol" diyorlar. Derken müstakbel gelin geliyor. Kızı bir türlü odadan çıkaramıyorlar. O sırada otelin gerçek hizmetçisi de olaya dahil oluyor. Tamamen durum komedisi yani... Kim oda hizmetçisi kim değil, kim kimin eski kim kimin yeni sevgilisi, kim kiminle evleniyor derken ortalık karışıveriyor. Yetmezmiş gibi gelinin annesi ve dayısı da olaya karışıyor. Bu oyun çok güzel bir kahkaha makinesi olacak.
n Temposu yüksek bir oyun yani...H.D: Evet, temposu hep yüksek... Bu tip oyunların temposu yüksektir, çünkü seyirciye düşünecek vakit bırakmamalı. Aksi halde bu komedilerin tutması mümkün değil. Seyirci gülmeli, eğlenmeli, fazla düşünmemeli... Sonunda isterse düşünebilir.
n Sizce Türk tiyatrosu ne durumda? Çoğu tiyatrocu kötümser bir tablo koyuyor ortaya?
H.D: Ben herkesten farklı şeyler söyleyeceğim: Bence tiyatronun durumu gayet iyi... Tiyatrolar biraz sıkıntı çekiyorlar, ama geçen gün aldığım bir habere göre İstanbul’da 135 tiyatro varmış. Bunların çoğu küçük tiyatrolar... Onlar yeni bir nefes getirdiler Türk tiyatrosuna. Bu tiyatrolarda geniş bir yelpaze var, her türlü oyunu seyretmek mümkün... Bunun dışında seyirci televizyonlardaki dedikodu programlarına kapılmış durumda. Onlar da herhalde geçicidir. Dizilerden çok bence bu tarz televizyon programları Türk toplumunun ilerlemesine engel oluyor ve beni çok rahatsız ediyor. Ama bunlar değişecek ve insanlar sonunda bıkacaklar. Tiyatro 3 bin senedir devam eden bir olay. Dünyanın birçok yerinde devamlı kriz geçirir ama yine de açar perdelerini.
n Türk tiyatrosundaki en büyük eksiklik nedir peki sizce?H.D: En büyük eksiklik bence yazarın olmaması. Türk tiyatrosundan söz edebilmek için çok az yazarımız var. 1960’lı yıllarda vardı ama şimdi yetişmiyor, çok az yeni oyun yazarı var.
n Peki MED Yapım’daki eğitimciliğiniz nasıl gidiyor?H.D: İyi gidiyor. Şimdi MED Yapım’ın altına bir kat yaptılar ve 60 kişilik bir oda tiyatrosu kurdular. Çok hoş oldu. Levent’teki yer kapandı.
n Yeniden oyuna dönersek... Asuman Hanım, sizin oyundaki rolünüz nedir?A.D: Ben "Şahane Düğün"ün oda hizmetçisiyim. Yine hizmet ediyorum yani, hizmet etmeyi çok seviyorum. Türk halkı da benim hizmet etmemden hoşnut.
H.D: Ben de kendime bir uşak rolü bulsam çok memnun olacağım. Asuman hizmetçiyi oynarken, ben yan stüdyoda uşağı oynuyordum eskiden... Onun için biz birbirimizi iyi anlıyoruz.
n Haldun Bey, siz sahneye çıkmıyor musunuz artık?
H.D: Çıkacağım. Yedi yıl aradan sonra Tiyatro Kedi’de başlıyorum. Oyunun adı "Kibarlık Budalası"... Hadi Çaman Tiyatrosu’nda oynayacağız ve çok heyecanlıyız.
Bizim yaptığımız iş zır delilikA.D: Tiyatromu kuracağım zaman Haldun hocam bana "Sen delisin! Herkes tiyatrosunu kapatırken sen tiyatro açıyorsun" demişti. Bu sene ikinci oyunumuza başlarken de "Yok artık, sen zır delisin! Buna ikna oldum" diye tepki gösterdi. Ama bu oyun şanslı gibi görünüyor. Ben bazı oyunların tılsımına inanırım ve bu oyunda da o tılsım var. Şimdiden 15 günlük bir Avrupa turnesi görünüyor mesela... Haziran ayında İsviçre, Hollanda, Almanya, Londra ve Paris dolaşacağız.
H.D: Aslında çok takdir ediyorum Asuman’ı, cebinden para vererek bu işi yapıyor. Biliyor bu işten para kazanılmadığını, ama tiyatroyu çok sevdiği için bunu yapıyor. Allah’tan onun gibi insanlar var... Ama ben yıllarca yaptım bunu, artık yapmak istemiyorum. Şimdi başkalarının paralarını
yemek istiyorum! Gerçekten 45 yıl yaptım, bitti! Asuman’ı da anlıyorum. Onun yaşındayken para kaybettiğimi bile bile beni de hiçbir şey bu işten vazgeçiremezdi. Hakikaten zır deli ama iyi ki varlar!