Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2007 00:00
60. Cannes Film Festivali, birbirinden renkli etkinliklerle devam ediyor. Dünyaca ünlü oyuncuların şıklık yarışında olduğu festivalde, Amerikan hükümeti de kendilerini sosyal sorumluluk projelerine adamış Hollywood ünlülerinin oklarına hedef oluyor.
60. Cannes
Film Festivali’nde bu yıl yok yok. Bir yanda Pamela Andersen, Denise Richards, Bai Ling, Asia Argento gibi seksi oyuncular objektiflere poz verirken, diğer yanda Michael Moore ve Leonardo DiCaprio gibi kendilerini sosyal sorumluluk projelerine adamış Hollywood ünlüleri George Bush’a ve hükümetine zehirli oklar fırlatıyorlar. Bush hükümetinin, Michael Moore’un Amerikan sağlık sistemini eleştiren Sicko adlı belgeselinin Cannes’daki gösterimini engellemek için çok uğraştığını duymuştuk. Hükümetin girişimi boşa çıkınca Michael Moore lafını sakınmadığı belgeseliyle Cannes’ın en çok konuşulan ismi oluverdi.
Bush’a tavır alan bir başka belgesel de anlatıcılığını ve yapımcılığını Leonardo DiCaprio’nun üstlendiği The 11th Hour oldu. Çevresel sorunlara ve küresel ısınmaya dikkat çeken filmin gösteriminin ardından sorularımızı yanıtlayan DiCaprio, hükümetini sert dille eleştirdi.
Biraz da Altın Palmiye adaylarından söz edelim. Şu ana kadar gösterilen yarışma filmlerinden öne çıkanlar Romanya’dan gelen 4 Months, 3 Weeks and 2 Days ve Coen Kardeşler’in No Country For Old Men filmleri. Coen’lerin filminde psikopat katili oynayan Javier Bardem’in performansı gerçekten etkileyiciydi.
Cannes’da yayınlanan günlük dergilerde Duvara Karşı’nın ünlü yönetmeni olarak söz edilen Fatih Akın’ın Yaşamın Kıyısında filminin galası ise yarın yapılacak.
Festivalin bence en ilginç etkinliğinden söz etmeden olmaz. Cumartesi gecesi festival sarayı gece 24.00’ten sonra bir anda değişti, farklı bir yer oldu. U2-3D belgeselini izlemek üzere kırmızı halıya gelmiş olan papyonlu beyler ve şık hanımlar gösterim öncesi mini bir konser veren U2 ile kendilerinden geçip, dans etmeye başladılar. Manzara görmeye değerdi doğrusu. Daha sonra ise içeri geçildi ve U2’nun Buenos Aires konserinin kaydından oluşan 3 boyutlu filmin gösterimi başladı.
Gözlüklerimizi takıp, Bono ile aynı salonda 3 boyutlu bir U2 konseri izlemiş olduk. Film alkışlar, ıslıklar, çığlıklar eşliğinde aynen bir konser gibi izlendi. Salondan gelen en güçlü alkış ise filmde insan hakları bildirgesinin okunduğu anda yükseldi.
Eğlencenin de eksik olmadığı Cannes’da şu ana kadar en büyük alkışı alanlar sosyal sorumluluğunu bilen sanatçılar oldu diyebilirim.
Ömür GEDİK