Canilerin en zeki ve en acımasızı
Güncelleme Tarihi:
Deniz İNCEOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Ekim 26, 2008 00:00
Önce bir gıcırtı sesi, ardından bisikletin üzerinde gelen garip maskeli bir kukla ve ağzından çıkan "Bir oyun oynamak istiyorum" cümlesi. İşte bu, önünüzdeki bir buçuk saat boyunca seyredeceğiniz vahşet dolu ama zekice planlanmış cinayetin başlangıç işareti. Bu cümleyi kuklaya söyleten, 2004’ten bu yana korku sinemasının yıldızı Testere filminin zeki katili Jigsaw. Bu hafta beşinci filmi (Testere V) vizyona giren Jigsaw, korku filmi sitelerinde en zeki katiller arasında ilk sırada. Yaşlı bir oyuncakçı ustası o aslında...
Türkçe’ye çevrildiğinde "makineli oyma testeresi" anlamına geliyor katil ikon Jigsaw’un adı. Testere’nin seri katili o. Aslında Jigsaw sonradan edindiği bir lakap. Gerçek adı Jonathan Kramer. Kendi halinde yaşayan zavallı, yaşlı bir adam. Oyuncak tasarlayarak geçinip gidiyor. Bir çeşit Pinokyo’nun yaratıcısı Geppeto Usta yani. Gençliğinde Jill adında bir karısı varmış hatta. Söylentilere göre, Jill çocuğunu düşürdükten sonra Jonathan bunalıma girmiş ve karı kocanın ilişkileri bozulmuş. Jonathan Usta yapayalnız kalmış.
Buraya kadar her şey sıradan. Üzerine bir de kolon kanserinden öleceğini öğrenince hayatın ne kadar değerli olduğunu anlıyor. Birdenbire kişiliği değişiyor, vahşi ve zeki bir katile dönüşüyor, Jigsaw lakabını da bu sırada kazanıyor.
O andan sonra, sahip oldukları için şükretmesi gerekirken tam aksine hayatından devamlı şikayet eden ve başkalarına kötülük yapan kişileri kendine kurban seçiyor. Onlar için ölümcül testler hazırlıyor. Bu testler, eski oyuncakçı ustası için birer oyun. Kurbanına kuralları bir video ya da kasetle iletiyor. Kurallar, kurbanın hayatta kalabilmesi için yapması gereken çeşitli görevler. Her bir görevde kurban, hayatını riske atmak zorunda kalıyor. Sadece akıllı kurbanlar Jigsaw’un tuzaklarındaki boşlukları görüp kendisine zarar vermeden görevi bitirebiliyor. Şimdiye kadar bunu becerebilen pek kimse de çıkmadı! Jigsaw’un bu oyunlardaki en büyük silahı, her kurbanın kendi hayatına uygun oyunlar hazırladığı için onlara psikolojik ya da vicdani acılar çektirebilmesi.
BİLİM ADAMI GİBİ ÇALIŞIYOR
Testere II, III ve IV’ün yönetmeni Darren Lynn Bousman, Jigsaw için "O Jason ya da Freddy değil. Hannibal Lecter![/images/100/0x0/55ea7882f018fbb8f882146e]()
hiç değil. Ne kadar vahşi görünse de inançları olan ve farklılıklar yarattığını düşünen biri. Kanuni yetkisi olmadığı halde, hayatı düzene sokmaya çalışan bir katil" diyor. Tobin Bell’e göre de oynadığı karakter "tıpkı bir bilim adamı ya da mühendis." Çünkü çok detaylı ve pratik düşünebiliyor.
Bu katil, kurbanlarını doğrudan öldürmeye çalışmıyor. Asıl istediği, kurbanının gerçekten inancı olup olmadığını, hayata bağlı olup olmadığını görmek. Çünkü kurbanın bir kurtuluş yolu her zaman var ama kendisinin kanserden kurtulma şansı hiç yok.
Jigsaw, büyük başlıklı, içi kırmızı, siyah bir pelerin giyiyor. Tuzaklarını hazırlarken ya da kurbanlarını kaçırırken domuz maskesi takıyor. Serilerle ilgili tartışmalardan biri de Jigsaw’un tüm serilerde domuzu çağrıştıran öğeler kullanması. Yapımcılara göre bunun açıklaması şu: Jigsaw’un ruhani inançları var ama bir dine bağlı değil.
ONUN DA PİNOKYO GİBİ KUKLASI VAR
Jigsaw, kurbanlarına mesaj göndermek için Billy adlı bir kukladan yararlanıyor. Bu kuklayı, oyuncak tasarımcısıyken, doğacak olan çocuğuna yapmış. Çocuk doğmadan ölünce ve Jigsaw kanser olduğunu öğrenince, aynı kuklanın büyüğünü yaparak kurbanlarının üzerine salmaya karar veriyor. Billy, en az Jigsaw kadar popüler. Türkiye’de de fanları var. www.gittigidiyor.com adresinden satın alınabiliyor.
DİĞER FAVORİ KATİLLERDEN NE FARKI VAR?
Michael Myers (Halloween) Sessizliğiyle tanınıyor. Tulum giyiyor, boğarak, bıçaklayarak, eline geçen her türlü aletle öldürüyor.
Jason (13. Cuma) Yırtık pırtık kıyafetler giyiyor. Öldürmek için palayı tercih ediyor.
Dr. Hannibal Lecter (Kuzuların Sessizliği) Zeki bir psikiyatr. Kurbanlarının derilerini yüzen ve insan eti yiyen bir yamyam.
Freddy Krueger (Elm Sokağı Kabusu) Yanmış ve yaralı bir yüzü var. Bıçaklı eldiveni çok meşhur. Rüyalarda saldırıyor.
Jigsaw (Testere) Ürpertici yaşlı bir adam. üç tekerlekli bisiklete binen kuklasıyla sesini duyuruyor. Öldürmeden önce kurbanına karmaşık oyunlar oynuyor. Ama diğerlerinden farkı caniliğinin bir felsefesi var ve yeterince zekiyseniz az da olsa kurtulma şansı bulunuyor.
TÜRKİYE’DE İZLENME ORANI HER YIL ARTTI
Testere Serisinin ilki ülkemizde 86.057 kişi tarafından izlenmişti. Ancak bu sayı her yıl daha da arttı: Testere II 382.799, Testere III 505.571 ve Testere IV’ü 525.005 kişi izledi. Serinin dört filmi dünya sinemalarında ise 550 milyon dolardan fazla gişe hasılatı yaptı ve filmlerin 24 milyon DVD’si satıldı.
KIZ BENİ GÖRÜNCE TANRIM HAYIR DİYE BAĞIRDI
Jigsaw’u New Yorklu oyuncu Tobin Bell (66) canlandırıyor. Aslında onu Türkiye’de gösterilen dizilerden de tanıyoruz: 24, Seinfeld, Gizli Dosyalar, Sopranolar gibi. Ama asıl son dört yıldır başrolde oynadığı Testere filmiyle meşhur oldu. Hatta bir ikon haline geldi. 2006 ve 2007 MTV Sinema Ödülleri’nde En İyi Cani Ödülü’nü aldı. Bir röportajda muhabirin "Siz artık bir korku ikonusunuz, gerçek hayatta da insanları korkutuyor musunuz?" sorusuna şöyle cevap veriyor: "Evet, oluyor. Bu olaylardan biri Toronto’da geç saatte bir barda başıma geldi. Bardan bir şeyler alıp geri dönmek üzere otelden çıktım ve şapkamı taktım, bu çok büyük bir hataydı aslında, filmde de buna benzer bir görüntüyle ortaya çıktığımı unutmuştum. Bar boştu, barda çalışan kız dükkanı kapatmak üzereydi. Yanıma gelip ’Yardım edebilir miyim’ diye sordu ama bana dikkatle bakmasıyla birden geriye doğru gitmeye başladı, ’Aman Tanrım, hayır!’ diye bağırdı..."
HANGİ FİLMDE NELER OLDU
Testere I (2004) Birbirini tanımayan iki adam kendilerini pis bir banyonun duvarına zincirlenmiş bulur. İkisi de bu berbat yere nasıl geldiklerini bilmememektedir. Sonunda manyak bir adamın son kurbanları olduklarını anlarlar.
Testere II (2005) Jigsaw’un işaretleriyle dolu yeni bir cinayeti ortaya çıktığında, Detektif Eric Mathews kapsamlı bir soruşturma başlatır ve Jigsaw’u kolayca yakalar. Ama yakalanmak Jigsaw’un alçakça planlarının bir parçasıdır.
Testere III (2006) Jigsaw ve onun oyunlarından kurtulmayı başarıp yardımcısı olan Amanda bir yandan hasta olan Jigsaw’u hayatta tutmaya çalışıyor, diğer yandan yeni kurbanlarının hayata bağlılıklarını akıl almaz işkencelerle test ediyorlar.
Testere IV (2007) Jigsaw ve çırağı Amanda ölmüştür. FBI ajanları Jigsaw’dan geriye kalanları inceleyerek bulmacanın parçalarını bir araya getirmeye çalışır. Ancak, Jigsaw’un oyunları öldükten sonra da devam eder.
Testere V (2008) Bu filmle Testere serisine yeni bir yönetmen kazandırıldı: David Hackl. Bu filmin serinin en iddialısı olduğu konuşuluyor. Yine enteresan bir şekilde hazırlanmış bir tuzağa düşmüş kurbanların görüntüsüyle başlıyor film.
Buraya kadar her şey sıradan. Üzerine bir de kolon kanserinden öleceğini öğrenince hayatın ne kadar değerli olduğunu anlıyor. Birdenbire kişiliği değişiyor, vahşi ve zeki bir katile dönüşüyor, Jigsaw lakabını da bu sırada kazanıyor.
O andan sonra, sahip oldukları için şükretmesi gerekirken tam aksine hayatından devamlı şikayet eden ve başkalarına kötülük yapan kişileri kendine kurban seçiyor. Onlar için ölümcül testler hazırlıyor. Bu testler, eski oyuncakçı ustası için birer oyun. Kurbanına kuralları bir video ya da kasetle iletiyor. Kurallar, kurbanın hayatta kalabilmesi için yapması gereken çeşitli görevler. Her bir görevde kurban, hayatını riske atmak zorunda kalıyor. Sadece akıllı kurbanlar Jigsaw’un tuzaklarındaki boşlukları görüp kendisine zarar vermeden görevi bitirebiliyor. Şimdiye kadar bunu becerebilen pek kimse de çıkmadı! Jigsaw’un bu oyunlardaki en büyük silahı, her kurbanın kendi hayatına uygun oyunlar hazırladığı için onlara psikolojik ya da vicdani acılar çektirebilmesi.
BİLİM ADAMI GİBİ ÇALIŞIYOR
Testere II, III ve IV’ün yönetmeni Darren Lynn Bousman, Jigsaw için "O Jason ya da Freddy değil. Hannibal Lecter
Bu katil, kurbanlarını doğrudan öldürmeye çalışmıyor. Asıl istediği, kurbanının gerçekten inancı olup olmadığını, hayata bağlı olup olmadığını görmek. Çünkü kurbanın bir kurtuluş yolu her zaman var ama kendisinin kanserden kurtulma şansı hiç yok.
Jigsaw, büyük başlıklı, içi kırmızı, siyah bir pelerin giyiyor. Tuzaklarını hazırlarken ya da kurbanlarını kaçırırken domuz maskesi takıyor. Serilerle ilgili tartışmalardan biri de Jigsaw’un tüm serilerde domuzu çağrıştıran öğeler kullanması. Yapımcılara göre bunun açıklaması şu: Jigsaw’un ruhani inançları var ama bir dine bağlı değil.
ONUN DA PİNOKYO GİBİ KUKLASI VAR
Jigsaw, kurbanlarına mesaj göndermek için Billy adlı bir kukladan yararlanıyor. Bu kuklayı, oyuncak tasarımcısıyken, doğacak olan çocuğuna yapmış. Çocuk doğmadan ölünce ve Jigsaw kanser olduğunu öğrenince, aynı kuklanın büyüğünü yaparak kurbanlarının üzerine salmaya karar veriyor. Billy, en az Jigsaw kadar popüler. Türkiye’de de fanları var. www.gittigidiyor.com adresinden satın alınabiliyor.
DİĞER FAVORİ KATİLLERDEN NE FARKI VAR?
Michael Myers (Halloween) Sessizliğiyle tanınıyor. Tulum giyiyor, boğarak, bıçaklayarak, eline geçen her türlü aletle öldürüyor.
Jason (13. Cuma) Yırtık pırtık kıyafetler giyiyor. Öldürmek için palayı tercih ediyor.
Dr. Hannibal Lecter (Kuzuların Sessizliği) Zeki bir psikiyatr. Kurbanlarının derilerini yüzen ve insan eti yiyen bir yamyam.
Freddy Krueger (Elm Sokağı Kabusu) Yanmış ve yaralı bir yüzü var. Bıçaklı eldiveni çok meşhur. Rüyalarda saldırıyor.
Jigsaw (Testere) Ürpertici yaşlı bir adam. üç tekerlekli bisiklete binen kuklasıyla sesini duyuruyor. Öldürmeden önce kurbanına karmaşık oyunlar oynuyor. Ama diğerlerinden farkı caniliğinin bir felsefesi var ve yeterince zekiyseniz az da olsa kurtulma şansı bulunuyor.
TÜRKİYE’DE İZLENME ORANI HER YIL ARTTI
Testere Serisinin ilki ülkemizde 86.057 kişi tarafından izlenmişti. Ancak bu sayı her yıl daha da arttı: Testere II 382.799, Testere III 505.571 ve Testere IV’ü 525.005 kişi izledi. Serinin dört filmi dünya sinemalarında ise 550 milyon dolardan fazla gişe hasılatı yaptı ve filmlerin 24 milyon DVD’si satıldı.
KIZ BENİ GÖRÜNCE TANRIM HAYIR DİYE BAĞIRDI
Jigsaw’u New Yorklu oyuncu Tobin Bell (66) canlandırıyor. Aslında onu Türkiye’de gösterilen dizilerden de tanıyoruz: 24, Seinfeld, Gizli Dosyalar, Sopranolar gibi. Ama asıl son dört yıldır başrolde oynadığı Testere filmiyle meşhur oldu. Hatta bir ikon haline geldi. 2006 ve 2007 MTV Sinema Ödülleri’nde En İyi Cani Ödülü’nü aldı. Bir röportajda muhabirin "Siz artık bir korku ikonusunuz, gerçek hayatta da insanları korkutuyor musunuz?" sorusuna şöyle cevap veriyor: "Evet, oluyor. Bu olaylardan biri Toronto’da geç saatte bir barda başıma geldi. Bardan bir şeyler alıp geri dönmek üzere otelden çıktım ve şapkamı taktım, bu çok büyük bir hataydı aslında, filmde de buna benzer bir görüntüyle ortaya çıktığımı unutmuştum. Bar boştu, barda çalışan kız dükkanı kapatmak üzereydi. Yanıma gelip ’Yardım edebilir miyim’ diye sordu ama bana dikkatle bakmasıyla birden geriye doğru gitmeye başladı, ’Aman Tanrım, hayır!’ diye bağırdı..."
HANGİ FİLMDE NELER OLDU
Testere I (2004) Birbirini tanımayan iki adam kendilerini pis bir banyonun duvarına zincirlenmiş bulur. İkisi de bu berbat yere nasıl geldiklerini bilmememektedir. Sonunda manyak bir adamın son kurbanları olduklarını anlarlar.
Testere II (2005) Jigsaw’un işaretleriyle dolu yeni bir cinayeti ortaya çıktığında, Detektif Eric Mathews kapsamlı bir soruşturma başlatır ve Jigsaw’u kolayca yakalar. Ama yakalanmak Jigsaw’un alçakça planlarının bir parçasıdır.
Testere III (2006) Jigsaw ve onun oyunlarından kurtulmayı başarıp yardımcısı olan Amanda bir yandan hasta olan Jigsaw’u hayatta tutmaya çalışıyor, diğer yandan yeni kurbanlarının hayata bağlılıklarını akıl almaz işkencelerle test ediyorlar.
Testere IV (2007) Jigsaw ve çırağı Amanda ölmüştür. FBI ajanları Jigsaw’dan geriye kalanları inceleyerek bulmacanın parçalarını bir araya getirmeye çalışır. Ancak, Jigsaw’un oyunları öldükten sonra da devam eder.
Testere V (2008) Bu filmle Testere serisine yeni bir yönetmen kazandırıldı: David Hackl. Bu filmin serinin en iddialısı olduğu konuşuluyor. Yine enteresan bir şekilde hazırlanmış bir tuzağa düşmüş kurbanların görüntüsüyle başlıyor film.