Candan Erçetin Melek oldu

Güncelleme Tarihi:

Candan Erçetin Melek oldu
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 26, 2004 00:00

‘Hayat, çıktıkça yükünüzün ağırlaÅŸtığı bir merdiven gibi. Tecrübelendikçe başınız daha yukarıya kalkıyor ama bilgi yükünden omuzlarınız çökmeye baÅŸlıyor. Daha az konuÅŸur oluyor insan, daha kısa cümleler kuruyor, hatta bazen sadece susarak anlatmayı tercih ediyor. Albümdeki ÅŸarkılar da böyle, daha az sözcükle daha çok ÅŸey anlatmaya çalışıyorlar.’ Candan Erçetin, yeni albümü Melek’i böyle özetliyor.Bu röportajı sizinle uzaklardan yapıyoruz. Ne zaman dönüyorsunuz Ä°stanbul’a? - 1 Haziran’dan bu yana neredeyse 5 bin kilometre yol yaptık ve ÅŸu anda 13. durağımız EskiÅŸehir’deyiz. Otobüste sizden gelen soruları cevaplandırıyorum, diÄŸer taraftan kulağım sahnede, sıramı bekliyorum. 28 Haziran’da Ä°stanbul’da olacağım. Parçalarınızda daha önce de kahraman ve kurtarıcı figürleri vardı. Bu albümde ise size yardım için gönderilen bir melek figürü var. Gerçekten de var mıdır en dibe vurduÄŸumuz noktalarda karşımıza çıkacak bir melek ya da bir kahraman?- Mucize genellikle gerçekleÅŸmesi imkansız olarak algılanır. Ben ise birçok küçük mucizenin hayatın kuytularında, kenarında, köşesinde saklı olduÄŸuna inanıyorum. Mucizeleri gerçeÄŸe dönüştüren bizleriz. Bazen doÄŸru yapılmış bir adres tarifi veya durmamız gereken kırmızı ışığa 15 dakika sonra varmak ya da kapkaranlık bir günde bir anda yüzümüzde parlayan güneÅŸ ışığı... Bence hepsi mucize.‘Bana dair ipuçlarını ÅŸarkılarımda bulabilirsiniz’ demiÅŸtiniz. Bu nasıl bir Candan Erçetin?- Hayat, çıktıkça yükünüzün ağırlaÅŸtığı bir merdiven gibi. Tecrübelendikçe başınız daha yukarıya kalkıyor ama bilgi yükünden omuzlarınız çökmeye baÅŸlıyor. Daha az konuÅŸur oluyor insan, daha kısa cümleler kuruyor, hatta bazen sadece susarak anlatmayı tercih ediyor. Ä°ÅŸte o sessiz geçen zamanlarda gözler ve kulaklar devreye giriyor ve kayıt etmeye baÅŸlıyorlar. Bu albümdeki ÅŸarkılar da böyle, daha az sözcükle daha çok ÅŸey anlatmaya çalışıyorlar. Hayatın oyunlarının farkındalar ve bu farkındalıktan mutluluk çıkartmaya çalışıyorlar.Bu kaosun ve kirliliÄŸin içinde nasıl bu kadar sade, yalın ve şık kalmayı baÅŸarıyorsunuz?- Sadelik ve yalınlık, üreten herkesin ulaÅŸmaya çalıştığı en üst nokta. Tabii ki hedef en basit biçimiyle duyguyu ifade etmek. Bunu becerebiliyor muyum ya da becerebilecek miyim bilmiyorum ama inanın bunun üzerine çok kafa patlatıyorum.Şüphesiz aÅŸk da bu kirlilikten payını alanlardan. Siz nasıl koruyorsunuz aÅŸkı hayatınızda ve ÅŸarkılarınızda?- Sadece aÅŸkı deÄŸil sahip olduÄŸum tüm deÄŸerleri yalın halleriyle korumayı seviyorum. Ana dilimi yabancı kelimeler katmadan konuÅŸmayı, dostlarımı ve dostluklarımı kayıtsız ÅŸartsız korumayı, aÅŸklarımı süssüz püssüz en doÄŸal ve ilkel haliyle yaÅŸamayı seviyorum. Etrafta olup bitenlere biraz kendimi kapatıyor olabilirim ya da ne bileyim modası geçmiÅŸ iliÅŸkiler yaşıyor olabilirim ama ben böyle daha mutluyum. BÄ°R SÃœRÃœ HATA YAPTIM NEDEN Ä°NKAR EDEYÄ°M KÄ°Nasıl güçlü kalıyorsunuz hayatın karşısında?- Aslında her ÅŸeyin anahtarını ‘Elbette’de vermiÅŸim. Tüm anahtarlar doÄŸada gizli. DoÄŸa kendini yeniliyorsa, ben de onun bir parçası olarak öyle yaratılmış olmalıyım. Bazen öğrendiklerimiz yüzümüzü yanlış yönlere çevirmemize neden oluyor ama kendi kendimi yenileyebildiÄŸimin farkındayım. Ä°ÅŸte bu yüzden yeni güne heyecan içinde ve erkenden uyanıyorum. Sakın bu anlatımdan bunu çok kolay baÅŸardığım ya da hiç acılardan geçmediÄŸim zannedilmesin. Bu sadece bir hayat görüşü, inandıkça gerçekleÅŸiyor. ‘MeÄŸer’ ÅŸarkısında ‘Ne çok hata yapmışım meÄŸer’ diyerek hatalarınızı kabul ediyorsunuz. Çok zor deÄŸil midir insanın kendi ile bütün çıplaklığı ile yüzleÅŸmesi? - Bir sürü hata yapmışım, neden inkar edeyim? Bir dost veya bir sevgili kaybedildiÄŸinde bunun tüm günahı karşı tarafa yüklenirse, o kiÅŸiler hatıralarda bile dost ya da sevgili olmaktan çıkmaz mı? Ä°nsan kendinden nereye kadar kaçabilir ki? Ben hiç kaçmamaktan yanayım. Bir röportajınızda yalnızlıkla aramdaki mesafe sıfır demiÅŸtiniz. - Mesafe sıfır olmasına sıfır da, bunu taşımak baÅŸka, sevmek baÅŸka. Taşımak yalnız kalabilmeyi bilmek ya da bunu doÄŸal karşılamak, sevmek ise gidenin yerine baÅŸka birini koymaya gerek duymamacasına derin ve uzun yalnızlıklara hazırlanmakla ilgili.KADINLIÄžIN KEDÄ° HALLERİ‘Kedi’ parçasında kadınların iliÅŸkide kedi olma hali ne güzel resmedilmiÅŸ. Sizin bir iliÅŸkinin içindeki duruÅŸunuz da böyle midir?- Gitmesini istemiyorsam ‘Gitme kal’ derim. Bu beni yenik düşürmez. Ama artık kalmasını istemiyorsam ‘Kalma git’ diyebilme gücüm de vardır. ‘Hadi dön artık’ demenin ise bence en güzel hallerinden biri, evdeki kedinin üzerinden bunu dile getirmek. Çünkü o kedi zaten ortak bir kedi. Belki gidenin kedisi, belki de ‘Dön’ diyenin ta kendisi.Albümde her ÅŸarkının baÅŸka bir yolculuÄŸu var ve kendi deÄŸerini kendi takvimi içinde bulacak demiÅŸsiniz. Hangi kapılara açılacak yolumuz bu ÅŸarkılarla?- Åžarkıları yazanların kastettikleri ve hissettikleri ile dinleyenlerinkilerin aynı olmayabildiÄŸini fark ettim bir konserde. Her dinleyicinin her ÅŸarkıya baÅŸka bir anlam yükleyebileceÄŸini öğrendim. Bu yüzden bu sorunun cevabı her bir dinleyicide saklı.MüziÄŸinizi neler etkiliyor? Kimleri dinlemek size keyif veriyor?- Bugüne kadar öğrendiÄŸim her ÅŸey etkiliyor. 6 yaşında mandolinle çaldığım Macar dansları, Hıdrellez’de çalınan davul-zurna, konservatuvarda söylediÄŸim Mozart Lied’ler, lisede tanıştığım Fransız Chanson’ları, Rembetikolar, bayılarak izlediÄŸim eski Türk filmlerinde kullanılmış ÅŸarkılar...Bu albümde alaturkadan hip hopa uzanan bir yelpaze var. Bu renklilik nereden kaynaklanıyor?- Åžarkıların hepsini çok severek söyledim. Hiçbiri albüme tuz ya da biber olarak girmediler. Sanırım bu çok renklilik benim ruhumdan kaynaklanıyor.Ceza ile nasıl bir araya geldiniz?- Ä°ki yıl önce Ceza’nın albümü çıktığında nice ozanlar yetiÅŸtirmiÅŸ olan Türkiye’nin de bu türün iyi bir sözcüsünü yarattığını düşünmüştüm. Albümde aşık olduÄŸum, ama bir o kadar da kaçmaya çalıştığım; kısacası ‘Ne senle, ne sensiz’ iliÅŸkisi yaÅŸadığım Ä°stanbul ile ilgili bir ÅŸarkı söylemek istiyordum. Åžarkının söz ve melodisini oluÅŸturduktan sonra Ceza’yı arayıp, benimle bir çalışma yapmanın sonra da bu konunun ona heyecan verip vermeyeceÄŸini sordum. Karşıma çalışkan, üretken, müzik için heyecan duyan pırıl pırıl bir yürek çıktı. MüthiÅŸ bir çalışmaydı.‘Hayat, çıktıkça yükünüzün ağırlaÅŸtığı bir merdiven gibi. Gittikçe daha az konuÅŸur oluyor insan, daha kısa cümleler kuruyor, hatta bazen sadece susarak anlatmayı tercih ediyor. Bu albümdeki ÅŸarkılar da biraz böyle, daha az sözcükle daha çok ÅŸeyi anlatmaya çalışıyorlar.’ Candan Erçetin’in yeni albümü Melek’i böyle özetliyor. Pembe tonları ile bu hafta raflarda yerini alan albüm Erçetin’in yeni ÅŸarkılarını özleyenlere armaÄŸanı. Mucizeleri hayatın kuytularında arayan ve hep daha sade, yalın olmanın peÅŸine düşen Erçetin, bir kez daha, hayatın sert gerçeklerine raÄŸmen her yeni güne iÅŸtahla uyanmanın kanıtı olarak yapmış bu albümü. Aşık olduÄŸu, ama bir o kadar da kaçmaya çalıştığı Ä°stanbul’a da Ceza düeti ile selam yolluyor. Albümdeki her parçanın ayrı bir yolculuÄŸu olduÄŸuna inanıyor ve her birinin kendi yolunu çizeceÄŸinden emin. Halen turnede olan Erçetin’le EskiÅŸehir’de baÅŸlayan, Bursa’da bir otel odasında biten bir röportaj yaptık. Telefonu kapatmadan keyifli olup olmadığını sordum, şöyle dedi: ‘Mesela ÅŸu anda Bursa’da bir otel odasındayım. Balkon kapısı açık ve müthiÅŸ bir yaÄŸmur baÅŸladı. Odanın içi toprak kokusu doldu. Bir yandan röportajınızı cevaplandırıyorum, diÄŸer yandan ise yüzüme yayvan bir gülümseme yerleÅŸti. Åžu anki keyif neredeyse 23 günün tüm yorgunluÄŸunu alacak gibi.’HANGÄ° AÅžIK KONTROLLÃœ OLABÄ°LÄ°R?Aşık olan kim kontrollü olabilir ki ya da olmalı ki, ben olayım? AÅŸk kontrolün hemen elden bırakılması gereken müthiÅŸ bir heyecandır. Bir gün biterse de acımı da çekerim, bedelimi de öderim. Sanırım yüz kaslarıma olan hakimiyetim içimde kopan fırtınaları lüzumundan fazla örtbas ediyor.CANDAN ERÇETÄ°N MARKASICandan Erçetin markası sadece sahnede var. Onun dışında ben her yerde Candan’ım. Stüdyoda kayıt ederken de, marketten alışveriÅŸ yaparken de, dost sohbetlerinde de. Ben, ailem ve dostlarım ortaya çıkan markanın olası getirilerini yok saydık sanırım. Her ÅŸey doÄŸal akışında devam ediyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!