Camdaki şeytanı fırçayla kovdum

Güncelleme Tarihi:

Camdaki şeytanı fırçayla kovdum
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2008 00:00

Şafak Sezer, gerçek hayatta başından geçen doğaüstü olayları Kelebek'e anlattı.

Haberin Devamı

"Kutsal Damacana" adlı filmde şeytan çıkaran bir papazı canlandıran Şafak Sezer, gerçek hayatta başından geçen doğaüstü olayları Kelebek'e anlattı:

"Bir keresinde eşim pencerede şeytan gördü. Bana 'Cama bak' dedi. Bakar bakmaz 'Bismillah, bu ne lan!' dememle yer fırçasını kapmam bir oldu. Perdeye vurunca kayboldu, ama ben de bembeyaz oldum. Çok geçmeden evden taşındım. O evde başıma çok kötü şeyler geldi zaten."

Geçtiğimiz yıl "Kutsal Damacana" filminde şeytan çıkaran bir papazı canlandıran Şafak Sezer, başından geçen doğaüstü olayları Kelebek’le paylaştı: "Bir keresinde eşim pencerede şeytan gördü. Bana ’Cama bak’ dedi, bakmamla yer temizleme fırçasını kapmam bir oldu. Perdeye vurdum, kayboldu ama ben bembeyaz oldum. Evden taşındık. O evde başıma çok kötü şeyler geldi."

Haberin Devamı

Camdaki şeytanı fırçayla kovdum
Son filminiz "Kadri’nin Götürdüğü Yere Git"i sinemada ne zaman izleyebileceğiz?

- 16 Ocak’ta gösterime girecek. Alp Kırşan’la çalıştık ve keyif de aldık birlikte çalışılırken. Bir kere sinema oyuncusunun hiçbir şeyden sıkılmaması lazım. Alp de bu konuda oldukça uyumlu. 45 gün boyunca 60 derece sıcakta çalıştık. Bir de sinema ışığı veriliyor, saunaya bir kala kıvamında bir sette çalıştık!

Filmin başı ile sonu arasında teninizde renk farkı da olmuştur o zaman...

- Olmaz olur mu! Ben ilk girdiğimde peynirdim, ikinci gün iptal oldum... Alp biraz daha yanıp gelmişti ama ben oldukça peynirdim, bunu fark edeceksiniz.

Filmin konusu nedir?

- Komedi tarzında bir film bu. İki arkadaşın tatile gidip yeni bir aşk aramasını anlatıyor. Birlikte çıktıkları bu yolda da başlarına komik olaylar geliyor.

"Kutsal Damacana" filminiz çok beğenilmişti. "Kadri’nin Götürdüğü Yere Git" de onun kadar beğenilir mi sizce?

- "Kadri’nin Götürdüğü Yere Git"in çok beğenileceğine inanıyorum. Çok eğlenceli, küfürsüz, argosuz bir film oldu. "Kutsal Damacana"da ise koltuk yiyenler varmış! Ağabeyim Ankara’daki bir sinemada şahit olmuş, adamın biri gülmekten koltuğu dişliyormuş... Yıllardır yapmak istediğim bir hikáyeydi şeytan hikáyesi. Ben şeytan, kurt adam ve Drakula üçlemesini hep yapmak istemişimdir. Şimdi Drakula fikrini başkası çekecek ama ben kurt adamı yapacağım. Şeytan filmini bir şekilde yaptım ama tam da istediğim gibi olmadı. Daha komik olabilirdi.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb5cf4f018fbb8f8bc490a
Neden istediğiniz gibi olmadı?

- O film çok büyük zorluklarla çekildi. Filmin finali öyle değildi mesela. Finalde bir animasyon parası çıktı, yapımcılar "Biz bu masrafı karşılayamayız" dedi. Şeytan çıkıyordu, soba borusuna giriyordu, su borusuna giriyordu, kedi kapıyordu... Çok korkunç bir final yapacaktık ama olmadı... Çok sevdiğimiz bir ağabeyimiz var, Kazım Baba dediğimiz. Cıvata fabrikası var, o destek oldu filme. Filmin bir kısmını evde çektik. Çok zorluklarla oldu ama benim için tam bir ilahi adalet filmidir "Kutsal Damacana". Perşembe gecesi Eyüp Sultan Hazretleri’ne gidip dilekte bulundum, cuma günü hiç haber vermeyen yapımcılar beni aradı.

Haberin Devamı

Başınıza bunun gibi doğaüstü denilebilecek başka olay geldi mi?

- "İner misin Çıkar mısın"dan arkadaşım Hakan Yılmaz ve sözlüsü Bengü ile birlikte yağmurlu bir günde arabayla bir yere gidiyorduk. Trafik ışıklarına 200 metre kala arabamıza bir amcayı aldık. Ak sakallı falan değil, bildiğimiz yaşlı bir amcaydı. Yanıma oturdu, ışıklara geldik, "Ben burada ineyim, teşekkür ederim, Allah razı olsun" dedi, sıvazladı dizimi ve indi. Kırmızı ışık yanıyordu o sırada. Baktık ışığın yanmasına daha var, "Adama para verelim" dedik. Ben hemen indim arkasından, adam yok! Gidebileceği bir yer de yok, yol boş! Bir tane pastane vardı, onda da kimse yoktu. İlginç bir şekilde o günden sonra işlerim açıldı benim. Bir keresinde de eşim pencerede şeytan gördü. Bana "Cama bak" dedi, baktığım anda "Bismillah bu ne lan" dememle birlikte yer temizleme fırçasını kapmam bir oldu. Perdeye vurdum, kayboldu ama ben bembeyaz oldum. O gerçekten çok acayipti. Evden taşındım. O evde başıma çok kötü şeyler geldi zaten. Böyle çok kolpalar döner ama ben genelde çok fazla takılmam. "Kutsal Damacana"da da bunun dalgasını geçtik zaten.

Haberin Devamı

İNTERNETTE RECEP İVEDİK’İ GEÇTİK

Camdaki şeytanı fırçayla kovdum
Komedi filmlerinde küfür kullanılması çok eleştiriliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- Küfür olmalı... Küfür var diye bir filmi aşağılamak yersiz. Ertem Eğilmez’in yaptığı "Hababam Sınıfı" filmleri ilk çıktığı zaman da herkes dilini çok eleştirmiş. "Güldük ama kızımla izlerken onun da şaşırdığı yerler oldu" dedikleri zaman, o bize dokunuyor işte. Buna da dikkat etmemiz lazım diye düşünüyoruz. "Kadri’nin Götürdüğü Yere Git" filminde bu konudan rahatsızlık duymayacak mesela insanlar. Küfürlü diye eleştirilen "Kutsal Damacana", emniyet raporlarına göre 8,5 milyon indirilmiş. "Recep İvedik"in indirilme oranı ise 6 milyon. Kimde rekor? 8,5 milyon kişi sinemaya gelse, dört tane daha film yapardık. Bizde ise çoğu insan evini arabasını ipotek ettirip film yapıyor.

SİNİR YAPIMDA VAR

  Son zamanlarda hakkınızda çıkan haberlere bakarsak, ’kavgacı’ bir imaj çiziyorsunuz. Bu sizi nasıl etkiliyor?

- Sadece beni değil, ailemden arkadaşlarıma kadar herkesi etkiliyor. Herkes "Ya yeter artık" diyor. Normalde

/images/100/0x0/55eb5cf4f018fbb8f8bc490e
her yerde, her zaman kavga var. Benim en zoruma giden şey, şikayet ediliyor oluşu. Yani 7 dakika sonra basın duyuyor! Kızım Sudem etkileniyor, görüyor haberleri sonuçta. Bir de en kötüsü "Filmin reklamını yapıyor" diyorlar. Demek bizi öldürseler orada, filmin reklamı olacak! Benim böyle bir şeye ihtiyacım yok ki... Ben zaten kendimi kanıtlamışım. "Kavga eder misin" dersen ’evet’ derim. Nitekim insanım, sinir yapımda var. Yaptığım iş zaten yeterince sinir yapısını bozan bir iş. Ben sürekli gülen, eğlenen biri değilim ki! Fıkra bile anlatamam. "Şafak’cığım naber" diye selam veren insanlar da var orada. Sonra ben 10 dakika kafamda kuruyorum, "Ben bu herifi nereden tanıyorum" diye... Almış yanına iki tane ’kawasaki’ kızlardan, "Şafak’cığım naber" diyor. Hava atacak ya! Mizahçılar, başka insanlara karşı çok zor gülen insanlardır. Birisi size gelip "Şafak’cığım bizim bir kayınbirader var, senden komik olmasın ama çok güldürüyor bizi dediğinde 15 dakika ağlıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!