Cakarta’da pazar alışverişi yaptık Sao Paolo’da samba okuluna gittik

Güncelleme Tarihi:

Cakarta’da pazar alışverişi yaptık Sao Paolo’da samba okuluna gittik
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2005 00:00

Son yıllarda çok moda olan bir yarışma ÅŸekli var. Dünyanın bir köşesinden birilerini alıyor, hiç tanımadıkları bir ÅŸehrin göbeÄŸine bırakıyor ve belli bir süre içinde yapılması gereken hedefler koyuyorlar.Görevlerde çeÅŸitlilik sonsuz; Çingene mahallesindeki nalburdan sigara istemeye, tarihi bir köprüyü bulup fotoÄŸrafını çekmeye, en lüks restorandaki en pahalı yemeÄŸi yemeye kadar uzanan ‘çok zor’ görevler veriliyor yarışmacılara. BaÅŸarılarına göre, sponsor firmaya baÄŸlı olarak bir ÅŸeyler kazanıyorlar. Sonra da biz onların dilleri dışarıda, çaresizlik içinde koÅŸturan hallerini gülerek Discovery Channel gibi TV kanallarında izliyoruz. Bu eÄŸilimin farkında olan Sony Ericsson’cular da bu sene kendi yarışmalarını yarattılar, ismini WorldQuest ‘05 Mobilitenin Efendisi koydular. Her sene tekrarlanacak yarışmaların geçtiÄŸimiz ay yapılan birincisine dünya çapında yüzbinlerce baÅŸvuru oldu. Katılmaya hak kazanan altı kiÅŸiden biri 23 yaşındaki Türk Necla Uz’du.n Neydi bu yarışmanın içeriÄŸi ve amacı?-12 günde altı ülkeyi gezerken cep telefonlarımızın özelliklerini kullanarak yarışmaktı. Yarışma, her ülkede farklı bir içeriÄŸe sahipti. Mesela gezdiÄŸimiz bir yerin detay fotoÄŸraflarını yollayıp, ertesi gün onları bulmamızı istiyorlardı.n Yarışmadan nasıl haberdar oldunuz?-Cep telefonum Sony Ericsson olduÄŸu için sitelerine kayıtlıydım. Katılabilmek için Ä°ngilizce bilmek gerekiyordu. Bir de neden katılmak istediÄŸimizi soruyorlardı. Ben, ‘Dünya yalnızca Ä°stanbul ve Türkiye’den ibaret deÄŸil, baÅŸka ülkeleri ve kültürleri görmek istiyorum. Ayrıca günün birinde torunlarıma anlatabileceÄŸim bir maceram olsun’ dedim.n Ailenize ‘Ben iki hafta dünyayı gezip yarışacağım’ dediÄŸinizde ne oldu?-Tabii ki karşı çıktılar! Abim çok destekledi ama baÅŸta bayağı bir olay oldu. Kararlılığımı görünce izin verdiler. Sanırım annem gidip de oralarda kalmamdan korktu biraz. n Kaç kiÅŸi katıldı yarışmaya?-BaÅŸvurulara yüzbinlerce kiÅŸi katılmış, beni Türkiye’den 30 bin kiÅŸinin arasından seçtiler. Yarışmacı sayısı ise sadece altı ülkeden, altı kiÅŸiydi. Meksika, Avustralya, Amerika, Endonezya, Çin ve Türkiye vardı. Bu kadar baÅŸvuruya neden sadece altı kiÅŸi kabul edildi diye çok sorduk. ‘Dört kiÅŸi çok az olacaktı, altıdan fazlası da çok zordu’ dediler. n Bir yandan dünya turu yapıp bir yandan yarışırken arkadaÅŸ mı oldunuz, rakip mi?-Rekabet ortamı olmadı, bayağı yakın arkadaÅŸ olduk hatta. Ãœstelik yarışmalarda birbirimize yardım ettik. Sürtüşmeyi ve farklılıkları en aza indirip, bunu birlikte yaparsak daha eÄŸlenceli ve kolay olur dedik.n Peki bu ÅŸehirleri doya doya görebildiniz mi?-Yarama tuz basmayın lütfen! Åžehirlerde kalacağımız süreler çok kısıtlıydı ve hep ulaÅŸmamız gereken bir hedefimiz vardı. O yüzden hayalimdeki kadar gezemedik ama en azından merak ettiÄŸim yerlere dair bir fikrim oldu. Bundan sonrası için hazırlık oldu diyelim! Stockholm mimari olarak çok etkiledi beni ama bu altı ÅŸehir arasında en beÄŸendiÄŸim Barcelona oldu.n Psikolojik olarak zorlayıcı ve yıpratıcı mıydı?-Buradan Çin’e giderken hayatımda ilk kez uçaÄŸa bindim, o çok heyecanlandırdı beni. Yorucuydu ama yıpratıcı deÄŸildi, çünkü çok keyifli vakit geçirdik. n Birinci nasıl seçildi?-Her ÅŸehrin bir birincisi vardı ama bize kim olduÄŸunu söylemiyorlardı. Yarışmanın sonunda öğrendik ÅŸehir birincilerini. Bir de bütün yarışmanın birincisi seçildi. Ben Stockholm’ün ÅŸehir birincisiyim, genel sıralamada beÅŸinci oldum. Bir de günlüğü en fazla okunan ikinci kiÅŸiydim. Günlükler önemliydi, çünkü onları okuyanlar da oylama yapıyordu ve sonuçlara etki ediyordu.n Bu yarışmadan kazancınız ne oldu?-Hızlı bir dünya turu yapmış olduk. Bir de yarışma boyunca kullandıklarımız arasından en sevdiÄŸimiz telefondan iki tane yollayacaklar. En önemlisi, dünyanın beÅŸ farklı ülkesinde çok sevdiÄŸim arkadaÅŸlarım oldu. n Böyle gruplarda herkesin bir süre sonra bir lakabı, belirleyici özelliÄŸi olur. Sizinki neydi?-George çok ÅŸakacıydı; Diana’ya Süslü Diana diyorduk. Fei her ÅŸeye ‘O.k.’ diyordu. Michael’lar iki tane olduÄŸu için önce fiziksel özelliklerine göre ayırdık; kısa ve uzun Michael dedik. Uzun Michael çok çapkındı, kızlarla flört etti. Ben grubun mahzun elemanıydım. Ama sebebi çok malum, gittiÄŸimiz ilk ÅŸehir Pekin’deki yemekleri görünce iki gün aç kaldım; enerjim tükendi, mahzunlaÅŸtım. HANGÄ° ÅžEHÄ°RDE HEDEF NEYDÄ°?PEKÄ°N Pekin’de bir sokakta 11 tane ev gezdik. Ertesi gün cep telefonlarımıza yine cep telefonu ile çekilmiÅŸ bazı fotoÄŸraflar yolladılar ve o detayların hangi evde olduÄŸunu bulmamızı istediler. Bir gün önce alıcı gözle bakmamıştık, laylaylom gezerek, fotoÄŸraf falan çekiyorduk; biraz zorlandık tabii.CAKARTA ‘Abam bumburuja’ isimli geleneksel bir yemeÄŸi piÅŸirmemizi istediler ve malzemelerin isimlerini SMS (kısa mesaj) ile yollayarak bizi bir pazara bıraktılar. Dil bilmiyoruz, alacaklarımızın ne olduÄŸuna dair en ufak bir fikrimiz yok; Allah’tan George Endonezyalıydı, onun sayesinde hallettik. Tavuklu, sebzeli, baharatlı; hem acı, hem tatlı hem de ekÅŸi bir yemekti. İçine ÅŸeker koymayı unutmasaydım, benimki de güzel olacaktı!STOCKHOLM Hepimize birer bisiklet verdiler, üzerimize de dev panolar astılar. Ãœzerinde ‘Beni oyla’ yazıyordu. Amaç, el ilanları dağıtmak ve insanlarla konuÅŸarak en çok oyu atmalarını saÄŸlamaktı. Meksikalı Diana çok güzeldi ama birinci ben oldum. BARCELONA Görevimiz gece hayatını belgelemekti. Ä°ki tane gece kulübüne gittik, orada eÄŸlenenlerin fotoÄŸraflarını çektik. Çektiklerimizi ertesi gün bir jüriye sunduk. NEW YORK Bize verilen listedeki ünlü binaların yerini bulmamızı istediler. Çok kısıtlı bir süremiz vardı ve sadece yürümemize izin verilmiÅŸti. New York’un esas eÄŸlenceli yanı, havaalanında üzerimizde eÅŸofmanlarla, yorgun argın bizi alacak otomobili beklerken gelen limuzindi. O limuzinle küçük bir ÅŸehir turu yaptık. Sürpriz ertesi gün geldi, ‘Hani dün ÅŸu binaların önünden geçmiÅŸtiniz ya, hadi ÅŸimdi onları bulun’ dediler. KoÅŸmaktan nefesim kesildi.SAO PAOLO Bir samba okuluna gittik. Telefonlarımızın video kayıt özelliÄŸini kullanarak film çektik ve jüriye sunduk. Hem samba kursu aldık, hem de film çektik. Ama benim Türklüğüm ağır bastı, samba yapmak yerine onlara göbek atmayı öğrettim. Bana puan kaybettirdi ama çok eÄŸlendik.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!