Çağırın misafirlerinizi oturdukları kanepede dünyayı gezsinler

Güncelleme Tarihi:

Çağırın misafirlerinizi oturdukları kanepede dünyayı gezsinler
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2007 00:00

Hürriyet Seyahat ekindeki yazılarıyla tanıdığınız Saffet Emre Tonguç, bu hafta Evdeyiz’in yazarı oldu ve "80 dakikada devri alem" olarak adlandırdığı ev partilerini anlattı. Bu bildiğiniz ev partilerine pek benzemiyor.

Yine arkadaşlar bir araya toplanıyorlar ama daha çok konuşan ev sahibi oluyor. Çünkü misafirlerine, paylaşmak istediği bir seyahatin anılarını anlatıp fotoğraflarını gösteriyor. Böylece herkes, yerinden bile kalkmadan seyahate çıkmış oluyor.

Yirmi yıldır dünya kazan ben kepçe gezerken kameramı yanımdan hiç ayırmadım. Eskiden slayt çeker, onları yaptırıp, kartuşlattıktan sonra ülkelerine ve şehirlerine göre sıraya dizerdim. Arada bir de arkadaşlarımı çağırıp, "80 dakikada devrialem" adını verdiğim slayt gösterileriyle, onları dünyanın farklı köşelerinde kısa bir yolculuğa çıkarırdım. O zamanlar fotoğrafçılık çok zahmetliydi, slaytları kutularda muhafaza etmek gerekiyordu, bu da çok yer tutuyordu, şimdiyse yaşasın dijital dünya!

Yaşamsal koşuşturmaların sosyalleşmeye zaman bırakmadığı günlerle birlikte slayt gösterilerim de rafa kalktı, ta ki bir arkadaşım "Bir pazar gününü evde geçirip, hep birlikte sanal bir tatile çıkalım" diyene kadar. Görev gene bana düştü.

Son yıllarda sünnet, nişan düğün, balayı vb. çok sayıda video kaset ya da VCD’yi ayıp olmasın diyerek seyrettiğim için önce bir tereddüt yaşadım. Bu sefer dostlarım bana nezaket göstermek zorunda kalmasınlar diye sıradışı bir konu seçmem gerektiğini düşündüm. Son Barcelona seyahatim imdadıma yetişti.

TELEVİZYONDAFOTOĞRAF GÖSTERİSİ

Figueres, deli dahi Salvador Dali’nin 1904 yılında doğduğu yer. Ünlü Katalan sanatçı, ömrünün son senelerini kasabasına adamış. Vaftiz edildiği kilisenin yanında bulunan, ilk resim sergisini açtığı belediye tiyatrosunu adam edip, on beş yılda muhteşem bir müzeye çevirmiş. Öldüğü yıl olan 1989’a kadar eli hep müzenin üzerinde olmuş. Müzede Dali’nin empresyonist, füturist, kübist ve sürreal eserlerinin dışında Antoni Pitxot ve Evarist Valles gibi sanatçıların eserleri de var. Ünlü İspanyol ressam El Greco’nun Aziz Pavlus isimli tablosu ve benzeri eserler ise Dali’nin özel koleksiyonu bölümünde müzede sergileniyor.

Hemen hazırlıklara başladım, son on yıldır sadece dijital kameralarla çekim yapıp, binlerce kareyi bilgisayarımda muhafaza ettiğimden, işim çok kolay oldu. Yüzlerce kutunun arasından slaytları bulup, onları slayt makinesine yerleştirmeme gerek kalmadı. Önce beğendiğim fotoğrafları bir CD’ye yükledim, ardından dizüstü bilgisayarımı televizyona bağladım, biraz çerez, cips ve içeceği de sehpalara yerleştirince işim bitmiş oldu.

Dali enteresan bir adam, Gala isminde Ukraynalı bir karısı var, kadın biraz despot, kocasıyla ayrı yerlerde yaşıyorlar ve Dali’ye izin verdiği zaman kocası kendini ziyarete gelebiliyor. Söylenenlere göre de Gala genç erkeklere meraklı, karısının sefa anlarında Dali’ye düşen ise çoğu zaman seyirci rolü ama adam gene de karısını seviyor! Bütün resimlerinde ve çalışmalarında ana figür Gala.

Bu arada sanatçının yapmadığı iş yok. Hindistan Hava Yolları için bir reklam hazırlamış, onlar da çok memnun kaldıkları için Dali’ye fil hediye etmişler. Dali’de binmiş filine, Figueres sokaklarında dolaşmış. Deli dahinin mücevher tasarımları da çok başarılı ve müzede sergileniyor.

MİSAFİRLERİ GEZDİRMEYE

MÜZENİN DIŞINDAN BAŞLADIM

Fotoğraf gösterim, müzenin dışarıdan çekilmiş bir resmiyle başladı. Bordo rengi binanın üzerinde Dali’ye göre bereketi simgeleyen şekiller yapıştırılmış, bazı insanlar ise bu şekilleri dışkı olarak algılamış. Müzenin önündeki meydanın adı Gala-Salvador Dali Meydanı. Meydanda ünlü Fransız sanatçı Meissonier’in traktör tekerlekleri üzerine oturtulmuş heykelleri ve Newton’a ithaf edilmiş bir heykel bulunuyor.

Biletinizi alıp içeriye geçtiğinizde, bir avluya giriyorsunuz. Avlunun ortasında bir Cadillac otomobil var, eserin adı da "İçinde yağmur yağan Cadillac". Arabanın yanındaki düğmeye para attığınızda, yağmur dışarıda yağacağına arabanın içinde yağıyor! 1936-39 yılları arasındaki İspanyol İç Savaşı esnasında hasar gören bu tiyatronun sahne kısmında, Dali’nin Laberinto balesi için yaptığı dev bir eser var. 8,8 metre ye 13 metre boyutundaki bu tabloda kafatasında çatlaklar, göğsünde yüreğine giden bir kapı olan biri resmedilmiş. Solda ise çok sıradışı bir çalışma bulunuyor. "Çıplak Gala denize bakıyor" isimli bu tabloya uzaktan baktığınızda Gala’nın çıplak vücudu yerine eski ABD başkanı Abraham Lincoln’ün yüzünü görüp şaşırıyorsunuz.

Allahtan müzeden bir kitap almışım, fotoğraflarını gösterdiğim eserlerin hikayelerini de anlatıyorum, böylece eserler arkadaşlarımın gözünde daha bir değer kazanıyor. Ünlü sanatçının mezarının da olduğu müzede dolaştıkça şaşkınlığınız artıyor ve Dali’yi takdir ediyorsunuz. Matador isimli resme baktığınızda, önce çok sayıda Güzellik Tanrıçası Venüs resmi görüyorsunuz, dikkat ettiğinizde ise ortaya bir boğa güreşçisi çıkıyor.

Ünlü ABD’li sanatçı Mae West’in adını taşıyan oda ise başka bir alem. Koskaca bir kadın büstü düşünün, fakat dudakları kanape, burnu şömine gözleri ise duvardaki iki tablo olsun. Bunların resimlerini gösterdiğimde arkadaşlarım sınır tanımayan yaratıcılık karşısında gözlerine inanamıyorlar.

Rüzgar Sarayı adını taşıyan odanın tavanında ise muhteşem bir tablo var. Hemen yanında da "Yatak Odası" isimli bölüm bulunuyor. Genelevden alınma bir yatak ile Türk işi bir ayakkabı boyacısı sandığı koymuşlar.

Dali bu arada tabaklara resimler çizmiş, karşılarına da şişeler dizmiş. Tabakta bir kadın suratı görüyorsunuz, şişedeki yansıması çıplak bir vücuda dönüşüyor.Ya da sinek olarak gördüğünüz bir resim şişeye palyaço olarak yansıyor. Hayal gücünün sınırı yok!

Gösterimin sonuna doğru arkadaşlarımı 35 bin nüfuslu Figueres’in o çok şirin ara sokaklarında dolaştırıyorum. Sant Pere kilisesinde çektiğim bir fotoğrafı gösterirken o esnada çanların çaldığını ve ayin zamanı olduğunu anlatıyorum. En son gösterdiğim kare ise duvarlarında sanatçının eserleri olan, Salvador Dali’nin yemeklerini yediği Hotel Duran’ın salonu oluyor.

Televizyonu kapatırken, dışarıdan ezan sesi geliyor, hepimiz İspanya’dan Türkiye’ye geri ışınlanıyoruz. Bir diğerimiz bir dahaki gösteriyi üstleniyor ve Patagonya’daki penguenlerle ilgili resimler göstereceğini söylüyor. Teknolojinin verdiği imkanlar sayesinde yaptığımız yolculuk sona eriyor ama kendimizi tatile gitmiş gibi hissediyoruz.

Tam bir atmosfer yaratmak için

Arkadaşlarınıza seyahat ettiğiniz ilginç yerleri göstermek, oraların havasını biraz olsun hissettirmek istiyorsanız, fotoğrafları paylaşmaktan daha fazlasını yapabilirsiniz. Örneğin evdeki parti için oraya özgü yemekleri pişirebilir, içkileri servis edebilirsiniz. Bu sırada yerel müziklerden oluşan bir CD’yi de çalmaya başlarsanız tamam demektir. Fotoğraf gösterisi için biraz ön çalışma yapabilir, her fotoğrafın çekim hikayesiyle birlikte tarihi bilgi de verebilirsiniz.

Evde bu tip bir gösterim yaparken en önemli nokta, fotoğrafların doğru sıralanması. Kronolojik veya tematik bir sıralama tercih edebilirsiniz. Yeter ki, aynı konuyla ilgili fotoğraflarart arda gelsin.

Saffet Emre TONGUÇ

tonguc@saffetemretonguc.com
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!