Çağı ileri doğru babam da atlar...

Zaten ‘medeniyet’ dünyaya Orta Asya’dan yayılmıştı.

Tarih atlaslarında, ‘Türkler’in Büyük Göçü’ başlıklı haritanın göbeğinde ‘ORTA ASYA TÜRK MEDENİYETİ’ diye yazardı.

Pusulayı biz bulmuştuk, barutu da öyle ama ‘namıssız’ Çinliler araklamıştı.

Matbaayı bulmuş, Gütenberg’e kaptırmış, kuduz aşısını Pastör’e çaldırmıştık.

Biz ‘Çağ açıp, çağ kapayan’, dünyalara bedel ne büyük bir millettik Yarabbi!

*

Derken bir gün, Kapalıçarşı’dan kaçak maçak birkaç yüz ‘doyçe mark’ bulup, bir zamanlar titrettiğimiz, Viyana kapılarına kadar dayandığımız Avrupa’ya gittik.

Metin Akpınar’ın ‘Dün Bugün’ skeçindeki esprinin gerçek olduğunu o gün öğrendik.

Dün Bugün’de, üstünde kül rengi üniformasıyla Kölün sokaklarını süpüren çöpçü, şanlı yeniçeriye soruyordu (hatırladığım kadarıyla):

- Biz Alamanya’nın kaldırımlarını temizlerken sen neredeydin?Gururlu yeniçeri burnu havada cevap veriyordu:- Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik...Bizim gördüğümüzde, ihtişamımızdan ve neşemizden bir şey kalmamıştı.Yine Avrupa’nın kapısına dayanmış, yine ‘Geliyorlar’ diye korku salmıştık.Ama bu kerre, üstümüzde yeniçeri mintanı, başımızda börk değil... çöpçü elbisesi ve köylü kasketiyle...Prof. Mete Tunçay ‘Yeniçağ’ın miladı bizim uydurmamız’ diyor ya...“Hun İmparatoru Attila’nın Roma İmparatorluğu yıkmasıyla İlkçağ sona erer, Ortaçağ başlar” diyordu Emin Oktay’ın tarih kitapları.

Ve Türk gibi başladığımız işi, İngiliz gibi bitirirdik bu sefer.“Büyük Türk Hakanı Fatih Sultan Mehmet Han’ın Bizans’ı fethiyle, Ortaçağ kapanır, Yakınçağ başlar!”Hayda bre!

... değilmiş meğer!

Bizden başka kimse bilmiyormuş, ‘Çağ açıp, çağ kapayan’, dünyalara bedel ne büyük bir millet olduğumuzu.

Cahiller, Ortaçağ’ın, tamam Roma’nın çöküşüyle başladığını, ama çökertenin Klovis olduğunu zannediyorlarmış senelerdir.

Yakınçağ’ı da 1492’de başlatıyorlarmış, iyi mi, Kristof Kolomb’un omleti icat etmesiyle...

Turgut Reis’in çoook daha önce Amerika’yı keşfettiğindan, keşfetmekle yetinmeyip haritasını bilem çıkardığından haberleri de yokmuş, salakların.

Amerika keşfedilecekse, tıpkı komünizmin ithali meselesi gibi, onu biz yaparız elbette.

Hatta, Bülent Arınç ve eşi tarafından, İsveç Kral ve Kraliçesi onuruna Atatürk’ün kurduğu TBMM çatısı altında verilen yemekte ortaya çıkan (YUKARIDAKİ) tabloya bakıyorum da...

Biz öyle büyük bir milletiz ki, biz...

İki kerre tarih çağlarını değiştirmekle kalmayıp, Yeniçağ’dan pattadanak geriye, Ortaçağ’a atlamayı da bilen bir büyük milletiz, icabında!

Tabii ya!