Oluşturulma Tarihi: Ağustos 06, 2008 00:00
Çağan Irmak, yeni filmi "Issız ADAm"da metropol yaşamına yelken açıyor.
"Babam ve Oğlum"da taşra yaşamının sıcaklığıyla izleyicileri gözyaşına boğan, "Ulak"ta geçmişten günümüze bakan usta yönetmen Çağan Irmak, yeni filmi "Issız ADAm"da metropol yaşamına yelken açıyor. İzleyicileri hayatın yalnızlaştırdığı insanları anlatan, yemekler, anneler, eski şarkılar ve aşk üzerine bir film bekliyor.
"Mustafa Hakkında Her şey"de hayatın bize söylediği yalanlardan bahsederek, "Babam ve Oğlum"da Ege’li bir ailenin içinden bakarak, "Ulak"ta hikâyelere inanarak yaşadığımız dünyayı bizlere anlatan usta yönetmen Çağan Irmak, yeni filmi "Issız ADAm"da öyküsünü bir metropolden yazıyor...
Çekimlerine başlanan filmin teması hakkında tanıtım bülteninde şu yorum yapılıyor: "Modern hayatın yalnızlaştırdığı insanları anlatan, yemekler, anneler, eski şarkılar ve aşk üzerine bir film. Metropol kalabalığı içinde yaşarken farkında olmadığımız, kaybettikten sonra değerini anladığımız insanlara, günlere ve daha birçok şeye dair buruk ama yine de umut dolu bir hikâye."
Yapımcılığını Most Production'ın üstlendiği filmde, "Ulak"ta da oynayan Cemal Hünal, "Elmas" ve "Köprü" dizilerinden tanıdığımız Melis Birkan, yine bir Çağan Irmak projesi olan "Kabuslar Evi"nde rol alan, "Menekşe ve Halil"in Zarife ninesi Yıldız Kültür, genç yetenek Gözde Kansu ve "Asmalı Konak", "Çemberimde Gül Oya" dizileriyle yıldızı parlayan Goncagül Sunar rol alıyor.
Irmak daha önceki filmlerinde olduğu gibi "Issız ADAm"da da hem senaryo yazarlığını hem de yönetmenliği üstleniyor. Gökhan Tiryaki'nin görüntü yönetmeni olduğu filmde müzikler ARİA'ya ait.
Bu aşçı çok konuşulacak
Filmin kahramanı ünlü bir aşçı ama fazlasıyla sadist ve karanlık bir insan. Kiraladığı fahişeleri seviştikten sonra dövüyor vs... İşte merakla beklenen filmin öyküsü: Alper 30’lu yaslarda, gurme sayılacak düzeyde
yemek kültürü olan kendi restoranının sahibi iyi bir aşçıdır. Lüks yaşamayı seven, işinde başarılı ama özel yaşantısını her gün farklı kadınlarla birlikte olarak düzene koyamamış, hayatını; yaptığı yemekler, günübirlik ilişkiler, paralı kadınlar üçgeninde yaşayan birisi iken... Hayatının akışı, bir gün Beyoğlu’nun arka sokaklarında, aradığı eski plak için bir kitapçıya girmesiyle değişir.
Ada 20’li yaşlarının sonlarında, güzel, çocuk kostümleri tasarlayıp diken, Alper’in modern yaşamının aksine çok mütevazı, hayatta fazla inişleri çıkışları olmayan genç bir kadındır. Bir gün eski bir kitabi bulabilmek için Beyoğlu’nda dolaşırken Alper ile ayni kitapçıya girer. Çapkın bir adam olan Alper, Ada’nın güzelliğinden etkilenir ve Ada’yı takip etmeye başlar. Ada’nın aradığı kitabı bulmuştur. İlk sayfasına telefon numarasını yazar. Ada’nın işyerine kadar devam eden takip, Alper’in tanışma bahanesiyle aldığı kitabı Ada’ya vermesiyle son bulur.
Ada ve Alper'in yaşamlarında ilk defa karşılaştıkları tutkulu aşkın ilk sinyalleri bu kitapla başlar. Alper kopamadığı özgür hayatının içersinde Ada’ya yer açmaya çalıştıkça, yaşamının daraldığını fark eder. Aşkı ve özgürlüğü arasında kalan Alper’in sessiz çığlıklarını duyamayan Ada, kendini aşkın rüzgârına kaptırmıştır bir kere... Ve yaşam bir kere daha aşk oyununun perdelerini Ada ve Alper için açacaktır...