Güncelleme Tarihi:
192 yıldır değişmeyen lezzetiyle Kadıköy'de hizmet vermeyi sürdüren bir şekerci
Ünlü Şekerci Cafer Erol'un tezgahında Osmanlı lokumları, 15 çeşit akide şekeri, Osmanlı işi tulumba tatlısı, Fatih sarması, şekerpare, saray revanisi, incir, vişne, çilek, gül, portakal ve kayısı reçelleri, meyvalı şekerlemeler, badem şekerleri, tahin-pekmez, tahin helvaları, çikolatalar, drajeler bulunuyor.
Aranan lezzeti ve Osmanlı döneminden günümüze uzanan mazisiyle Şekerci Cafer Erol, bu yıl 192'nci yıldönümünü kutluyor. İlk kez 1807 yılında Tahtakale'de şeker ve çeşitlerini ‘Cafer Erol’ adıyla üretmeye başlayan merhum Mehmet Erol'un torunları, bugün Kadıköy Yasa Caddesi'nde, ‘ata mesleği’ni sürdürüyorlar.
Şekerci Cafer Erol'un bugünkü sahibi torun Nurtekin Erol, sarı kapaklı 60 yıllık antika kavanozlarda sergilediği 15 çeşit akide şekerlerini seyretmeye gelenlerin bile olduğunu belirterek, ‘‘Kalitemizi korumak kolay olmadı. Ha*la* bir usta gibi her gün 08.00-21.00 saatleri arasında çalışıyorum. Şekerlemelerin şuruplarını kendi ellerimle hazırlıyorum. Makaslarla keserek akideleri satışa kendim hazırlıyorum. Ünümüzü yurt dışından duyarak gelenler bile oluyor. Turistler hem fotoğraf çekiyorlar hem de şekerleme alarak, ülkelerine götürüyorlar. En çok dükkanımızın tarihi görüntüsü insanları etkiliyor. Oysa elimizde 250 yıllık kavanozlarımız bile var. Ancak onları depomuzda geçmişimizin hatırası olarak muhafaza ediyoruz. Bir süre sonra ben kenara çekileceğim. Oğlum Hakan Erol, işi sonraki nesillere taşıyacak’’ diyor.
Küçük kazanlar
Ünlü Şekerci Cafer Erol'un tezgahında Osmanlı lokumları, 15 çeşit akide şekeri, Osmanlı işi tulumba tatlısı, Fatih sarması, şekerpare, saray revanisi, incir, vişne, çilek, gül, portakal ve kayısı reçelleri, meyvalı şekerlemeler, badem şekerleri, tahin-pekmez, tahin helvaları, çikolatalar, drajeler bulunuyor. Türk insanına kaliteli ve lezzetli ürünleri sunmanın sihirli formülünü açıklayan Nurtekin Bey, ‘‘Burada her ürün ev mutfağındaki gibi az ölçeklerde üretilir. Örneğin elimizde üç dört kat büyüğü olmasına rağmen lokumları 20 kiloluk kazanlarda üretiyoruz. Denedik büyük kazanda lezzeti tutturamıyoruz. Akide şekerlerimizin içine tatlandırıcı olarak yüzde 20 oranında hakiki bal koyuyoruz. Makinada yapılanı lezzetsiz olduğu için tulumba tatlımızı elde yapıyoruz. Kısaca ninelerimizin mutfağında yaptığı ölçeklerle ve usüllerle çalışıyoruz’’ dedi.
Damak lezzetine önem verenlerin ısrarla aradığı reçellerin formülünü ‘‘Limon, yaş meyva ve şeker’’ olarak özetleyen Nurtekin Erol, ‘‘Meyvalar dalından alınır. Özenle saklanır ve azar azar reçel yapılır. Bizim tahin helvamız çok aranır. Çünkü biz yerli susam kullanıyoruz. Helva, susamların ezilmesi sonucu elde edilen 'Tahin'den yapılır. Son yıllarda Türk susamı bulunmuyur. Ancak biz bulup müşterilerimize sunuyoruz. Çok özenliyiz. Örneğin ambalaj kağıtlarımızın üzerindeki vernik ve baskı kokusu ürünlerimize geçmesin diye stoklu çalışıyoruz. Ambalaj kağıdımız 2 yıl depoda bekledikten sonra dükkanımıza gelir’’ diyor.