Buzz, Bej, Dujj

İşe galiba ‘popüler mekan-kült mekan’ ayrımıyla başlamak lazım: Popüler mekan malumunuz, otellerin resepsiyonlarında bile turistlere tavsiye edilen, taksi şoförlerinin bile ilk elden aklına gelen Reina, Sortie, Anjelique gibi yerler... Kült mekansa alışıldık tarzda popüler olmayan ama kendine has bir kitleyi toplayabilen yerler. Buralar daha çok gazeteci, oyuncu, yazar, çizer, müzisyen, ressam hatta diğer işletmecilerin gidip eğlendiği mekanlar. Şehir kurtları takılır. Çoğunluk birbirini tanır. Turist murist pek göremezsiniz. Zaten oraya turist gelmeye başladıysa artık kült de değildir mekan...
Mesela Yasemin Alkaya’nın Cihangir’deki 5. Kat’ı bir zamanlar böyleydi. Sonra Aslı Altan’ın Galatasaray’daki Safran’ı vardı. Ve tabii Lal Dedeoğlu’nun Nişantaşı’ndaki Buzz Bar’ı...

KİMİ ARARSANIZ ORADA

Bundan 6-7 yıl önce öyle bir hal almıştı ki Buzz, eğlencesini ve ortamını tarif etmek için ‘Buzz kafası’ diye bir terim bile ortaya çıkmıştı. Hatta Buzz’un Nişantaşı’ndaki popülaritesi karşı yakaya da sıçramış; Bağdat Caddesi’ne de şube açmışlardı.
Lal Dedeoğlu’nun son marifeti Karaköy’e açtığı Bej Kahve.
Bej, kısa zamanda rüştünü ispatladı, olması gereken kıvama geldi. Birçok arkadaşım cumartesi oldu mu soluğu Bej’de alıyor. Mesela tanıdığım en sıkı gece kurtlarından Esin Övet “Bir dönemin Buzz kafası aynen devam ediyor” diyor Bej için. Her cumartesi ‘Beşte Bej’de’ adında akşamüstü partileri yapıyorlar. Cüneyt Özdemir’den tutun Özge Ulusoy’a kadar kimi ararsanız orada.
Partiler 17.00’de başlıyor ama kalabalık 18.00 gibi toplanıyor. Ve o gecenin atmosferine göre eğlencenin 23.00’e kadar sürdüğü oluyor. Mönüde kahvaltıdan akşam yemeğine kadar alternatif çok ama en sevilen yiyecekler Alaturka köfte ve sigara böreği. Yanında da ya şampanya, ya mojito ya da viski içiliyor. Özge Ulusoy mojitocu, Didem Özgen viskici mesela.
Kabin ve müzikler Hakan Özkul’a emanet: Hakan ölçüyü çok iyi tutturuyor; isteyen sohbet isteyen dans edebiliyor. Yani bugün şöyle bir ‘Buzz kafası’ yaşayayım derseniz, adresiniz Karaköy’deki Bej Kahve.
Nişantaşı-Buzz ardından Karaköy-Bej... Sizce Lal Dededoğlu’nun bir sonraki adresi neresi olur? Durun ben tahmin edeyim: Böyle giderse Aksaray-Dujj!

Başkanım sizde tüy dökücü de var mı

POLİTİKA

Haftaiçi Şişli Belediyesi’nden bir mail aldım: “Sayın ilgili, Obagi markasıyla ilgili metni ve görselleri sizinle paylaşıyoruz. Sayın Başkanın (Mustafa Sarıgül) ricası neticesinde köşenizde okuyucularınızla paylaşabilme imkanı bulabilirseniz çok seviniriz. Saygılarımızla, Şişli Belediyesi Basın Bürosu...”
Okuduğuma inanamadığım için metni tekrar tekrar inceledim. Belli ki birisi Mustafa Sarıgül’ün adını kullanarak, çakma bir mail adresinden (sislibasın@gmail.com) milleti kekliyor. Koskoca Şişli Belediyesi kozmetik ticareti yapacak değil ya! Hemen ilgilileri uyarmak için belediyeyi aradım. Fakat basın bürosundan görüştüğüm hanım, adresin doğru olduğunu, mail’i de kendilerinin gönderdiğini söyledi: “Kremleri getirten kişi başkanın yakın arkadaşı. Başkan da bizden duyurusunu yapmamızı istedi.”
Madem öyle, reklamın iyisi-kötüsü olmaz, buyrun duyurdunuz kırışıklık geciktiren gençleşme kremi Obagi’yi... Tek bir kişisel sorum var Sayın Sarıgül’e: Başkan ya, bana da tüy dökücü krem lazım. Sizde ondan da var mı? Yakında getirtecek misiniz?

Ayak yıkatma milli masajımız olsun

ZİHNİ SİNİR

Haftaiçi birkaç arkadaş tartışıyoruz: Kadınlara ayak yıkatma adetine nasıl itibar kazandırılır diye. Yalnız ortamı anlatmakta yarar var, masadaki herkes erkek ve ayak masajının vazgeçilmez bir ‘dirty pleasure-mahcup zevk’ olduğunda hemfikir... Nedir o dirty pleasure? Kısaca, sosyal ortamda dillendirmek istemediğiniz ama gizli gizli yapmaktan keyif aldığınız şeyler. Mesela Serdar Ortaç dinlemek...
Ayak yıkatma mevzuunda en radikal öneri benden geldi tabii: Bence bu ayak yıkatma olayı allanıp pullanıp pekala Türk masajı olarak yeniden paketlenebilir. Düşünsenize, Türkiye’ye gelmişsiniz, resepsiyona telefon açıyorsunuz, bir masör elinde buharlı havluları, bakır maşrapası, gül suları, dinlendirici tuzlarla odanıza geliyor. Hem bakım hem masaj yaparken siz de zevkten dört köşe oluyorsunuz... Hatta bu işi sadece kadınlar yapmasın, isteyen kadın müşteri yağız bir Anadolu delikanlısına ayaklarını şımarttırabilsin. Beş yıldızlı otellerdeki ayakkabı boyacılarından daha işlevsel olacağı kesin. Hem her otel bir kişi istihdam etse, ufak bir eğitimle binlerce kişiye iş kapısı açılmış olur. Biz de vazgeçemediğimiz bu ‘mahcup keyfimiz’den utanmayı bırakıp odada ya da havuz başında “Bu, Türklerin evlerinde yüzyıllardır yaptıkları geleneksel masajımızdır” diyebiliz ele güne... Çok uzağa gitmeye gerek yok, binbir çeşit Uzakdoğu masajı nasıl böyle bir turizm çılgınlığı haline geldi ki?

3D Disco Alaturka

FANTEZİ

Diskonun da Alaturka’sı olur mu demeyin, Deniz Seki önümüzdeki salı akşamı Cahide 3D’de yapacak. Geceye özel hazırlanan Seki 70’lerin şarkılarını yeni versiyonlarıyla okuyacak. Öncesinde Cahide Show ekibi de cabası. Geceye giriş yemekli 250, barda 50 lira. (212) 219 65 30