Buzdolabı temizlemek onu mutlu ediyormuş
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2008 00:00
Keira Knightley, Eve dergisinde yayınlanan röportajında giyim zevkinden alışveriş sırlarına kadar birçok konuda ilginç açıklamalar yaptı. 23 yaşındaki oyuncunun mutluluk sırrı çok basitmiş: "Ev işlerini seviyorum. Buzdolabını temizlemek terapi gibi bir şey. Buzdolabı temizlerken mutlu oluyorum. Dolgun aromalı bir kırmızı şarap da beni her zaman mutlu eder."
Kırmızı halıda yürümeyi seviyor musunuz? Dürüst olmak gerekirse bu tür etkinliklerde hiç iyi değilim. Kırmızı halı fobim var. "Yarın en kötü giyinen ben olacağım" diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
n Ama giyinmeyi seviyorsunuz...
- Her kadın iyi giyinmeyi ve makyajının yapılmasını sever. İşin bu kısmı eğlenceli. Asıl sorun olan evden dışarı çıkmak.
n Tüm bu söylediklerinize rağmen hep muhteşem görünüyor ve en iyi elbiseleri giyiyorsunuz...
- Vera Wang, Calvin Klein, Valentino, Gucci, Rodarte, Chanel... Evet, öyle.
n Gecenin sonunda bütün elbiseleri geri vermek zorunda mısınız?
- Elbette, şaka mı yapıyorsunuz! O elbiseler saçma fiyatlara satılıyor. Hemen o gece geri dönüyorlar. Yani gecenin sonunda Külkedisi oluyorum!
n Moda ikonu olmaya nasıl bakıyorsunuz?
- Henüz stilim nedeniyle ilgi odağı olmaya alışacak kadar kendime güvenmiyorum. Björk’ün 2001 Oscar’larında giydiği kuğu elbiseye bayılmıştım. Ben de aynı cesarete sahip olmak isterdim.
n Kırmızı halıda beğendiğiniz başka isimler var mı?
- Helena Bonham Carter ne isterse giyiyor ve muhteşem görünüyor. Cate Blanchett de öyle çarpıcı, şık ve mükemmel ki, canlı bir heykeli andırıyor.
FİLMLERİMDE BEŞ KEZ EVLENDİM, ÜÇ ÇOCUĞUM OLDU
n "Atonement-Kefaret"teki rolünüzle BAFTA’ya aday olduğunuzda ne hissettiniz?
- Çok güzeldi. İnsanlar çok iyi bir iş çıkardığımı söylüyorlardı.
n "Pride and Prejudice"la da Oscar’a aday gösterilmiştiniz...
- Oscar adaylığı benim için ilk kez birilerinin rol yapabildiğini söylemesiydi. Kötü rol yapan güzel bir yüzden, Oscar’a aday olmaya geçmek harikaydı! Zaten kazanma şansım olmadığını biliyordum, üzerimde fazla bir baskı hissetmedim.
n Sizi yemek pişirirken düşünmek zor...
- Çok iyi sayılmam ancak bu aralar Nigel Slater’a (ünlü İngiliz aşçı ve yemek yazarı) taktım. Pazar günleri tavuk pişiriyorum, çünkü henüz et pişirmeye hazır değilim. Tavuk suyu yapıp, artıkları değerlendirince bir haftalık yemeğin aradan çıkması hoşuma gidiyor.
n Başka neler sizi mutlu ediyor?
- Ev işi yapmayı çok seviyorum. Bir de buzdolabını temizlemek terapi gibi bir şey. Buzdolabı temizlerken mutlu oluyorum. Dolgun aromalı bir kırmızı şarap da beni her zaman mutlu eder. Beyaz şarap içemiyorum, ağzımı bozuyor.
n Peki gelecek? Oyunculuk dışında gelecek için nasıl planlarınız var? Evlilik ve çocuk düşünüyor musunuz?
- Filmlerde beş kez evlendim, üç çocuğum oldu ve sonsuz evlenme teklifi aldım. Bu kadarının yeterli olduğunu düşünüyorum. Tabii beş yıl sonra her şeyi bir kenara bırakabilirim. Başka bir şeyler yaparak hayatıma devam edebilirim. Ama şu an hayatımdan memnunum. Her şey yolunda.
Ayakkabı delisiyim
- Muhteşem görünmeniz gerekmediği zamanlarda nereden giyiniyorsunuz?
Topshop!
- Alışveriş yaparken zayıf olduğunuz yönleriniz var mı?
Ayakkabıları seviyorum. Ayakkabı delisiyim. Bir ayakkabıyı çok beğenirsem, dükkánda benim numaram olmasa bile almak isterim.
- Başka nerelerden alışveriş yapmayı seviyorsunuz?
Pazarları altüst etmeyi seviyorum. Camden, Portobello Road ya da Spitalfields’den kıyafet alıyorum. Londra’daki semt pazarları da muhteşem oluyor.
n Ama giyinmeyi seviyorsunuz...
- Her kadın iyi giyinmeyi ve makyajının yapılmasını sever. İşin bu kısmı eğlenceli. Asıl sorun olan evden dışarı çıkmak.
n Tüm bu söylediklerinize rağmen hep muhteşem görünüyor ve en iyi elbiseleri giyiyorsunuz...
- Vera Wang, Calvin Klein, Valentino, Gucci, Rodarte, Chanel... Evet, öyle.
n Gecenin sonunda bütün elbiseleri geri vermek zorunda mısınız?
- Elbette, şaka mı yapıyorsunuz! O elbiseler saçma fiyatlara satılıyor. Hemen o gece geri dönüyorlar. Yani gecenin sonunda Külkedisi oluyorum!
n Moda ikonu olmaya nasıl bakıyorsunuz?
- Henüz stilim nedeniyle ilgi odağı olmaya alışacak kadar kendime güvenmiyorum. Björk’ün 2001 Oscar’larında giydiği kuğu elbiseye bayılmıştım. Ben de aynı cesarete sahip olmak isterdim.
n Kırmızı halıda beğendiğiniz başka isimler var mı?
- Helena Bonham Carter ne isterse giyiyor ve muhteşem görünüyor. Cate Blanchett de öyle çarpıcı, şık ve mükemmel ki, canlı bir heykeli andırıyor.
FİLMLERİMDE BEŞ KEZ EVLENDİM, ÜÇ ÇOCUĞUM OLDU
n "Atonement-Kefaret"teki rolünüzle BAFTA’ya aday olduğunuzda ne hissettiniz?
- Çok güzeldi. İnsanlar çok iyi bir iş çıkardığımı söylüyorlardı.
n "Pride and Prejudice"la da Oscar’a aday gösterilmiştiniz...
- Oscar adaylığı benim için ilk kez birilerinin rol yapabildiğini söylemesiydi. Kötü rol yapan güzel bir yüzden, Oscar’a aday olmaya geçmek harikaydı! Zaten kazanma şansım olmadığını biliyordum, üzerimde fazla bir baskı hissetmedim.
n Sizi yemek pişirirken düşünmek zor...
- Çok iyi sayılmam ancak bu aralar Nigel Slater’a (ünlü İngiliz aşçı ve yemek yazarı) taktım. Pazar günleri tavuk pişiriyorum, çünkü henüz et pişirmeye hazır değilim. Tavuk suyu yapıp, artıkları değerlendirince bir haftalık yemeğin aradan çıkması hoşuma gidiyor.
n Başka neler sizi mutlu ediyor?
- Ev işi yapmayı çok seviyorum. Bir de buzdolabını temizlemek terapi gibi bir şey. Buzdolabı temizlerken mutlu oluyorum. Dolgun aromalı bir kırmızı şarap da beni her zaman mutlu eder. Beyaz şarap içemiyorum, ağzımı bozuyor.
n Peki gelecek? Oyunculuk dışında gelecek için nasıl planlarınız var? Evlilik ve çocuk düşünüyor musunuz?
- Filmlerde beş kez evlendim, üç çocuğum oldu ve sonsuz evlenme teklifi aldım. Bu kadarının yeterli olduğunu düşünüyorum. Tabii beş yıl sonra her şeyi bir kenara bırakabilirim. Başka bir şeyler yaparak hayatıma devam edebilirim. Ama şu an hayatımdan memnunum. Her şey yolunda.
Ayakkabı delisiyim
- Muhteşem görünmeniz gerekmediği zamanlarda nereden giyiniyorsunuz?
Topshop!
- Alışveriş yaparken zayıf olduğunuz yönleriniz var mı?
Ayakkabıları seviyorum. Ayakkabı delisiyim. Bir ayakkabıyı çok beğenirsem, dükkánda benim numaram olmasa bile almak isterim.
- Başka nerelerden alışveriş yapmayı seviyorsunuz?
Pazarları altüst etmeyi seviyorum. Camden, Portobello Road ya da Spitalfields’den kıyafet alıyorum. Londra’daki semt pazarları da muhteşem oluyor.