Büyütüyor, küçültüyor

Güncelleme Tarihi:

Büyütüyor, küçültüyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 1999 00:00

Haberin Devamı

Cinsellik fizyolojisinde Türkiye'deki son ve yaygın moda

Cerrahpaşa Cinsel Fonksiyon Bozuklukları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, son on beş yıldır, Türk insanını cinsel sorunlarıyla boğuşuyor. Bu süreç içinde cinsellik ve cinselliği ifade ediş biçimi nereden nereye geldi? Son gelinen noktada erkekler ve kadınlar neler talep ediyorlar?

Çok mu cinsel sorun var?

- E var, 5 milyon empotans vakası var. İktidarsızlık için büyük bir rakam. Yani bu bilineni. Kırk yaş üzeri gruba ereksiyon değerlendirme formu doldurttuk. Büyük bir inceleme yapıldı. Çok sayıda insanda, değişik derecelerde, ereksiyon fonksiyon bozukluğu saptandı.

SENİNKİ KÜÇÜK EVLADIM

Cinsellikteki son eğilimler, modalar neler?

- İnsanlar cinsellikte kendilerine çeki düzen verme eğilimindeler. Daha konforlu ve etkili bir cinsellik için operasyon dahil, her türlü tıbbi müdahaleye hazırlar. Hekimlere koşuyorlar.

Ne tür operasyonlar?

- Mesela penis büyütme. Birkaç yıl öncesine kadar bu operasyonları yapanlar ayıplanıyordu. İnsanları suistimal ediyorlar diye. Oysa şimdi çok moda. Yani Augmen-tasyon operasyonu.

Sağlıklı, normal çalışan bir organdan söz ediyoruz. Öyle mi?

- Evet. Burada ilginç bir durum var. Grup olarak hastalarımın isteklerini düşündüğüm zaman görüyorum ki, yüzde 50'lik bir bölümünün ilk kez ilişkiye girdiği kadınlar, randevu evinde ya da genelevde çalışanlar. ‘‘Seninki pek küçük evladım!’’ demiş biri, ondan sonra da hayatı boyunca o laf kulağından silinmemiş. O küçüklük duygusundan kurtulamıyor. Bakıyorsunuz, hem de çok entelektüel bir insan, mesleğinde en üst noktalara gelmiş ama ‘‘Aklımda hep böyle bir şey var’’ diyor: ‘‘Büyütebilir misiniz?’’.

Ne ekliyorsunuz?

- Kendi dokusundan parça ekliyoruz. Penisi dar olanlara ciltten bir ekleme yapıyoruz. Yani ince şaftlı olanları görkemli hale getirebilmek için bir ilave oluşturuyoruz. Güzel sonuçlar alıyoruz. Ama Türkler sabırlı değil, Amerika'da cinsel organ küçüklüğünden dolayı ameliyat olan insanlar çok sabırlı. Bunun özel bir geliştirme periyodu var. Ameliyattan sonra dört, beş ay belirli ağırlıklar kullanarak kalınlaşan organın uzaması da sağlanabiliyor.

Anlayamadım.

- Ağırlık takılıyor. Kişi her gün en az dört, beş saat süreyle o ağırlığı tatbik etmek zorunda.

Şaka.

- Hayır, ciddi. Ameliyat olmayan kişilerde bile bu ağırlık tatbik edildiğinde dört beş ay gibi bir zamanda bir, penis boyu bir iki santim fark ediyor. Body çalışanlar, onlar bu işe meraklı oluyor, vücutları gelişiyor ya, cinsel organlarınının da gelişmesini istiyorlar. Onlar bu ağırlık uygulamasını gerçekleştiriyorlar. Augmentasyon operasyonlarına gelirsek, artık dünyanın hemen her yerinde, bütün üniversite kliniklerinde başladı. İki tane hastam vardı, çok istiyorlardı, burada, klinikte yaptık. Biri beş buçuk saat sürdü, biri daha uzun. Yıllar içinde bu süre kısaldı. Eşiyle birlikte geliyor bir kısmı. Diyorum ki, ‘‘Kumaşınız bu kadar’’, bu kadar olabiliyor. Ama ben bir doktor olarak insanların cinsel organlarının hacim olarak büyümesini istemelerine saygı duyuyorum.

Biz aksini bilirdik, cinsel ilişkide ebatın bir önemi olmadığını...

- Vajinal dolgunluk aramayan kadınlar için penis hacminin fazla bir önemi yok. Tıbbi olarak, dünya standartlarına bakarsak, yumuşak haldeki bir penisin 7 santim uzayabilmesi normal ölçü kabul edilir. Ölçü budur ama insanların büyüklük kavramı yaşadıkları olaylara ve kafalarında hayal ettikleri ölçüye bağlı. Yani bu operasyonun önemi psikolojik açıdan. Erkeklerin içi rahat oluyor, o kadar. Ne mi yapıyoruz? Deriden parça alıyoruz, emplante ediyoruz ve yağ enjeksiyonu yapıyoruz. Hani estetik cerrahide kullanılır, bazı boşluklar doldurulur ya, onun gibi. Bir bakıyorsunuz, aslanlar gibi bir penis çıkmış ortaya. O aşamada beş ay da ağırlık çalışması yapılsa boyu da belirli bir yere gelecek. Ama bizde ağırlık-mağırlık istemiyorlar.

Ne kadar sonra normale dönülüyor?

- Biz birbuçuk, iki ay diyoruz ama üç hafta sonra cinsel faaliyet tekrar başlayabiliyor.

Peki kadınlar?

- Bazıları estetik ameliyat olmak istiyor. Vajinayı daraltma dışında, cinsel organın dış kısımları inceltilip, estetik yapılabiliyor. Bakın, ben tüm bunları saygıyla karşılıyorum, bunlar insana güven veren şeyler. Kişi, zihnini bu meseleye takmış oluyor. Yardım etmek lazım. Bunu özellikle arzu eden erkek hastalarım var. Eşlerinin böyle bir operasyon geçirmesini istiyorlar. Psikoloğumuz kanalıyla bunu bir şekilde onlara nakletmemizi istiyorlar.

VIAGRA'DA SON DURUM

Peki, Viagra'dan sonra hayatımızda neler değişti? Tam heyet raporu isteniyor, siz buna karşı mısınız?

- O konu, geçen gün gelen bir bakanlık yazısıyla aydınlığa kavuştu. Şimdi yeşil reçeteyle verilebileceğine dair bakanlığın yazısı var. Heyet raporu istenmesi zaten bir tarafıyla yanlıştı. Çünkü özellikle de cinsellikle ilgili sorunu olan bir insan, heyete girmek istemiyor. Fakat Avrupa'da insanlar herhangi bir ilacı bile reçeteyle almak zorunda, Türkiye'de öyle değil. İsteyen, istediğini alabiliyor. Bilinçli, bilinçsiz kullanılmasını önlemek için heyet raporu şartı konmuştu. Bundan sonra, eğer hekim arzu ederse, bir kalp uzmanı da gördükten sonra, sadece yeşil reçeteyle, yani heyet raporu olmadan eczanelerden temin edilebilecek.

Hastalarınız rahatladı yani...

- Benim kanaatim şu: Viagra gerçekten güzel bir ilaç. Ama mutlaka onu verecek hekimin hastasını değerlendirmesi gerekiyor. Bizim klinikte yaptığımız, üniversitede de uyguladığımız, reçeteyi yazmadan hastadan bir kardiyoloji konsültasyonu istemek.

Çok Viagra yazdınız mı?

- Ereksiyon bozukluğu olan herkese, teşhis için geldiklerinde veriyoruz bir kere. Yani test amaçlı da kullanıyoruz. Bir cerrahi operasyona veya başka bir müdahaleye geçmeden önce Viagra'yı deniyoruz. Çünkü nörolojik fonksiyon bozuklukları olabiliyor. Ama eğer gerçekten dokuda enzim eksikliği söz konusu değilse Viagra zaten etki etmiyor.

Oysa Viagra'ya ulaşmak istelen sağlıklı erkekler de var.

- Yanlış, hiç alakası yok. Normal insanda bir şey olmuyor.

Bangır, bangır seks mesajları ortalık yerde. Artık ‘‘lanet olsun!’’ diyenler ve aseksüelliği seçenler var.

- Doğru, birçok insan bunu söylüyor. Esas olarak cinsellikten bıkmış durumdalar. Bombardımandan. Rahatsız oluyorlar, negatif yönde etkileniyorlar. Yani seks nefret edilecek bir konu haline geliyor.

‘‘SORUN’’LARINI BÜYÜTÜYORLAR

Türk erkekleri için cinsellik çok önemli

Türkiye'de cinsellik suistimal ediliyor

Türkiye'de 5 milyon bilinen iktidarsızlık vakası var

Şimdi erkeklerde cinsel organ büyütmek moda

Deriden parça alınıyor ve yağ enjeksiyonu yapılıyor

Ağırlık çalışmasıyla, cinsel organın boyu da uzuyor

Kadınlarda da vajinal estetik operasyonları yaygın

Kadın cinsel organı daraltılıyor, dış kısım inceltiliyor

Erkekler eşlerinin bu operasyonu yaptırmasını istiyor

Tıbbi açıdan küçük olmayan penis, yumuşak haldeyken 7 santim uzuyor

Viagra normal insanlarda hiçbir işe yaramıyor

İlk cinsel deneyiminde ‘‘başarısız’’ olanlarda organ büyütmek takıntı

Seks bombardımanı altındaki insanlar aseksüelliği tercih ediyor

Cehalet her konuda olduğu gibi cinsellikte de sürüyor

Prof. Dr. Halim Hattat: Cinsellik yaşam kalitesi

Türk erkeği sekse çok düşkündür derler, doğru mu?

- Türk erkeği için cinselliğin çok büyük önemi var. Çok seviyor.

İyi de, kaçıncı değer mesela? Yani paradan önce mi gelir? Para, başarı, aile, seks gibi mi?

- Benim düşünceme göre, cinsellik bu saydığınız değerlerin dışında bir ölçü. ‘‘Quality of life’’ (Yaşam kalitesi) gibi. Diğerleri ise yaşamın gerektirdiği tatmin olma hedefleri.

Bu ülkede cinsellik alanında bir patlama mı yaşanıyor, yoksa geri çekilme mi?

- Cinselliği kullanıyor herkes. Kolay, ucuz bir kavram yerine koyuyor. Resmen cinselliği suistimal ediyoruz. Tüm bu bombardıman da insanların seksle ilgili özgürlüklerine etki ediyor. Yani normal bir kadın erkek ilişkisi kalmıyor, kalamıyor. Oysa güzel bir şey cinsellik. Olmadan, onu hissetmeden kimse mutlu olamaz. Ama kadın erkek birlikteliğinde seks, en ön safhadaki şey olarak şekillenince ortaya adi bir görüntü çıkıyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!