Güncelleme Tarihi:
Yetişkinler için enfes bir kukla gösterisi. Volkan Severcan ile kardeşi Bora Severcan, gösteriyi Türkçe’ye adapte etti. İlk kez bir oyun New York ve Londra ile eşzamanlı olarak Türkiye’de de oynanacak. Emre Altuğ, Demet Tuncer, Volkan Severcan, Engin Alkan, Melis Sökmen, Cenk Sökmen, Ayumi Takano, Melda Gür ve Boğaçhan Sözmen önemli rolleri paylaşıyor. Her oyuncu sahneye canlandırdığı karakterin kuklası ile çıkıyor. Bedenleri oynattıkları kuklalarla aynı hareketleri yaptığı için müthiş bir illüzyon izliyorsunuz. Gösteri 26 Mart’ta İstanbul’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde başlıyor.
Fikir, Volkan Severcan’ın kardeşi Bora Severcan’a ait. Kendisi Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü’nde mezun. Müzikallere ilgisi lise yıllarında başladı. Üniversitede okurken arkadaşlarıyla kurdukları tiyatro grubu için önce Hair sonra da Rent müzikalini adapte etti: “Hair savaş karşıtı bir müzikaldi. Rent 90’lı yılların gençlerini anlatıyordu. Avenue Q ise 2000’li yılların gençlerini, bizim sorunlarımızı konu ediyor. İzlediğim anda çok heyecanlandım ve hemen ağabeyime anlattım. Atladık birlikte Londra’ya gittik. Oyunu yerinde, canlı izledik ve çok etkilendik. Tam bir yıldır üzerinde çalışıyoruz.”
Volkan Severcan oyunun yönetmeni. Avenue Q’yu şöyle anlatıyor: “Bu müzikal 2004’de Tony Ödülü kazanmış. Off Broadway’de başlayıp, Broadway’in ilgisini çekmiş. Bir grup genç oyun yazarının başarısı var ortada. Büyük dekorlu, dev bütçeli prodüksiyonların devrinin kapandığına inanıyorlar. Gerçek ve samimi hikayelerin ilgi çekeceğini düşünüyorlar. Oturup kendilerinin ve yakın çevrelerinin sorunlarını kağıda döküyorlar. Böylece ortaya dünyanın en eğlenceli senaryosu çıkıyor...”
Peki neden bu bir kukla tiyatrosu? Çünkü günümüzde Barbra Streisand, Kurbağa Kermit ile birlikte sahneye çıktığında, tek başına çıktığından daha fazla alkış alıyor. Bunu tespit eden oyun yazarları kukla ustası Rick Liyon ile biraraya gelmiş. Oyunun belki de kaderini belirleyen bilgiyi ondan öğrenmişler. Meğer kukla oynatıcıları, kuklanın yaptığı hareketin aynısını yaparmış. Kukla sola bakınca onlar da sola bakar, eğilince onlarda eğilirlermiş.
Gerisini Volkan Severcan anlatıyor: “Bu durum kuklacılığın öğrenmesi en zor işlerden biri olduğunu bize gösterdi. Bizim kuklalarımızda, oyuncuların sağ elleri kuklanın ağzı haline geliyor, sol elleriyle de onun ellerini hareket ettiren sopaları tutuyorlar. Kafaları ve bedenleri de kukla ile birlikte hareket edince ilüzyon tamamlanıyor.”
Avenue Q müzikalinin çıkış noktası büyüklere kukla gösterisi. Susam Sokağı’nın yetişkin versiyonu diyebiliriz. Mahalle sakinleri bütün sorunlarına rağmen mutlu insanlar. Eskiden televizyonda severek izlediğimiz Perihan Abla, Süper Baba gibi mahalle dizilerinin pozitif enerjisini bu gösteride de bulacaksınız.
Müzikalde küfür ve argo yok ama pornodan, eşcinsellikten, akşamdan kalmaktan, kumardan, seksten bahsettiği için 13 yaşın altındakiler için uygun değil. 13-18 yaş için ise oyunun öğreteceği çok şey var. Özetle Avenue Q’da zararlı bilgi yok erken bilgi var.
Princeton/Emre Altuğ
Princeton Üniversitesi’nden mezun. Ekstra iki dil biliyor. Mezun olur olmaz kendine iyi bir iş de buluyor. Sıra bir ev kiralamaya geliyor. Aramaya Avenue A’dan başlıyor ama cebindeki parayla ancak bir oda tutabiliyor. İşe başlayacağı gün şirket iflas ediyor. Kendini bir anda kapının önünde buluyor. Yıkılıyor, kredi kartı borçlarını ve ev kiralarını düşündükçe kendini bir sorgulamanın içinde buluyor. Ben kimim, bu üniversiteyi niye okudum, neden bu kadar dil biliyorum gibi. Emre Altuğ kendi hayatıyla şöyle bir paralellik kuruyor: “Benim çevremde üniversiteden mezun olup da benzer duvarlara toslamayan bir arkadaşım yok.
Buna ben de dahilim.”
Gary Coolman/Melis-Cenk Sökmen
Gary bir zamanların çocuk yıldızı. Ama kazandıklarını iyi değerlendirememiş. Uyuşturucu, alkol, kumar ne varsa bulaşmış. Beş parasız kalmış. Avenue Q mahallesinde kapıcı. Melis Sökmen canlandırdığı karakter için şöyle diyor: “Gerry Colaman karakterinin cinsiyeti yok. Amerika’da da bir kadın ve bir erkek aktör dönüşümlü oynamış. Çünkü onun cinsiyeti değil hikayesi önemli olan.”
Brian/Boğaçhan Sözmen
Genetik Mühendisi. Okuldan mezun olalı 10 yıl olmuş. Bir yemek fabrikasında aşçı olarak çalışıyor. Aslında çocukluğundan beri komedyen olmak istiyor. Aşçılıkta da komedyenlikte de hiç başarılı değil.
Lucy/Melda Gür
O da bir zamanların yıldızı. Çok seksi bir kadın olduğu için eskiden çok canlar yakmış. Şimdi üçüncü sınıf barlarda şarkı söylüyor. Fahişe olduğu da düşünülüyor. Princeton’ı ayartıyor, sonra bir kenara atıyor.
Kate Monster/ Demet Tuncer
Trekkie ve Kate’in hiçbir akrabalığı yok. Ortak özellikleri monster yani canavar olmaları. Oyunda canavar azınlık anlamına geliyor. Dışlanmış, toplum dışına itilmiş bir ırk. Kate, anaokulunda yardımcı öğretmen. Hayattaki tek ideali evlenip bir yuva kurmak ve kocasına hizmet etmek. Kate Monster oyunun kadın başrol oyuncusu. Erkek başrol oyuncusu Princeton ile aralarında bir aşk başlıyor. Ama Lucy adlı karakter bu aşka gölge düşürüyor.
Nicky/Engin Alkan
Son derece dağınık, hiçbir şeyi takmayan, işi gücü, parası olmayan bir karakter. Road’un ona olan zaafının farkında. Sürekli Road’dan otlanıyor.
Christmas Eve/ Ayumi Takano
Brian’ın kız arkadaşı. Hem psikoloji hem pskiyatri okumuş ama iş bulamadığı için çalışamıyor. Japon ama Çinli’ye benzediği için Çin lokantasında garsonluk yapıyor. Kate’in çok yakın arkadaşı. Bu rolü üstlenen Japon oyuncu Ayumi Takano “Benim karakterim Amerikan rüyasına kapılıp New York’a gelmiş bir Japon; ülkemde bunun binlerce örneği var” diyor.
Trekkie Monster/ Engin Alkan
Susam Sokağı’ndan tanıdığımız Kurabiye Canavarı’na benziyor. Ama o bir porno canavarı. Sabah, öğlen, ikindi, akşam, gece gündüz internetten porno izliyor. İnternetin porno için olduğunu düşünüyor.
Road/ Volkan Severcan
Çok titiz, muhafazakar bir karakter. Bankada çalışıyor. Eşcinsel ama bunu kimseye söylemiyor. Aslında bütün mahalle biliyor ama çaktırmıyor. Ev arkadaşı Nicky’ye aşık. Zaten Road ve Nicky, Susam Sokağı’ndan tanıdığımız Edi ve Büdü’ye benziyor.