Ersin KALKAN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2006 00:00
Tiyatrocular sahneye çıkmadan önce aynaya çıkarlar. Aynaya çıkmayan, sahneye çıkamaz. Bu kural hiç değişmez, çünkü işin bir parçasıdır ayna. Seyirciyle buluşmadan önce uğranılan son istasyondur. Gündelik hayatın görüntüleri yerine oyunun kişiliğine bürünme noktasıdır ayna. Çünkü sanatçı, normal hayatta karıncayı incitmeyecek denli hassas olsa da, belki birazdan celladı oynayacaktır. Başka bir elbisenin üstüne başka bir yüz ve ifade giymelidir. Aynaya mecburdur yani. Geçer aynanın karşısına ve sonra perde açılır.
Muammer Yanmaz, proje adamı. Daha önceleri "40 İstasyon Paris", "40 İstasyon New York", "40 Yönetmen" gibi 40’lı fotoğraflar çekmiş. Ve ardından "Kadın Yönetmenler", "Türk Sinemasında Kadın Oyuncular" gibi önemli projelere objektif açmış. Sonra tekrar 40’a başlamış ve geçtiğimiz günlerde "40 Ayna"yı tamamlamış. 40 büyük tiyatro sanatçısını sahneye çıkmadan önce, gündelik yüzleriyle son hesaplaşma alanları olan aynaların karşısına geçirmiş. Basmış deklanşöre. Her birinden tam 24 kare çekmiş. Bunlardan birer tane seçip bir sergi hazırlamış. Bu fotoğrafları görmek istiyorsanız 1-17 Haziran tarihleri arasında İstanbul, Beyoğlu’ndaki Karşı Sanat Galerisi’ne gitmeniz gerekiyor. Çünkü, bu tarihler arasında İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın düzenlendiği 15. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali ve 4. Uluslararası Tiyatro Olimpiyatları yapılıyor. "40 Ayna" projesi de işte bu festival ve olimpiyatların bir parçası. Bu sergiden bir seçme yaptık, Muammer Yanmaz da çekimleri anlattı.
Gülriz Sururi 1929 yılında İstanbul’da doğan Gülriz Sururi, Muhsin Ertuğrul tarafından seçilerek tiyatro eğitimi aldı. 12 yaşından beri sahnede.
Gülriz Hanım’ın nefis Eski İstanbul manzaralı evlerinde çekimi gerçekleştirdim. En uygun ayna yatak odalarında bulunuyordu. Büyük ayna ile birkaç fotoğraf çektikten sonra gözüme el aynası ilişti. İki aynayı kullanarak çekimlere devam ettim. Sanki yüzünü elinde tutar gibiydi. Çok sevdiğim bir fotoğraf olmuştu.
Ayla Algan 1937’de İstanbul’da doğdu. New York Actor Stüdyo’da tiyatro eğitimi aldı. 1961’de tiyatroya başladı.
Kendisiyle daha önceden Türk Sineması’nda Kadın Oyuncular projemde çalıştığımdan çekim öncesinde rahattım. İş Sanat’ın Kulis’inde portatif kulis aynası önünde çalıştık. En sevdiğim pozu saçlarını tararken ortaya çıktı. Ufak bir mimik değişikliğinde bambaşka bir insan olabiliyordu. Her karede farklı bir Ayla Algan.
Nevra Serezli Ankara’da doğdu. 1966’da Cengizhan’ın Bisikleti adlı oyunla Dormen Tiyatrosu’ndaki yerini aldı.
Nevra Serezli ile projenin tamamlanmasına az bir zaman kala buluşabildik. Kendisinin Göksu’daki evinde gerçekleştirdik çekimi. Yatak odasındaki aynanın tek lambası sanki sahne ışığı gibiydi. Çekimlerde motive etmek için çıkardığım seslere çok gülmüştü ve çekimlerin sağlıklı bir şekilde tamamlanması için sessiz devam etmek zorunda kaldım.
Munir Özkul 15 Ağustos 1925 İstanbul doğumlu. 1996’da yapılan jübilesinde 55. sanat yılını kutladı.
Rahatsızlığı dolayısı ile evinde buluştuk. Eşi Umman Hanım ile kızı Güner bize çekimlerde çok destek oldular. Münir Bey bizimle ilgileniyor, ama konuşamıyordu. Proje gereği aynalardan fotoğrafını çekmek zorunda olduğumdan evde ilk olarak ayna belirleme telaşına düştüm. Neyse ki evin birçok yerinde yerleştirilmiş aynalar vardı. Işık durumlarını göz önünde bulundurarak uygun açımı belirledim. Münir Bey aynanın önüne geçtiğinde heyecan doruktaydı. Ayakta durduğunda çabucak yorulduğundan mümkün olduğunca seri olmaya çalışıyordum. Çekimin en renkli anı ise fotoğrafları çekerken sanki bir film setindeymiş gibi komutlar vermem oldu. Evet, kamera, motor... gibi cümleler kurdukça Hababam Sınıfı’nın sevgili Mahmut Hocası bize penceresinden gülümsüyordu.
Ali Poyrazoğlu 1943 İstanbul doğumlu. 1963’te Şehir Tiyatroları’nda sahneye çıktı. 1972’de kendi tiyatrosunu kurdu.
Ali Poyrazoğlu’nun İş Kuleleri’nde oynadığı tiyatronun kulisinde çekildi. Gayet rahattı. Kuliste kostümler arasında değişik şapkalar vardı. Onları takıp, hem şapkalı hem şapkasız çekimlerini yaptık. Bazen bana bazen kendisine baktı aynadan. Çok titiz ve işine düşkün, üstelik gür sesli biri. Her an size bağıracakmış gibi korkuyorsunuz. Bir an önce bitirelim de gidelim hissine kapılıyorsunuz. Ama ben alışık olduğum için ve konsantrasyonumu çekeceğim fotoğrafa yönelttiğim için aldırmadım.
Erol Keskin İstanbul, Tophane’de 1931’de doğdu. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimarlık Bölümü mezunu. Tiyatroya dekor işi yaparak başladı. 50 yıl önce sahneye çıktı.
Fotoğrafları Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde çektim. Yine bir oyun öncesinde Erol Bey ile çalıştık. Rolü gereği yoğun bir makyajı vardı. Ferhat ile Şirin adlı oyundaki ’Gelen’ karakteri. Aynalarla çıktığımız yolculukta çektiğim bu fotoğraf beni çok etkiledi ve afişe koymaya karar verdim.
Metin Serezli Aktör ve rejisör olan Metin Serezli 1934 doğumlu. Hukuk, gazetecilik ve tiyatro eğitimi gördü. 1954’ten beri oyunculuk yapıyor.
Çekimleri Tiyatro İstanbul / Profilo’da yaptım. Serezli ile kafede buluştuk. Kendisi bir randevusuna çok geç kalmış, çekimin uzun sürmesinden telaşlanıyordu. Hemen kulise geçtik. Her bir tarafımız ayna olduğundan bir taraftan da kendimi gizlemeye çalışıyordum. İlk kareler tanışma fotoğrafları olmasına rağmen çok keyifli işler çıkıyordu. Oyun öncesinde yüz kaslarını açmak için kullandığı hareketleri yapmaya başlayınca tamam dedim fotoğraf oluşuyor. Sonuçta seçtiğim kare de bu anlardan birisinde.
Yıldız Kenter Prof. Dr. Yıldız Kenter 1928 yılında İstanbul’da doğdu. 60 yıldır sahnelerde.
Tiyatrosundaki odasında gerçekleştirdik çekimi. Fotoğrafları çekerken kendimi sanki sahnede hissettim. Bir oyunda fotoğrafçı rolündeydim. Öylesine rahatlatan bir kişiliği vardı Yıldız Hanım’ın. Vizörün arkasından aynalardaki yüzünün peşine düşmüştüm. İstediğim fotoğrafları yakalamak zor olmamıştı.
Arsen Gürzap Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Yüksek Bölümü mezunu. 1974’ten bu yana Ankara ve İstanbul’da seyircinin karşısında.
Arsen Hanım’ı Afife Jale Sahnesi’nde Atilla İlhan’ı Anma Gecesi’nden önce kendisini fotoğraflama şansım oldu. Rica ettim, kırmadı, oturdu makyaj masasına. Çok da güzel oldu. Aynada bakışlarını takip etmek kalmıştı sadece bana.