Büyük adım atanın pantolonu yırtılır

Güncelleme Tarihi:

Büyük adım atanın pantolonu yırtılır
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2005 00:00

ŞİŞECAM’ın Rusya Federasyonu’ndaki üçüncü yatırımının temel atma töreninin hemen ardından inşaat alanına kurulan çadırda yemekteyiz...Şişecam’ın bu kez seçtiği yatırım yeri, Rusya Federasyonu’na bağlı özerk cumhuriyetlerden Başkortostan’ın (bizde Başkırdistan diye biliniyor, ancak kendileri Başkortostan denilmesini istiyor) başkenti Ufa...65 milyon dolarlık yatırım şerefine ilk kadehi Başkortostan Cumhurbaşkanı Rahimov Murtaza Gubayduloviç kaldırıyor: ‘Birşeyler söylemeden içmek sarhoşluğa girer. Parası olan herkesi buraya yatırıma bekliyoruz. Yatırıma gelene her türlü desteğe hazırız...’Başkortostan Cumhuriyeti İstanbul Temsilcisi Kanşaubiy Miziev, bizi takdim edince, Gubayduloviç ülkesindeki gazetecilerden yakınıyor: ‘Siz de bizdeki gazeteciler gibi hep çirkinlikleri mi yazıyorsunuz... Bizdekiler bazı haberleri yazıp, sonra da telefonla parasal destek isterler.’Şişecam yönetimi, bir yandan 65 milyon dolarlık cam ambalaj yatırımının ilk ayağında çarkları bu yılın ekim ayında döndürmeyi planlarken, diğer taraftan da Başkortostan’da yeni yatırımlar hedefliyor. Hedeflerinde de ülkedeki bir düzcam tesisi ile soda fabrikası var.Ruscam’da yüzde 40 payı olan Azeri kökenli Eldar Mirzayev, Şişecam Genel Müdürü Doğan Arıkan’ı uyarıyor: ‘Bir de siz kadeh kaldırıp, yeni yatırım taleplerimizi hatırlatsanız...’Arıkan, kadehini kaldırıp, dileğini sıralıyor: ‘Biz ülkenizde daha büyük adımlar atmak istiyoruz. Önümüzü açın, daha büyük adımlar atalım.’Cumhurbaşkanı Gubayduloviç gülümsüyor: ‘Adımları yavaş atmak lazım. Büyük adımlar pantolon yırtar...’Arıkan, ısrar ediyor: ‘Yatırım için panlotonlarım feda olsun...’Ardından kadeh kaldırma sırası Başkortostan Başbakanı Baydavletov Rafael İbrahimoviç’e geliyor: ‘Biz aslında Şişecam’ın bu yatırımına fazla güven duymamıştık. Tereddütlerimiz vardı. Ancak, Sayın Cumhurbaşkanımıza konuyu anlatınca, ‘hemen başlayın’ talimatı verdi.’İbrahimoviç, Şişecam yatırımının her adımını yakından izlediklerini ve izlemeye devam edeceklerini de şu mesajla açık ediyor: ‘Biz geçen gün Sayın Cumhurbaşkanımızla kimseye haber vermeden inşaat alanına denetime geldik. Baktık, çalışmalar çok ciddi şekilde sürüyor. Memnun olduk.’Başbakan İbrahimoviç, bir yandan memnuniyetini dile getirirken, diğer taraftan da Türk-Rus İş Konseyi Başkanı Turgut Gür ile Rus-Türk İşadamları Birliği Başkanı Ali İhsan Akıskalıoğlu’na Başkortostan’daki yeni projeleri için ‘vize’ işareti veriyor.Türkler’in Başkortostan’a verdiği önemi, Moskova Büyükelçimiz Kurtuluş Taşkent, şöyle ortaya koyuyor: ‘Burada Efes ile Şişecam’ın yatırımı var. Efes yatırımını büyüttü. Şişecam’ın tesisi tamamlanınca Türk şirketlerinin buradaki yatırım büyüklüğü Rusya’ya yapılanın yüzde 7’sine denk gelecek.’Başkortostan, Rusya’nın Ural bölgesinin ortasında, Kazakistan ve Tataristan ile diğer Rus bölgeleri arasında stratejik bağlantı sağlıyor...Efes ve Şişecam, bölgede epey büyüyeceğe benziyor...Onlar büyüsün, yeni Türk yatırımları da gitsin...Yırtılan pantolon olsun...O benim biricik oğlum elbette arkasındayım1998 yılı başlarında Şevket Demirel’in oğlu Yahya Murat Demirel, banka sahibi olma sevdasıyla o dönemki Egebank’ın patronu Hüseyin Bayraktar’ın kapısını çaldı...Pazarlıkları Egebank’ın o zamanki Genel Müdürü ve yüzde 10 ortağı Sami Erdem ile avukat Aydoğan Semizer yürüttü...İş anlaşma noktasına yaklaşınca, Sami Erdem, Şevket Demirel’i aradı:‘Şevket Bey, oğlunuz Murat Demirel, Egebank’ı almak istiyor. Oğlunuzun bu girişiminden bilginiz var mı, destekliyor musunuz?’Şevket Demirel, teredddütsüz yanıtladı:‘O benim biricik oğlum, elbette arkasındayım...’Sami Erdem, bu yanıtı alınca Aydoğan Semizer’le birlikte helikoptere atladığı gibi Isparta’ya gitti. Şevket Demirel’in Egebank konusundaki tavrını bir kez de yüzyüze konuştular.Erdem-Semizer ikilisi işin içinde Şevket Demirel’in de olduğuna emin olup, İstanbul’a döndü, durumu Hüseyin Bayraktar’a aktardı.Bayraktar, kendisine aktarılan bilgiyle yetinmedi, Şevket Demirel’e telefon etti: ‘Ağam oğlunun Egebank’ı alma işine ne diyorsun? Bu işin arkasında sen var mısın, yok musun?’Şevket Demirel, Erdem’e verdiği yanıtı tekrarladı:‘Murat benim biricik oğlum, onun arkasındayım.’Yahya Murat Demirel’in Egebank’ı aldığı günlerde yaşanan diyaloglar böyleydi. Şimdi Bayraktar Grubu’nun koridorlarında şu yorumlar yapılıyor: ‘Şevket Demirel, Egebank işinin öyle kıyısında, köşesinde değil, dibinde.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!