Bütün gözler onun üzerinde

İzmir’e ayak basar basmaz yüzünü kocaman bir gülümseme kaplıyor başarılı manken Selda Car’ın (24). Neredeyse her sene Kuşadası’na gittiğini, ancak Çeşme ve Alaçatı’yı bir türlü görme fırsatını yakalayamadığını ve bu yüzden inanılmaz heyecanlı olduğunu anlatıyor, ilerletmeye başladığı Türkçesiyle. Car, Hollanda’da doğup büyüyen, moda yönetimi okuyan biri. ızleyici onu her ne kadar birçok manken adayı kızın aynı evde aylar geçirdiği zorlu bir yarışmanın birincisi olarak tanımış olsa da Car’ın İstanbul hikayesi çok daha önceye dayanıyor. �
          �
STAJ İÇİN GELDİ�

Moda üzerine aldığı eğitimi Türkiye’de yapacağı bir stajla pekiştirmek istemiş o zamanlar 20 yaşındaki güzel manken. “Türkiye tekstil dünyasının en önemli ülkelerinden biri olduğu için burada staj yapmak istedim. Ayrıca Türkçem hiç yoktu. Hem Türkçeyi öğrenmek hem de Türkiye’de kısa bir süre yaşamak istedim” diyor gülerek. Çünkü Car’ın manken olmak aklının ucundan bile geçmiyormuş o zamanlar. Bir tekstil firmasında başladığı stajının ardından kendisini bir anda yarışmada bulan Car, hayatına o günden sonra bambaşka bir yön vermiş oldu. “Hollanda’da yaşamak ve okulumu bitirmek isterken, ‘Burada ne işim var?’ dedim,” diyecek kadar da açık sözlü o zamanki yarışma ve mankenlik hakkındaki düşüncelerinde. �

SEVGİLİM BANKACI

Ailesi ve sevgilisi Hollanda’da olmasına karşın İstanbul’da kısa sürede kendi çevresini yapmış ve hayatını burada geçici olmaktan çıkarıp kalıcı hale getirmiş. Uzun yıllardır beraber olduğu sevgilisiyle dört yıldır ayrı yaşamak zorunda kalmalarına karşın araya giren mesafelerin sağlam bir ilişkide anlamını yitirdiğini ispatlayan Car, “Ayrı yaşadığımız için kendimi yalnız hissediyorum. Ama bir yandan da kendimizi geliştiriyoruz,” diyor. Ayrıca her ikisinin de kariyerlerine ağırlık verdiklerinden bahsediyor. Bankada çalışan sevgilisiyle beraber ileride sadece Türkiye ve Hollanda’da değil, dünyanın her yerinde beraber yaşamak istediklerini anlatıyor ve “ıkimizin de eğitimi var. Bu yüzden nereye gidersek gidelim hiç problem değil” diyerek kendisine ve sevgilisine güveninden bahsediyor. 

BİKİNİ İZİ KALMASIN

Bütün boş vakitlerini sporda geçiren Car, daha da sıkılaşmak için pilates ve yoga yapmaya başlamış. Vücuduna en iyi gelecek olanı bulmaya çalışıyor, ancak yemek yemeyi ve yapmayı ondan hiç beklenmeyecek kadar çok seviyor.

Güzel manken, şuursuzca alışveriş yapmıyor. Her beğendiğini hemen almamasının altında kendisini çok iyi tanıyor olması var. “Çok değişkenim” diyerek bugün beyaz seviyorsa yarın siyah sevebileceğinden bahsediyor.

Söz bu sezonun trendlerine geldiğinde ise yüksek bel pantolon giymeyi çok sevdiğinden bahsediyor.

Peki yaz aylarında plaj gardırobunda neler var Car’ın? “Genelde koyu tonlarda bikini ve mayokinileri tercih ediyorum,” diye başlıyor söze ve devam ediyor, “Modellik yaptığım için yanarken bikini izi kalmamasına dikkat ediyorum.”

MİNİ ŞORT ÜZERİNE BOL TİŞÖRT

“Normalde çok rahat giyinmeyi tercih ediyorum,” diyen Car’ın favori yaz kombinasyonu ise mini şort ve üzerine bol bir tişört. Giyiminde sade renkleri ve modelleri tercih ediyor. “Benim desenli bir elbisem hiç olmadı,” diyor. Ancak sade kıyafetlerine mutlaka detaylarda renk ve farklılık katıyor. “En son Louis Vuitton’un renkli güneş gözlüklerinden aldım” diyor.

Car, Hollanda’da almış olduğu tiyatro eğitimini burada değerlendirmek ve iyi bir projenin içinde yer almak istiyor.