Büstümü kaldırdılar onurumu kırdılar

Güncelleme Tarihi:

Büstümü kaldırdılar onurumu kırdılar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2005 00:18

63 yıldır sahnelerde olan tiyatro sanatçısı Nejat Uygur, İzmir Fuarı içinde yer alan büstünün kaldırılmasını hayatının en büyük acısı olarak tanımlıyor. 79 yaşındaki Uygur, geçmişe doğru yaptığımız yolculukta acı-tatlı anılarını anlatırken, eski Ramazan’ları da es geçmedi.

- Genelde komedi oynayan sanatçıların özel hayatlarında soğuk oldukları söylenir ama siz her konunun içinden komik bir şeyler bulup çıkarıyorsunuz. Hayatla eğleniyor gibisiniz. Çocukken de böyle miydiniz?

İnanılmaz yaramaz bir çocuktum. Hafta sonları bize misafir gelirdi, ben oyun oynarken bir vicdansız adam çıkar ‘Nejat gel seni matematikten yoklayayım’ derdi. ‘Allah belanı versin vicdansız’ derdim. Bir de vicdansız manevi işkence yapıyor Kolay kolay sayılar dururken, 9 kere 8’i soruyor. Ulan iki kere ikiyi sorsana. Okul hayatında hep muzipliklerim devam etti.

- Muziplikler başınıza çok iş açtı mı?

Ezine’nin Geyikli köyünde ilkokulu okuyordum. Kar yağdığı bir gün müdür kardan adam yapacağız, dedi. Yaptık! Ertesi gün burnundaki havucu aldım ve kardan adamın münasip yerine taktım. Tabii bir buçuk saat dayak yedim.

- Ramazan ayıyla ilgili çocukluktan kalma aklınızda yer etmiş neler var?

Tire’de olduğumuz bir dönemdi ve Ramazan ayı yaz dönemine denk gelmişti. Bizim evin yukarısındaki tepede belediye görevlisi gelip topu patlatırdı. Topu patlattıktan sonra ertesi güne hazırlık yapardı. Her şeyi hazırlayıp bırakırdı. Evde otururken canım sıkıldı, şeytan ‘Nejat canın mı sıkılıyor, git Ramazan topunu patlat’ dedi bana. Bütün Tire orucunu 25 dakika önce bozdu. Önüne gelen 20 gün boyunca beni dövdüler sonra ‘Bre zındık’ diye.

- Nasıl yaşanırdı o dönemler ramazanlar?

Evde tüm dostlar toplanır, iftar sofrası kurulurdu. Annem ud çalar, şarkılar söylenirdi. Kış Ramazanı daha bir güzel olurdu. Benim Allah’a inancım çok büyük ve Allah tarafından şerbetli olduğumu düşünüyorum.

- Sofralarda Ramazan’a özel seçimleriniz var mı?

İftar sofrası olabildiğince çeşitli olursa seviyorum. Tabii yaş ilerledikçe yediklerimize dikkat etmemiz de gerekiyor. Bütün ev halkı kırmızı et yemiyoruz. Sofrada olabildiğince her türlü yeşilliğimiz oluyor.

BEN VATANIM İÇİN CANIMI VERİRİM

- Yeni oyununuzda hepimizi yakından ilgilendiren Avrupa Birliği var. Siz nasıl bakıyorsunuz Avrupa Birliği’ne?

Nasrettin Hoca AB’de. Bizim düşmanımız bildiğimiz kimseler bize komşuluklarının en güzelini gösteriyorlar. Nasrettin Hoca mühim adam. Oyunda Hoca ile AB’nin bağlantıları kuruyorum. Hoca’nın sözlerini bugüne ve AB’ye uyarladım.

- 63 yıl söylerken kolay gibi geliyor ama oldukça uzun bir zaman dilimi. Sevinçler kadar mutsuzluklar da olmuştur. Sanat yaşamınızda sizi en çok ne üzdü?

İzmir Belediye Fuarı, bir açıkhava tiyatrosuna benim ismimi koydu: Nejat Uygur Tiyatrosu. Tiyatronun önüne de büstümü koydular. Aradan yıllar geçti oğlum Süha, ‘Baba tiyatroyu yıkmışlar, heykel de yok’ dedi. Hayatımın en büyük acısı bu, olamaz böyle bir şey! Yıllar sonra Yeni Asır gazetesi araştırmış ve heykeli belediyenin deposunda bulmuş.

- Kaldırılma gerekçesini açıkladılar mı size?

Hakikaten büyük bir hakaret. İnsanların aklına takılmaz mı bu adamın heykelini neden kaldırdılar, bu adam vatan haini mi, casus mu? Ben vatanım için canımı veririm. Bir gün Ürgüp’e oyuna gittim belediye başkanı heykelinizi yapacağız dedi ve yaptılar. Konya’nın Karaman ilçesine gittik oyun için, orada da heykelimi yapmak istediklerini söylediler ve yaptılar. Bunlar benim üzüntümü hafifletti. Benim heykelim yapılsın diye bir talebim yoktu ama kaldırılması beni çok üzdü.

CEM YILMAZ BIYIĞINI KESMELİ

- İstanbul’un en işlek caddelerinde tek başınıza geziyorsunuz. Bir çok sanatçı ya da sanatçı adayı ise yanlarına koruma ordusu alarak dolaşıyorlar. Nasıl geliyor bu görüntü size?

Halktan niye uzak olacaksınız ki? İnsanları küçük görmek nedir anlamıyorum. Benim dargın olduğum arkadaşım bile yok. Kızarım zaman zaman ama özürümü de dilerim.

- Komedi sanatçısı olarak baktığımızda kimleri beğeniyorsunuz?

Herkes kendi çapında iyi bence. Yılmaz Erdoğan’ın tek kişilik oyunu çok güzeldi, buruk komediydi. Cem Yılmaz çok sempatik ama bıyık bırakmasın, kessin. Bıyık yüzünü sert gösteriyor. Ata Demirer, yüzüyle en iyi oynayan sanatçı. Komedide mimik çok önemli.

- İçlerinde baktığınızda size hitap eden ve güldüren hangisi?

Olacak O Kadar ve Levent Kırca. Levent benim çok sevdiğim bir kardeşim. Benim büstümü yapıyor, kavuk giydirip bana hediye edecek.

OĞULLARIM İYİ GİDİYOR

- Oğullarınız Süheyl ve Behzat Uygur da sizin gibi tiyatroyu seçti. Onların oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz?

Armut dibine düşer derler ama bizim çocuklar tiyatroda büyüdüler. Anne ve baba da tiyatrocu olunca bizden çok şey kaptılar. Onların okulları da çok iyiydi. Çünkü bizlerle birlikte oynayan sanatçılar da onların öğretmenleriydi. Süheyl bir gün annesine, ‘Babam bana rol versin’ demiş. Kabul ettim, teşvik olsun diye de oyunun ismini Boynuz Kulağı Geçer koydum.

- Boynuz kulağı geçti mi peki?

Yaklaştı, geçecek. Çok güzel oynuyorlar. Ramazan için bir şeyler hazırlıyorlar, ben de oynayacağım. İyiler, esprililer, ölçülerini bilirler.

- Beş çocuk, 11 torun ve mutlu bir evlilik. İki sanatçının evliliğınde ego savaşları yaşanır derler ama sizde bu çok iyi dengelenmiş sanırım?

1954 yılında evlendik. Bizde kıskançlık hiç olmuyor. Bizim için aile çok önemli. Ben çocukları çok severim ve kalabalık bir aile içinde olmak, onlarla bir araya gelmek kadar güzel bir şey olamaz. Benim rotamı Necla çizer ve devreye girer. Necla olağanüstü bir arkadaş, olağanüstü bir anne. Benim için ‘En yaramaz çocuğum Nejat’ diyor. Anjiyo oldu, biraz hasta. Bende de kalp pili var. Ben tempomdan hiçbir şey kaybetmedim ve oyunlarımı oynuyorum. Bizim parolamız var Necla ile: Aşk güzel şeydir. Hala evin kapısına geldiğimde ıslıkla melodimiz vardır onu çalarım. Belli bir yıldan sonra samimi bir arkadaşlık başlıyor.

- Jübile yapmak gibi bir düşünceniz olmadı mı?

Askerler cephede ölüyor, benimki de sahnede oyun oynarken olursa mutlu olurum. Ölüm beni hiç korkutmuyor. Yaratan Allah yarattığı gibi günü geldiğinde alacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!