Buse’nin gözünden Paris modası

Fuar süresince yapılan çeşitli konferans ve trend sunumlarıyla katılımcılar, 2013 yazına damgasını vuracak ana akımlara dair bilgi edinerek, kadın ve erkek hazır giyim, aksesuvar ve ayakkabı modasını bugünden yakaladılarr.
 İlk gün dünyanın önde gelen trend tahmin ajanslarından Nelly Rodi’nin ‘İlkbahar-Yaz 2013 Trendleri’ başlıklı forumuna katılarak kadınların gardırobunu istila edecek üç ana trendi yakından gözlemledim. ‘Beyaz Göçebe’, ‘Kurmaca Rüya’ ve ‘Renkler Zamanı’ isimli trendler doğrultusunda kısa süreliğine zamanda yolculuk yaptık. 2013 yazının olmazsa olmazlarını gözlerimizde canlandırdık.
 2013 yaz trendleri kabaca şöyle: Gündelik hayatın baş döndüren hızına karşı bir nefes alma, kendimizi beyazın dinginliğine bırakıp koşuşturmaya bir ara verme arzusundan yola çıkan ‘Beyaz Göçebe’ akımı, tek bir beyaza odaklanmak yerine beyazın gri ve bej ile flörtünden doğan yeni tonları moda severlere sunuyor.
 İnsan doğasının yumuşak ve şiirsel yanından beslenen ‘Kurmaca Rüya’ akımıysa hafif kalıplar ve uçuşan detaylarla kendini gösteriyor. Romantizmi teknolojinin parlak renkleriyle buluşturan bu akım, yazın vazgeçilmezi sorbe ve dondurmaların renklerini kıyafetlere taşıyor.
 1960’ların şaşaalı Hollywood’u ve Acapulco’nun şenlikli plajlarından ilham alan ‘Renkler Zamanı’ ise pop öğeleri renk bloklarıyla harmanlıyor, içimizin canlılığını yansıtıyor.

FLORESANLAR SENEYE DE DEVAM

Who’s Next Pret a Porter fuarının büyüklüğünden çok etkilendim. Fuardaki defile ve şovları heyecanla izledim. Görüştüğüm marka ve tasarımcı temsilcileri, basın mensupları ve satın alma sorumlularından edindiğim bilgilere göre fuar ticari açıdan da çok başarılıydı.
 Çiçek desenleri, grafik baskılar, dantel detaylar ve fosforlu parçalar dikkatimi fazlasıyla çekti. Bu sezonun canlı renkleri gelecek sene daha dingin tonlarda kendilerini gösterecek zannediyorsanız bir daha düşünün derim. Hazır indirim dönemindeyken floresan renkte parçalara yatırım yapmayı tavsiye ediyorum, ne de olsa bir yazımız daha onlarla geçecek!
 Fuara katılan Türk marka ve tasarımcılarını da ziyaret ettim. Kadın hazır giyimde Özlem Süer, Nej, 2wins, Maid in Love, Cigdem Akın, Ark Istanbul ve Party 21, Erkekte ise Avva, Hakan Akkaya ve Lagos gibi markalarımız uluslararası düzeyde gördüğü ilgiden memnunlardı.

Gamze Saraçoğlu elbise, Indus Nişantaşı takılar,YSL ayakkabı...

Üçüncü gün Elie Saab gibi önemli bir defileye gidecegim için çok daha özenli ve şık bir elbise seçmem gerekiyordu. Tercihim yine tasarımlarını çok beğendiğim Türk tasarımcı Gamze Saraçoğlu’ndan yana oldu. Gamze’nin elbisesi oradakiler tarafından yoğun ilgi gördü. Soranlara gururla onun ismini verdim.

Buse Terim, Paris’te olduğu sürece bazı couture defilelerine de gitti. Onlardan biri Elie Saab defilesiydi. Bakın ünlü modacı için ne düşünüyor: “O gerçekten detayların adamı! İşçilik, detaylar, renkler her şey muazzamdı.

My Best Friends turuncu etek, V2K bluz, Charlotte Olympia ayakkabılar ve Retro çanta....

Looklarımı hazırlarken göz önünde bulundurduğum iki şey vardı: Birincisi rahatlık ikincisi de Türk tasarımcılar. Birinci gün look’umda (görünüşümde/kıyafetimde) çok sevdiğim My Best Friends eteği tercih ettim. Retro çantam Taksim’deki Retro mağazasından. Renk uyumu yakalamayı çok seviyorum. Eteğim ve çantam bu look’umda birbirini tamamladı.

NEDEN BUSE

Who’s Next Pret-a-Porter tarafından Türkiye’yi temsilen tek blogger olarak davet edilen Buse Terim’e bunun nedenini soruyorum. Yönetimini kendisini davet etmeden önce blogunu ve çalışmalarını ayrıntılı bir biçimde incelediğini, katıldığı defilelerde de çok az sayıda blogger bulunduğunu söylüyor: “Her defilenin kapısında yoğun güvenlik önlemleri vardı. Davetiyeniz bile olsa davetli listesinde isminize bakılmadan kimse içeri alınmadı. Kimi defilelerde ellerinde davetiyesi olmasına rağmen bazı bloggerları içeri almadılar. Kıyafetinize ve görünümüze fazlasıyla dikkat ediyorlar. Ve gerçekten buna göre öncelik sırası belirliyorlar. İyi giyinmiş ve biraz alımlıysanız size öncelik tanıyorlar. Paris’te edindiğim bu tecrübeden çok gururluyum. Gerçekten paha biçilemez bir deneyimdi.” Detaylar için www.buseterim.com.tr

My Best Friends siyah etek, Alexander Wang kazak, takılarım Indus Nişantaşı Hak Pasaji’ndan...

İkinci günkü look’umda yine tercihim My Best Friends’ten yanaydı. Etekleri o kadar rahat ve güzel ki, günlük koşuşturmacamın kurtarıcısı oldu. Eteğin yırtmaçları Paris sokaklarının ilgi odağı oldu. Hava biraz serin olduğu için kazak tercih ettim. Kazağımın rengini çok seviyorum. Bu yaz neon’lar çok moda ve farklılılık yaratmak için doğru bir tercih. Takılarım Indus Nişantaşı’ndaki Halk Pasajı’ndan. Bu takıları gitmeden önce eskimiş bir kolinin içerisinden çıkarıp seçtim. Taktığımda hâlâ eski kokuyordu.

NASIL BİR FUAR

Avrupa’nın en büyük ve en prestijli moda fuarı ‘Who’s Next Prêt-a-Porter’, dünya modasının kalbi Paris’te 30 Haziran-3 Temmuz tarihlerinde düzenlendi. Prêt-a-Porter ve Who’s Next fuarlarının birleşmesinin ardından moda endüstrisinin tartışmasız en önemli etkinliği haline gelen fuar, ikinci sezonunda uluslararası düzeyde yüksek katılım oranı ve kadın, erkek, aksesuvar bölümleriyle yılın en büyük moda buluşması. Kadın hazır giyim alanında en prestijli 200 markanın yer aldığı Fame; şapkadan çantaya, fulardan gözlüğe 600’den fazla aksesuar markasının sergilendiği Premiere Classe; kadın, erkek ve çocuk ayakkabı markalarının bir araya geldiği Mess Around; deri ürünlerinin bulunduğu Le Cube; erkek modasının kalbi Mr. Brown ve 600’ün üzerinde kadın hazır giyim markasını bünyesinde bulunduran Private bölümleriyle gerçek bir moda mabedi olan Who’s Next Pret-a-Porter, ayrıca dünyanın dört bir yanından bloggerları da buluşturdu.