Güncelleme Tarihi:
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rahmi Örs, bebek ve oyun çağındaki çocuklarda burun tıkanıklığının ciddi sorunlara yol açtığını belirtti. Halk arasında geniz eti büyümesi diye tabir edilen, burundan nefes almayı önleyici rahatsızlıktan dolayı bebek ve oyun çağındaki çocukların sürekli ağızdan nefes almak zorunda kaldığını dile getiren Örs, “Bir çocuk burundan nefes alamıyorsa bu durum horlamaya, uyku bozukluğuna neden olur, yaşamın kalitesini, çalışma düzenini, verimliliği ve performansı olumsuz etkiler” dedi.
Bebekler ya da oyun çağındaki çocuklarda burun tıkanıklığının istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarabileceğini vurgulayan Örs, şunları kaydetti:
“Burun tıkanıklığı nedeniyle bebek ve çocuklar ağızları açık uyurlar. Burnu tıkalı bebeklerin ve oyun çağındaki çocukların sürekli ağızdan nefes almak zorunda kalmaları çene ve yüz şeklinin oluşumunda etkilidir. Yüz yapısı bozulur. Önlem alınmadığı takdirde bebek ve çocukta zamanla 'adenoit yüzü' denilen özel bir yüz şekli ortaya çıkabilir. Bu rahatsızlıkta ağız sürekli açık, üst çene öne doğru çıkık, damak yapısı daha kubbeli bir hal alır. Sürekli ağzından salyalar akan bir görünüm ortaya çıkar. Bu durum geniz eti büyümesine bağlı tıkanıklığın ciddi olduğunu gösterir. Bu aşamaya gelmeden müdahale edilmesi gerekir.”
Örs, 'adenoit yüzü' rahatsızlıklarında belirgin horlama, beslenme sorunları, sık sık uykunun bölünmesi ile büyüme ve gelişim sorunlarının yaşanabileceğini belirtti. Yüz şeklinin oluşmasında ağız ve burun solunumunun dengeli bir şekilde yapılmasının etkili olduğunu anlatan Örs, bu nedenle sadece ağız solunumu yapan çocukların mutlaka uzman bir hekime gösterilmesi gerektiğini bildirdi.
Bebeklerde burun solunumu ve emzirme
Yeni doğan bebeğin ilk bir kaç ay genellikle burun solunumu yaptığını vurgulayan Örs, bunun bir dönem bebek sağlığı için gerekli olduğunu bildirdi. Burun solunumu yapan bebeklerin annelerini sorunsuz emebildiğini dile getiren Örs, “Burundan hava direk olarak ağızdaki gibi içeriye gitmez. Bir miktar ısınma ve bir miktar zararlı şeyleri süzerek geçer. Burun solunumu yapamayan bir bebek anneyi emerken hem süt hem havayı aynı anda alamayacağı için beslenemez. Bu da bebeğin gelişimini olumsuz etkiler” diye konuştu.
Burun akıntısı konusunda da bilgiler veren Prof. Dr. Örs, akıntının çoğu zaman basit virüslerden kaynaklandığını ve antibiyotik tedavisi gerektirmeden geçebileceğini belirtti. Bebekte kanlı burun akıntısın ise hastalık belirtisi olabileceğini kaydeden Örs, “Devamlı sulu burun akıntısı ve kaşıntısı olan çocuklarda ise alerjik nezle ortaya çıkabilir” dedi.
Prof. Dr. Örs, ebeveynlere çocuklarına rastgele ilaç vermemeleri tavsiyesinde de bulundu.