Güncelleme Tarihi:
YEŞİM SALKIM VE KIZI GİZEM'İN FOTOĞRAFLARI
Çocuk istiyoruz
Geçtiğimiz aylarda Yeşim Salkım ile nikâh masasına oturan Hakan Eratik, çocuk sahibi olmak istediklerini söyledi. Elele dergisine konuşan oyuncu, “Çocuk düşünüyoruz ve istiyoruz. O da bizi anne-baba olarak düşünüyor ve istiyorsa, olacaktır en kısa zamanda! Çocuk yapmak yaşam sebebimizdir” dedi.
Yeşim’le aynı yöne bakıyoruz
Önce bir oyuncu olarak ekranlardan aşina olduk yüzüne. Sonra Yeşim Salkım’la nikah masasına, dolayısıyla magazin gündemine oturdu Hakan Eratik... Evlilikle noktalanan bu hikaye nasıl başladı dersiniz? Peki oyuncu ve “koca” kimliği haricinde Hakan Eratik kimdir, onu bilir misiniz? Elele dergisi Eratik ile görüştü ve bu sorulara yanıt aradı.
Medyayla olan ilişkiniz nasıl başladı?
- Henüz lise son sınıftaydım, radyo programcılığı yapmaya başladım. Radyo Tatlıses’te ve Süper FM’de çalıştım. Sonra televizyon sunuculuğu başladı. 2003 yılında TV8’de bir ekonomi ve magazin programı sunmuştum. Daha sonra da Tatlıses TV’de bir dönem program yaptım.
Radyodan televizyona geçiş nasıl oldu? “Beni daha çok doyuracak bir iş yapmalıyım” mı dediniz?
- Aslında radyo ve televizyon programcılığı beni tam olarak doyuran ve tatmin eden meslekler değildi... Mesela radyo programcılığı yaparken her gün aynı saatte aynı yerde olma fikri canımı sıkmaya başlamıştı. Memuriyete dönüşen bir hayat arzulamadım ve öngörmedim hiçbir zaman. Televizyon ve radyo programcılığı bana hiçbir şey vermemeye başlamıştı ve dolayısıyla ben de o mesleğe bir şey verememeye başlamıştım. ıçimde yanıp tutuşan bir oyunculuk arzusu, aktör olma isteği vardı...
Oyunculuk yapmaya ne zaman başladınız? Bu isteği içinizde ilk harekete geçiren an neydi?
- Çok küçük yaşlardan beri, daha doğrusu kendimi bildim bileli aktör olmak istiyordum. Geçen gün ortaokul yıllığım geçti elime. Bilirsiniz arkadaşlarınız sizin hakkınızda bir şeyler yazarlar, benim hakkımda “En büyük isteği ve hevesi oyuncu olmak, umarız onu bir gün aktör olarak görürüz” yazmışlar. Ben bu yazıyı unutmuşum mesela, oyunculuk yapmaya başladıktan yıllar sonra o yazıyı okumak ve amaçladığım şeye ulaşmış olmak çok hoşuma gitti. Hayat böyledir aslında, gerçekten ne olmak isterseniz o olursunuz. Radyoculuğu bırakmak istediğim dönemlerde bir reklam filminde oynama teklifi geldi, tam da istediğim şeydi ve hemen kabul ettim. Ardından 15 reklam filminde oynadım. Bunlar hep önemli markaların reklam filmleri ve kampanyalarıydı. Bununla birlikte dizilerde de oynamaya başladım ve 7 başrolüm oldu.
Eşiniz Yeşim Salkım’la “Sessiz Gemiler”de tanıştınız. Nasıl bir tanışmaydı bu, ilk anda aşk mıydı sizin için?
- Evet, aynı projede yer aldık. 2007 yılıydı... Ben başka bir işle anlaşmak üzereydim. Rahmetli Osman Yağmurdereli, “Gel Hakan, boşver o işleri, çok büyük bir kadroyla çok iyi bir iş yapacağız” dedi. Ben de kabul ettim. ıyi ki kabul etmişim, hayatımın kadınıyla orada tanıştım ve sonrasında da evlendim.
BİZİMKİ GERÇEK AŞK
İlk karşılaşmanız nasıldı?
- İlk karşılaşmamız teaser çekimlerinde oldu. Birdenbire bir çarpılma olmadı ama içten içe “Ya ben Yeşim’i nereden tanıyorum?” diye düşündüm. O da aynı şeyleri hissetmiş. Televizyondan, sinemadan vesaire tanıyoruz birbirimizi ama bu bahsettiğim öyle bir şey değil. Garip bir duygu, garip bir bağ vardı. Önceki hayat var mı bilmiyorum? Ama varsa, oradan mı acaba diye düşündük sonradan. Bu tanışıklığımız, çekim için gittiğimiz Bozcaada’da pekişti ve dost olduk. Birlikte vakit geçirmeye ve birbirimizi daha yakından tanımaya başladıkça, aramızda bir sevgi oluştu. En önemlisi birbirimizin gözünün içine değil aynı yöne baktığımızı fark ettik. Bu aşkın ve sevginin ta kendisiydi. Ve sonunda da bu durumu evlilikle perçinledik.
Peki evlilik kararını nasıl aldınız?
- Biz gönülden evliydik zaten. ıki seneye yakındır aynı evi paylaşıp, doğru düzgün bir hayat sürüyorduk. Daha sonra hadi dedik, belediye önünde de bir imzalayalım şu defteri. Aile büyüklerimiz de yanımızda olsun, onların rızası da olsun. Ben evlilik teklifimi nikah masasında yaptım mesela, bu anın şaşkınlığından faydalanıp Yeşim’in ayağına da ben bastım.
Kadın yaşça erkekten büyükse hep olay haline geliyor bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Biyolojik yaş tabii ki önemli değil. Bu gereksiz bir yargı. Aslolan birlikteyken bizim kendimizi nasıl hissettiğimiz, biz birlikteyken başkalarının nasıl hissettiği değil!
Star bir erkeğin eşi olmak kadar, star bir kadının eşi olmanın da zorlukları vardır herhalde... Sizce bunlar neler?
- Ben bir zorluk yaşamıyorum bu konuda. Yeşim işini yapan, aklı başında bir kadın. O benden daha çok parlarsa ben bunun altında ezilmem. Daha çok mutlu olur, gurur duyarım ve ona elimden gelen desteği gösteririm.
Size kadınların ilgisi nasıl ya da nasıldı? Evlilikten sonra bir fark oldu mu?
- Oldum olası kadınların ilgi gösterdiği bir erkek oldum. Bu hoşuma giden bir durum tabii ki. Herkes beğenilmek, takdir görmek ister. Radyoculuk ve televizyonculuk yaparken ve özellikle aktörlük kariyerimle birlikte bu ilgi daha da arttı. Ama hiçbir zaman bunu kötüye kullanan biri olmadım, yani insanların duygularıyla, hayalleriyle ve umutlarıyla bilinçli bir şekilde oynamadım. Sırf sesim radyodan çıkıyor diye ya da beni televizyonda gördüğü için bana hayranlık duyan birisiyle birlikte olmak aşağılık bir durumdur.
Yeşim Salkım’la birlikte dışarıda görüldüğünüzde kadınların daha çok ilgi gösterdiğini söylemiştiniz. Sizce bunun sebebi ne?
- Evet, Yeşim’le birlikteyken daha çok ilgi var. Sebebini bilemiyorum, bu kadınsal bir dürtü olmalı. Bir erkeğin yanında kadın varken diğer kadınlar daha çok ilgi gösteriyorlar. Hele bu Yeşim Salkım olunca daha cazip oluyor sanıyorum...
ÇOCUK İSTİYORUZ
Hayatın en mutlu fotoğraf karesini sorsam size? O karenin içinde kimler var?
- Ailem tabii ki. Annem, babam, ağabeylerim, yengelerim ve yeğenlerim. Ve tabii ki yeni ailem Yeşim ve Gizem.
Çocuk düşünüyor musunuz?
- Çocuk düşünüyoruz ve istiyoruz. O da bizi anne-baba olarak düşünüyor ve istiyorsa, olacaktır en kısa zamanda! Çocuk yapmak yaşam sebebimizdir.
ERKEĞİN ALDATMASI FİZİKSEL BİR DURUM
Tek eşlilik konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Bir kadın yılda bir kez doğum yapabilir ancak bir erkek isterse 150 kadını tohumlayabilir. Bu biyolojik bir durum; bu yüzden de erkeğin aldatması yüksek oranda fizikseldir. Kadının aldatması ise yüksek oranda psikolojiktir. Durum böyle diye önüme gelenle yatacak değilim! Tek eşlilikten yanayım, aldatmayı da sevmem. Hele aldatılmaya hiç tahammül edemem!
Yeşim Hanım sizin göz çapkını olduğunuzu söylüyor. Bu bir erkeğin doğasını devam ettirebilmenin en zararsız yolu olabilir mi?
- Bu göz çapkınlığı meselesi biraz abartılmış durumda. şakasını yaptığımız bir durum, gereksiz şekilde gerçek gibi algılandı. Hiç öyle bir adam değilim. Doğamı da böyle devam ettirmiyorum. Bunun adı sapıklık olur, doğa ve doğallıkla da alakası yoktur.