Burlesque’in New York’a dönüşü üstüne

Güncelleme Tarihi:

Burlesque’in New York’a dönüşü üstüne
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2009 15:05

30’lardaki yükselişinde, bugünkü cinsellik normlarının temelini attı. 60’larda ise çıplaklığı sokağa taşıdı. O dönem misyonunu tamamladı.

Haberin Devamı

Tolga TANIŞ

Bir süre köşesine çekildi. Ancak hiçbir zaman tam anlamıyla yok olmadı. Polis baskısına rağmen 2000’lerde geri geldi. Ve yüzde yüz Amerikalı bir popüler kültür unsuru olarak retroya dönüştü.
Dramaturg Rachel Shteir, “Çıplak Kadın Gösterisinin Anlatılmamış Tarihi” kitabında burlesque hakkında özetle işte bunları söylüyor.
Burlesque, ansiklopedik tanımıyla bir varyete şov. İçinde striptiz olan, ucuz, basit, hızlı, mizahi bir sahne gösterisi... Aslında tanım açık. Ama pratiğe gelince karışıyor. Çünkü kimsenin mirasını üstlenmek istemediği bir piç sanata dönüşüyor!..
Özellikle son bir yıldır New York’ta bir burlesque furyası var. Williamsburg’ün saklı köşelerinden Lower East Side’ın ucuz barlarına kadar her yere burlesque karıştı. Kent sanki üstündekileri çıkarmaya başladı!..
Hem bu durumu hem de burlesque’i konuşmak için geçen hafta ben de Jo Weldon’la buluştum. New York’un “Meme Jo” diye tanınan, en ünlü burlesque sanatçılarından biriyle.
Eski bir striptizci. Şimdi 47 yaşında. Hâlâ arada gösteri yaptığını söyledi. Aynı zamanda bir burlesque öğretmeni. Kurduğu New York Burlesque Okulu’nda şimdiye kadar 700 kişiye ders vermiş. Kitaplar yazıyor. Burlesque üzerine belgeseller çekiyor. Son yazdığı kitap da Harper Collins’ten önümüzdeki yıl çıkıyor.
Weldon, burlesque’i anlatırken işe bir karşılaştırmayla başladı. Sürekli striptizle karıştırıldığı için ikisinin farklarıyla....

Haberin Devamı

En büyük fark seyirci. Striptize sadece erkekler gelir, burlesque’e kadınlı erkekli gruplar.
Striptizde dansçı ve izleyici arasında birebir ilişki vardır. Kucak dansı olur. Burlesque’te bütün seyirciye oynarsın.
Striptizde her şey çıplaklık üstünedir. Burlesque’te bir karakter yaratırsın. Mizah vardır.
Striptizde kadın vardır. Burlesque’te cinsiyet, yaş, ırk, güzellik şartı yoktur.
Striptizde kıyafetler ucuzdur. Burlesque’te kostümler gösterişlidir.
“İkisi arasında bu kadar keskin bir ayrım yapınca, o zaman neden en başından beri burlesque yapmadınız” diye sordum. Performansta striptizin daha çok kazandırdığını söyledi. Bir de dans ederken sahneden aşağıdaki erkekleri izlemeyi sevdiğini... “Özlüyor musunuz” dedim.
“Bir tek erkeklerin o hallerini görmeyi
özlüyorum” dedi

Haberin Devamı

Mini eteğin anlamı nedir

1960’larda mini eteği yapan modacı Mary Quant, sorulunca bir keresinde şöyle demiş: “Öğleden sonra bir erkekle yatağa girmeye hevesli tek kadın ben miyim? Bazılarımız karanlığı beklemek istemez. Bu mini kıyafetler bunun sembolü.”
Bugün minili bir kadına, eteğiniz neyi simgeliyor derseniz böyle bir yanıt alamazsınız elbette. Ancak Shteir, kitabında işte bu örneği verip iletişimci McLuhan’ın bir sözünü alıntılarken yaşanan dönüşümü anlatıyor. Çıplaklık yaygınlaştıkça striptizin değeri kalmayacak demiş McLuhan. Shteir da 60’larda burlesque o yüzden kayboldu diyor. Mini eteklerle çıplaklığı sokağa taşıdı ve misyonunu tamamladı...
Burlesque’in bugün neden yeniden canlandığı, tartışmalı. Bu konuda birkaç farklı bakış açısı var.
Weldon’a göre insanlar artık yapaylıktan bıktı. Gerçek bir şov aramaya başladı. Bu sırada da burlesque’i hatırladı. “Sinemanın, televizyonun soğukluğundan sıkıldılar. Sahicilik arıyorlar. Burlesque de tahmin edemeyecekleri kadar sahici” diyor.
Muhafazakârlar ise bugünün şartlarını 30’lardaki Büyük Buhran’la aynı gördüğü için burlesque canlandı diyor. Ekonomik kriz yüzünden Amerika’da yine bir ahlak çöküntüsü yaşanıyor. İnsanlar da rahatlamak için cinselliğe yöneliyor. Burlesque seyrediyor. Kimsenin üstlenmek istemediğini söylediğim miras bu işte.

Haberin Devamı

Striptiz kendi alanını yarattı

Kentin idarecilerinde burlesque’e yaklaşım çoğu zaman muhafazakâr yönde olmuş. Örneğin 40’larda New York’un belediye başkanı olan LaGuardia, o dönem ne kadar burlesque kulubü varsa kapatıyor. Ondan 40 yıl sonra, 80’lerde, bu sefer Giuliani yapıyor aynı şeyi. Pornografi deniyor. Ancak bugün neo-burlesque adıyla yeniden canlanan performansa baktığınızda aslında meselenin pek aynı olmadığını fark ediyorsunuz.
En temel fark, bir zamanlar burlesque’e sızan striptiz ve fetiş performanslarının bugün New York’ta kendilerine ait bir mecra yaratmış olması. İster Scores’a gidip daha kaliteli olanları, ister Bronx’a geçip Hunts Point’te daha izbe mekanlarda yapılan gösterileri izleyin, striptizde sizi her zaman porno endüstrisi ağırlıyor. Ama bir burlesque bara gittiğinizde, sahnede memelerinin ucuna janjanlı yıldızlar takıp elindeki salatalığı soyan koca popolu kıza, seyirciler arasında onu alkışlamaya gelmiş kız arkadaşlarının eşlik ettiğini görüyorsunuz.
Weldon’la bir akşam burlesque gösterisi izledik. Masamızda Columbia’da gazetecilik master’ı yapan bir öğrenci de vardı. Ne hazırlıyorsun diye sordum. Burlesque üzerine bir radyo projesi, dedi. Ve Weldon’a bütün akşam burlesque tarihi hakkında sorular sordu.
Neo-burlesque’te muhafazakârların atladığı iki kısım bu. Sahnede soyunan kızın arkadaşları ve onun üstüne yazıp çizmeye çalışan üniversiteli

Haberin Devamı

Gösteriler 5 dolar olmalı

Geçen şubat, Los Angeles’ta burlesque’i konu alan bir oyun başladı: Minsky’s. Ve oyun o kadar tuttu ki, herkes Broadway’e ne zaman gelecek diye beklemeye başladı.
Weldon’a “Burlesque Broadway’de yaygınlaşabilir mi” diye sordum ben de. “Zannetmiyorum” diye cevap verdi. “Broadway’de kurallar sıkıdır. Halbuki bir burlesque sanatçısı başında yapımcı istemez. Kendi kostümünü kendi bulur. Kendi müziğini kendi seçer. Kendi karakterini kendi yaratır. Kendi koreografisini oluşturur” dedi.
Belki bu yüzden, burlesque hâlâ kentin ucuz eğlencesi sayılıyor. Lower Esat Side’daki Slipper Room’a giderseniz, şovlar hâlâ 5 dolar örneğin. Brooklyn’deki barlarda da aynı. Bu durumun sadece iki büyük istisnası var. Biri, neo-burlesque’in kraliçesi denilen, İstanbul’a da daha önce gelmiş Dita Von Teese. Öbürü burlesque yaptığı halde burlesque lafını kullanmayıp kapıda 500 dolar kesen The Box. Vodvil diyor, kabare diyor, hatta kavramsal performans sanatı diyor ama ucuzlayacak diye burlesque demiyor. Weldon’a niye daha çok para kazanmak için onlar gibi yapmıyorsunuz, dedim. “Bir ara Dita’yla menajerlerimiz aynıydı. The Box’ta da uzun süre sahneye çıktım. Ama ben bu yerleri daha çok seviyorum. Burlesque 5 dolar olmalı” ded

Haberin Devamı

İffet anksiyetesi

New York dergisi geçen hafta geniş bir seks dosyası yayınladı. 2 buçuk yılda, 141 New Yorklu’dan seks günlüğü toplamışlar, sonuçlarını açıkladılar. Yazılanları okuduğunuzda, önce size çok şaşırtıcı gelmiyor. Evine çağırdığı erkeği ertesi gün hatırlamayan işini kaybetmiş bankacı kız... Uçağa atlayıp internette tanıştığı çiftle üçlü seks yapmaya giden erkek... Ne kadar uçuk gözükse de, Sex and The City dizisinin gerçeğe dönüşmüş hali gibi. Ancak ilginç olan, dergi binlerce sayfalık seks günlüklerini taradıktan sonra bazı sonuçlar çıkarmış. Bunlardan biri de, New York’ta insanların namus konusunda yeni bir anksiyete geliştirmesi. Artık kimse etrafına namus taslayan kişi durumuna düşmek istemiyor diyor dergi. İffet anksiyetesi oluştu diyor.Bunun krizden oluşmadığı kesin. Günlükler 2007’den başlıyor. Ancak burlesque şovu sırasında sahnede soyunan kızın arkadaşlarını anlamak istiyorsanız, bu kavram bazı şeyleri açıklıyor olabilir diye düşünüyorum. Kimse namus taslamak istemiyor.

NY’lular neden koşar

Koşarak sağlıklı olacaklarını düşünüyorlar. New York Maratonu bir takıntı. Geçen haftaki koşuya bir sene öncekine göre 5 bin fazla katılım oldu. 43 bin kişiydiler. Maratondaki 42 km. için bir yıl antrenman yapıyorlar. Sadece Central Park’ta değil. Sokaklarda da...Kalori yak elektrik değil, deyip merdiven çıkmaya başladılar. Asansör kullanımı da azaldı. 54 bin asansörle 3 milyon seyahat yapılıyorken, sayı sürekli düşüyor.Haruki Murakami’nin yazdığı koşuyla ilgili kitaptan etkilendiler. “Acı kaçınılmazdır ama acı çekmek opsiyoneldir.” Yardım için koşuyorlar. Edward Norton Masai yerlilerine bağış toplamak için koştu.Gazeteler teşvik ediyor. NY Times maratondan sonra 22 sayfa ek verdi. 12 sayfası katılanların derecelerine ayrılmıştı. 30 bin 237 kişinin adını bastılar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!