Güncelleme Tarihi:
Yeni albümünüz hayırlı olsun, ne kadar zamanda tamamlandı “Tamamdır”?
- Yaklaşık altı aylık bir süreçte hazırladık. Ben piyasadaki şartlar nedeniyle kendi müzik şirketimi kurup albümümü oradan çıkarmayı düşünürken, Volga Tamöz “Gel bu albümü benim şirketimden çıkaralım, sen de bu işlerin nasıl yürüdüğünü yakından gör” dedi. Böylece benim önümüzdeki yıllar için hedeflediklerimle onunkiler ortak bir paydada buluştu. Önce birlikte benim yazdığım şarkıları dinledik. Ancak bir albüm çıkaracak kadar çok şarkım olduğundan single için seçim yapmakta zorlandık. Eleme yaptıktan sonra üç şarkıyla maxi single çıkarmaya karar verdik. Daha sonra da “Tek hedef gösterelim, diğer şarkıları albüme bırakalım” dedik ve tek şarkının yedi ayrı versiyonundan oluşan “Tamamdır”ı çıkardık.
Şarkının üç söz yazarı gözüküyor...
- “Tamamdır”, benim şarkım. Nakaratta Volga’nın kafasına takılan yerler vardı, “Değiştirebilir miyim” dedi ve o kısımlarda değişiklik yaptı. Onun müdahalesiyle şarkıya başka bir enerji geldi. Gülşah Tütüncü ve Gözde Hatipoğlu’nun da şarkının oluşumuna katkıları oldu.
“Tamamdır”dan sonra çıkaracağınız albümde yer alacak şarkıların şimdiden hazır olduğunu söylediniz. Nasıl bir albüm çıkarma niyetindesiniz?
- Ben joker bir sesim, her şeyi söyleyebiliyorum. Bugüne kadar yaptığım albümlerde hem akustik şarkılar hem de elektronik sound’lar oldu. Bundan sonra insanların benden duymak istedikleri, saf duru sesim olabilir. Ama romantik ve duygusal şarkıların yanı sıra, içimizdeki kaynayan duyguları ortaya çıkaracak şarkılara da yer verebilirim. Bu arada bundan sonra sahne şovlarına ağırlık vermeyi hedefliyorum.
MÜZİK DÜNYASINDA BENİ TAKLİT EDEN BİRİ VAR
Sahne şovu için fikir alışverişinde bulunduğunuz kişiler var mı?
- Bu anlamda bedenimin farkına varmamı sağlayabilecek her türlü yeni fikre açığım. Çocukken çok oturmuş bir vücut dilim var. Şimdilerde bunları değiştirmeye çalışıyorum. Küçükken izlediğiniz sanatçılardan farkında olmadan bir şeyler kapıyorsunuz. Ben ciddi bir Michael Jackson hayranıydım mesela. Benim için MJ büyük bir kahraman ve fenomendi. Ortaokuldayken katıldığım bir yarışmada MJ’in taklidini yaparak birinci olmuştum.
Michael Jackson yürüyüşü yapabiliyorsunuz yani?
- Evet! (Gülüyor)
Kendi kendinize mi öğrendiniz?
- Evet, izleyerek öğrendim. Taklit etmek, esinlenmek, etkilenmek güzel şeylerdir aslında. Ama bu etkilenme, ‘ilham’ boyutuyla sınırlı kalırsa güzeldir. Yoksa bir şeyi görsel, fiziksel ve felsefi anlamda alıp kendinize monte ederseniz, bu kendinize yapabileceğiniz en kötü şeydir. Bizim ülkemizde maalesef böyle örnekler çok fazla.
Siz hiç taklit edildiğinizi düşündünüz mü?
- Evet, saçım, kıyafetim, müzik tarzım, kliplerim örnek alındı. Beni taklit ettiğini hissettiğim ama adını açıklayarak etiketlemek istemediğim müzik camiasından biri var. Ben klibimde balon kullandıysam, benden hemen sonra o da klibinde balon kullanıyor ya da ben saçlarımı siyaha boyattıktan hemen sonra o da saçını aynı renge boyatıyor. Bu biraz örnek almayla taklit etme arası bir durum galiba...
PRENSİPLERİMİ DEĞİŞTİRDİM
Önümüzdeki yıllar için kendinize koyduğunuz hedefler var mı?
- Hedefler, piyasa koşullarına göre esneklik gösterebiliyor. Ama hamur ortada. Yani benim yapabileceğim şeyler belli. O nedenle 5-10 yıllık zaman dilimlerinde yapacaklarım çok da tesadüf olmaz. Bu süreçte, kendi içsel motivasyonum için bazen kendime de zaman ayırırım sanırım. Eskiden bir albüm çıkarır, sonrasında yeni bir albüme kadar kabuğuma çekilirdim. Sanıyorum o dönemki doğrularım ve kendimi tekrar bir şeyler yapana kadar yenileme sürecim öyleydi. Doğrularım, olmazsa olmazlarım, kendime koyduğum prensiplerim vardı. Biraz fazla mükemmeliyetçi olduğumu, kendimi dışarıdan soyutladığımı ve bir rehavet dönemi içinde bulunduğumu fark ettim. Şimdi bunları değiştirdim. Kendime karşı bile oluşturduğum önyargılar ve engelleri kaldırdıktan sonra değişti bunlar...
Prensiplerinizi değiştiren şey neydi?
- Doğru insanlarla bir araya geldikten sonra, bir farkındalık gelişti. Bir de sanırım 12 yıllık sanat hayatımın ispatı var kendime karşı. Bir televizyon projesi teklif edildiğinde bile “Acaba yanlış anlaşılır mıyım” diye endişeleniyordum. Kendimi doğru ifade edebilmek için koyduğum birtakım kurallar vardı. Bunlar zamanında yeterince işe yaradı. İnsanların beni anlamaları, güvenmeleri, takdir etmeleri benim için çok önemliydi. Bunu kazandıktan sonra hayatımda yeni bir döngü başladı. Şu anda kendimi her şeyimle çok daha güvende hissediyorum. Her şey daha tamam...
Bu değişiminizde şu an ilişki yaşadığınız kişinin de payı var mı?
- Çok güzel giden bir ilişkim var. Bu ilişkinin beni tam anlamıyla sarıp sarmaladığını söyleyebilirim. Bu da hayata karşı itimatlı ve daha açık olabilmemi sağladı. Beni bu anlamda çok geliştiren bir ilişki yaşıyorum.
İNCİNMEYE MÜSAİTİM
Sizi magazin basınında pek fazla göremiyoruz. Artık biraz daha göz önünde olmayı düşünmüyor musunuz?
- Ben işin magazin kısmından çekiniyordum aslında. Kendimi doğru ifade edememekten korkuyordum. Daha göz önünde olunca bazı şeyleri kaale almamak, kafaya takmamak ve söylenenleri unutabilmek lazım. Ben incinmeye çok müsait bir insanım. O yüzden günlük polemiklerin içinde olmak istemiyorum. Sahnedeyken insanları güldürebilecek, daha kaliteli atışmalarda bulunmak bana uygun.
Peki bir meslektaşınız polemik yaratmak adına size laf söylese, cevap verme ihtiyacı hissetmez misiniz?
- Sanmıyorum. Polemik yaratmak için söylenen lafa cevap vermem. Ama zeki cevaplarla daha kaliteli, daha esprili atışmaların içinde olabilirim.